1,9 Trilyon Dolarlık Ekonomik Paket Kabul Edildi
Başkan Biden’ın Covid-19 ve ekonomik etkileriyle mücadele edebilmek için Kongre’ye sunduğu tarihi boyutlardaki ekonomik yardım ve teşvik paketi, Cumhuriyetçilerin desteğinden mahrum şekilde sadece Demokratların oylarıyla yasalaştı. 6 Mart tarihinde Senato, Temsilciler Meclisi’nden gelen 1,9 trilyon dolarlık ekonomik destek tasarısına bazı küçük değişiklikler yaparak kabul etti. Senato’da yaklaşık 24 saat tartışılan tasarıya birçok değişiklik önerisi getirildi ve yapılan son oylama parti çizgisinde gerçekleşti. Demokratların tamamı tasarıyı desteklerken Kongre’deki bütün Cumhuriyetçi senatörler tasarıya karşı oy kullandı. Cumhuriyetçi Senatör Dan Sullivan ailevi nedenlerden ötürü oylamalara katılmadı. Sullivan’ın katılmaması nedeniyle 50-49 olarak sonuçlanan oylamalar için Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in eşitliği bozmak adına oy kullanmak için Kongre’ye gelmesine gerek kalmadı.
1,9 trilyon dolarlık mali paket, Amerika’nın yakın tarihinde hükümet tarafından yapılacak en büyük harcamalardan biri olurken, pandemi döneminde Kongre tarafından çıkarılan beşinci yardım paketi oldu. Bu yardım paketi uyarınca gerekli şartları sağlayan Amerikan mükellef kişi başı 1400 dolar nakit ödeme yapılırken yerel hükümetlere milyarlarca dolar yardım sağlanacak. Mali paket kapsamında aşılama, okulların yeniden açılması, yerel işletmelere sağlanan yardımlar gibi çok çeşitli sorunlara bütçe ayrılması öngörülüyor. Demokratlar daha önce çıkarılan mali yardım paketlerinde Cumhuriyetçilerin muhalefeti nedeniyle ele alınamamış konuları da bu tasarının kapsamına aldı.
Biden yönetiminin Kongre üyelerini ikna etmek için uzun zamandır üzerinde çalıştığı mali yardım paketinin Senato tarafından kabul edilmesi Beyaz Saray tarafından sevinçle karşılandı. Başkan Biden Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamalardan kısa bir süre önce yaptığı açıklamada Amerikan halkının sesinin Kongre’de duyulduğunu ifade ederek seçmenin endişelerinin gündeme getirildiğini belirtti. Mali paketin kabul edilmesi sonrasında pandemi ile mücadelede gözle görülür sonuçlar elde edileceğini söyledi.
Bu süreçte Senato’daki tartışmalar tasarının durumunu belirleyici olmuştu. Senato’da Demokrat Parti’nin merkeze yakın politikalarını benimseyen isimlerden biri olan Senatör Joe Manchin, Temsilciler Meclisi’nden Senato’ya gelen tasarıya değişiklik önerileri sunmuştu. Manchin tasarıdaki işsizlik ödemelerini haftalık 400 dolardan 300 dolara düşürülmesini kabul ettirdi. Tasarıya karşı oy kullanmasından endişe edildiği için Manchin’in teklifini kabul eden Demokrat Parti böylece Senato’daki oylamada fire vermemiş oldu. Manchin 7 Mart Pazar günü dört farklı televizyon kanalına çıkarak mali yardım paketinin kabul edilmesi sürecinde bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Manchin için Washington’un en güçlü ikinci Joe’su deniliyor.
Başkan Biden önerdiği mali yardım paketi tasarısının Kongre’deki her iki parti tarafından desteklendiğini söylese de tasarı, Demokrat Parti’nin Kongre’nin her iki kanadındaki üstünlüğünü kullanması neticesinde kabul edilebildi. 10 Mart tarihinde Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamada sadece bir Demokrat üye tasarıya karşı çıktı. 220 üye tasarıya kabul oyu verirken 211 üye tasarı aleyhinde oy kullandı. Hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da görev yapan Cumhuriyetçilerin tamamı tasarıya karşı oy kullandı. Cumhuriyetçilerin tasarının hem siyasi hem de siyasi olmayan konularda itirazları vardı. Cumhuriyetçiler tasarının bazı bölümlerinin gereksiz olduğunu ve sağlanan yardımların miktarının fazla olduğunu savunuyordu. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi’deki en üst düzey üçüncü ismi Liz Cheney tasarı içerisinde Covid-19 ile mücadeleye ilişkin olmayan hükümlerin olduğundan bahsetti. Pandemi ile mücadelede önemli bir adım atılmış olsa da yapılan oylamaların parti çizgisinde gerçekleşmesi kutuplaşmış Washington siyasetinin tekrar geldiği endişesini doğuruyor.
Cumhuriyetçi Parti üyeleri mali yardım paketi tasarısına karşı oy kullanırken tasarıda yer alan bazı hükümleri destekliyordu. Örneğin tasarının reddedilmesi yönünde oy kullanan Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker tasarının restoranlara bazı mali yardımlar sağlamasından dolayı mutluluk duyduğunu ifade etti. Söz konusu yardımlar kapsamında restoranlar için 28,6 milyar dolar değerinde bir destek sağlanacak. Senatör Wicker tasarıda restoranlara bu imkanın sağlanması için bir değişiklik önerisi getirmiş ve Bağımsız Restoranlar Koalisyonu isimli kuruluş restoranların çıkarını savunduğu için Wicker’e özel olarak teşekkür etmişti. Wicker’ın bu değişiklik önerisi kabul edilse de Wicker, tasarının tamamı üzerinde yapılan oylamalarda parti çizgisi içerisinde kalmayı tercih etti ve tasarının son halinin reddedilmesi yönünde oy kullandı. Bir açıdan bakıldığında Cumhuriyetçi Parti kendi içerisinde birlik sağlamayı başardı. Fakat Cumhuriyetçiler nihai oylamalarda tasarının Kongre’den geçmemesi için oy kullandı. Bu nedenle birçok seçmenin merakla beklediği tasarının mimarı olarak Demokratlar ön plana çıkarken Cumhuriyetçilerin muhalefeti sorgulanacak.
Yürürlüğe giren tasarı sonrasında önemli bir konuşma yapan Başkan Biden pandeminin birinci yıl dönümünde yakınlarını kaybedenlere taziyelerini sundu ve 4 Temmuz tarihine kadar ABD’nin normale yakın faaliyetlerine tekrar kavuşması hedefini duyurdu. Biden aşılama sürecinde katettikleri mesafeyi anlattı ve aşı uygulamasında öncelikli grupların 1 Mayıs tarihinden itibaren kaldırılacağını ve bütün yetişkinlerin aşı olmaya hak kazanacağını belirtti. Biden konuşmasında 4 Temmuz tarihini normal faaliyetlere dönüş için ön görse de bazı eyaletler pandemi ile mücadele kapsamında kabul edilen kısıtlamaları resmen kaldırmaya başladı.
10 Mart tarihinde Texas eyaletinde maske takma zorunluluğu sona erdi. Texas’ın bir sene öncesine göre çok daha iyi bir durumda olduğunu savunan eyalet valisi Gregg Abbott, test ve aşı imkanlarının arttığını ve kısıtlamaların gerekli olmadığını savunuyor. Texas eyaletinde kısıtlamaların kaldırılması kararı alınsa da eyaletin başkenti Austin’in şehir meclisi, maske sınırlamalarının devam etmesi yönünde bir karar aldı. Austin ve Travis Bölgesi yetkilileri Vali Abbott’un kısıtlamaları kaldırma kararına aykırı hareket ederek şehirde maske takma zorunluluğunu devam ettirdi. Eyalet ve şehir yönetimi arasındaki bu anlaşmazlık mahkemeye intikal etti. Texas Eyalet Başsavcısı, Austin Belediye Başkanı Steve Adler ve Travis Bölgesi Hakimi de dahil olmak üzere birçok yetkiliye karşı dava açarak maske sınırlamalarının kaldırılmasını istedi.