Aşı Kampanyası Hızlanırken Covid-19 Vakalarında Artış Eğilimi
ABD’de eyalet yönetimleri ve federal yönetim ülke halkının aşıya ulaşabilmesi için hızlı bir çalışma yürütülürken Başkan Biden, 19 Nisan itibariyle ABD’deki yetişkinlerin yüzde 90’ının aşı olabileceğini duyurdu. Federal hükümet Nisan ayı ortasında aşı yapılacak eczanelerin 17 binden 40 bine çıkarılacağını belirtti. 30’dan fazla eyalet yönetimi önümüzdeki günlerde bütün yetişkinlere aşı imkanı tanıyacağını açıklayacak. New York eyaletinde ise Covid-19 aşılarına hak kazanmak için minimum yaş sınırı 30’a düşürüldü. Biden daha öncesinde bütün yetişkinlerin 1 Mayıs itibariyle aşıya hak kazanması için eyaletlere talimat gönderdiğini söylemişti.
ABD’de geniş çaplı bir aşı kampanyası yürütülse de yapılan anketlere göre halkın yüzde 30’u aşı olmayı planlamıyor. Beyaz Saray halkın aşıya bakış açısını değiştirmek için ayrı bir çalışma yapmaya başladı. Bu çalışmalar kapsamında Biden yönetimi, Covid-19 aşısına güvenin artması için yeni bir kampanya başlattı. Yönetim “Biz Bunu Yapabiliriz” sloganını kullanarak birçok dilde ABD’nin pandemi ile mücadele edebileceği mesajını yaymaya başladı. Sosyal medya platformlarından, televizyon ve radyo programlarından gönderilen mesajın gönüllüler tarafından topluma ulaştırılması hedefleniyor. Aşıya güvenin artırılması kampanyası ABD Hastalık ve Kontrol Önleme Merkezi (CDC) ve İnsani Hizmetler Bakanlığı tarafından takip edilecek.
Aşı kampanyası kapsamında Biden yönetiminin diğer bir gündemi ise aşının etnik köken ve gelir seviyesi gözetilmeksizin halka adil bir şekilde dağıtılması. Kaiser Aile Vakfı (KFF) tarafından yapılan bir araştırmaya göre siyahi ve Latin kökenli vatandaşlar için sunulan aşı imkanı diğer etnik gruplara göre daha az. Örneğin California’da Latin kökenli halk eyalette yaşayanların yüzde 40’ını oluştururken Latin kökenliler, eyalette aşıya erişimi olan nüfusun yüzde 21’ini oluşturuyor. Başkent Washington’da ise siyahi halk toplam şehir nüfusunun yüzde 46’sını oluştururken şehirde aşıya erişimi olanların sadece yüzde 31’i siyahi kökenli.
11 Mart tarihinde Biden tarafından imzalanarak yürürlüğe giren Covid-19 ile mücadele mali paketi kapsamında federal hükümete pandemi ile mücadele adına bir bütçe sağlanmıştı. Biden yönetimi bu bütçenin yaklaşık 10 milyar dolarını halkın etnik kökenine, gelirine veya bulunduğu coğrafyaya bakılmaksızın eşit bir şekilde dağıtılması için kullanacak. ABD toplumunda yer alan hassas gruplara aşı imkanının hızlı bir şekilde sağlanması salgının yayılmasını durdurmak için önem arz ediyor.
ABD’de 100 milyondan fazla insan en az bir doz Covid-19 aşısı oldu. Ülkedeki yaklaşık 57 milyon kişinin ise Covid-19 aşıları tamamlandı. Bu 57 kişi Pfizer ya da Moderna aşısının iki dozunu ya da Johnson & Johnson aşısının tek dozunu oldu. CDC aşı olanların ABD’nin toplam nüfusunun yüzde 30’una tekabül ettiğini ifade ediyor. Ülkede her gün yaklaşık 2.9 milyon aşı yapılıyor. CDC tarafından yayınlanan yeni bir kılavuzda Covid-19 aşısı tamamlanan şahısların yolculuk yapmasında ciddi bir sakınca olmadığı belirtildi. Her ne kadar aşı olsa da yolculuk yapan bütün şahısların maske ve mesafe gibi önlemleri almaya devam etmesi çağrısında bulundu.
ABD’de Covid-19 virüsünün 2020 yılında en çok görülen üçüncü ölüm nedeni olduğu açıklandı. Beyaz Saray aşılama konusunda hedef yükselterek emin adımlarla ilerlese de pandemi ile mücadele henüz bitmiş değil. Biden aşıya ilişkin yaptığı konuşmada Covid-19 ile savaşın henüz kazanılmadığını hatırlattı ve pandemi ile mücadelede umursamaz davranan vatandaşların davranışlarından yakındı. CDC Başkanı Rochelle Walensky, Covid-19 vakalarının halen endişe verici nitelikte olduğundan ve ABD’nin Avrupa’da yaşanan ikinci dalgaya maruz kalabileceğinden bahsetti. Walensky, ülkedeki Covid-19 salgınının yayılışının azalmasından dolayı umutlu olduğunu, fakat şu an için gidişattan korktuğunu dile getirdi. Biden ise maske zorunluluğunu kaldırma kararını veren eyaletlerin bu kararından vazgeçmesi gerektiğini ifade etti.
ABD’nin Baltimore şehrinde üretilen Johnson & Johnson aşısının bileşenlerinin karıştırılması sonucunda 15 milyon doz aşı çöpe atılmak zorunda kaldı. Yetkililer bu durumu insan hatası olarak gördüğünü açıkladı. Her ne kadar sorunun kaynağı insan hatası dense de Baltimore’da yaşanan bu durum ülkenin hızlı aşılanması kampanyasını bir nebze de olsa yavaşlatmış oldu. Aşının dağıtılması ertelenirken, Johnson & Johnson ilaç firmasının güvenilirliği zarar gördü. Nisan ayında 24 milyon doz aşı üretmeyi planlayan Johnson & Johnson dozların çoğunun dağıtımını Baltimore’daki üretim yerinden sağlayacaktı. Üretim yerinde yaşanan sorun daha da derinleştiği takdirde Johnson & Johnson planladığı üretim seviyesine ulaşamayabilir.
Gıda ve İlaç Ajansı (FDA) Baltimore’daki bu durumu detaylı bir şekilde inceliyor. Johnson & Johnson’ın bu sorundan önce de hedeflediği üretim seviyesine ulaşamayacağı düşünülüyordu. Bu nedenle üretimin hızlanması adına federal hükümet Johnson & Johnson’a yardımda bulunuyordu. Federal hükümet Baltimore’daki sorunun çözülmesi adına Johnson & Johnson’a yardımcı olacak. Baltimore’da yaşanan bu sorun Biden yönetiminin aşının dağıtılması hedefini gerçekleştirmesi için son derece önem arz ediyor. ABD’de yapılan diğer aşı şirketlerinden biri olan Pfizer, belirlediği takvime göre hızlı bir şekilde üretim gerçekleştiriyor. Aşı üretimi yapan diğer bir ilaç şirketi Moderna da belirlediği takvime göre hareket ediyor.