Covid-19 Vakalarında Artışta Aşı Karşıtlığının Rolü
ABD’de Covid-19 vakalarında bir önceki haftaya göre %50’den fazla artışın aşı şüpheciliği ve aşılama çabaları hakkındaki dezenformasyon çokluğunun neden olduğu belirtiliyor. John Hopkins Üniversitesi tarafından paylaşılan bilgiye göre ABD’de günlük yeni vaka sayısı 25 bini geçmiş durumda. 22 Haziran tarihinde sunulan verilerde vaka sayılarının 11 bin civarında olduğu ve son haftalarda bu vaka sayılarının ikiye katlandığı görülüyor. Buna ek olarak hastaneye yatan hasta sayısında ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısında da bir artış yaşanıyor. Vaka ve hastaneye kaldırılan kişi sayısındaki artış ABD’nin 48 eyaletinde görülüyor. Son aylarda vaka sayısının düşük seviyelerde seyretmesinin pandeminin sonunun habercisi olduğu umuluyordu ancak Temmuz ayında artan vaka sayıları geleceğe kuşkuyla bakılmasına yol açıyor.
ABD’de milyonlarca kişi Covid-19’a karşı geliştirilen aşılardan olmak istemiyor. Son zamanlarda yaşanan vaka sayısındaki artışın aşı olmayı reddedenlerden dolayı kaynaklandığı belirtiliyor. Aşı olmayanların özellikle Delta varyantına karşı korumasız olduğu ve virüsün yayılmasına neden olduğu ifade ediliyor. Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin hemen hemen hepsinin aşı olmadığı görülüyor. Los Angeles’ta hastaneye kaldırılan Covid-19 hastaları arasında aşısı tamamlanan tek bir kişinin bile olmadığı kaydediliyor. Uzmanlar aşı olmayanların, aşı olanlar gibi maske ve mesafe önlemlerini göz ardı etmesinin salgının yayılmasını kolaylaştırdığını düşünüyor.
Gıda ve İlaç Kurumu’nun (FDA) eski başkanı Dr. Scott Gottlieb verdiği bir mülakatta pandeminin yeni bir dalgasının Eylül ayında geleceğini ve bu dalganın daha ağır sonuçlara sebep olacağını söyledi. Gottlieb aşı olanların vaka sayısı yüksek olan yerlerde bile maske takmak gibi önlemleri alması gerektiğini belirtti. Delta varyantının ülkede ağır bir şekilde hissedileceğini öngören Gottlieb, pandeminin altı ay gibi kısa bir sürede ortadan kalkmayacağının altını çizdi. Gottlieb daha önce katıldığı başka bir yayında Covid-19’un varyasyonlarına karşı geliştirilen yeni bir aşının onaylanma sürecinin en kısa sürede sonuçlandırılması çağrısında bulunmuştu. Söz konusu yeni aşı Pfizer tarafınan üretiliyor olup, iki doz aşı olanlara ek üçüncü bir doz olarak vurulması öngörülüyor.
ABD’de genel olarak vaka sayılarında önemli artış görülse de bazı eyaletler bu artış dalgasından daha çok etkilenmişdurumda. Örneğin en düşük aşılanma oranının görüldüğü eyaletlerin başında yer alan Arkansas eyaletinde 13 Temmuz tarihinde son beş ayın en yüksek vaka artışı görüldü. Cumhuriyetçi ve muhafazakar seçmenin çoğunlukta olduğu Arkansas’da aşıları tamamlanmış olanların oranı eyalette yaşayan halkın üçte birini oluşturuyor. Arkansas eyaletinin dışında en az aşılanma oranın yaşandığı yüzde 30 oranında seyrettiği eyaletler Cumhuriyetçi yönetimlerin olduğu Alabama, Mississippi, Wyoming oldu. Aşılama oranının en yüksek olduğu eyaletler oranın yüzde 60 olarak seyrettiği Vermont, Massachusetts, Maine ve Connecticut oldu.
Aşı ile ilgili yanlış bilgilerin yaygınlaşması ve komplo teorileri Amerikan halkı arasında aşı karşıtlığına yol açıyor. Yetkililerin aktardığına göre, siyahi azınlıklar sağlık otoritelerine güvenmediğinden aşı olmaya mesafeli yaklaşıyor. Federal otoritelerin başkent Washington’dan aşı olun çağrısı kırsal kesimlerde yaşayan birçok vatandaşa ikna edici gelmiyor. Aşı olma oranının düşük olmasının tek sebebinin sadece aşı karşıtlığı olmadığı vurgulanıyor. Aşı olmayanlar arasında birçoklarının çeşitli nedenlerden dolayı aşı olma imkanı olmadığı belirtiliyor. Bu nedenler arasında bazı vatandaşların işi nedeniyle aşı olmaya gidememesi veya aşı olmak için gerekli ulaşım imkanının olmaması yer alıyor.
Delta varyantının hızla yayılması sonrasında muhafazakar kesimlerde artan aşı karşıtlığına dur demek için bazı Cumhuriyetçiler kameraların karşısına geçip aşı olunması çağrısında bulunuyor. Senatodaki Cumhuriyetçi Parti’nin en üst düzey ismi Senatör Mitch McConnell ve Roy Blunt gibi diğer senatörler, aşı olmanın pandemide futbol maçının son dakikalarında atılan gol gibi önemli olduğuna dikkat çekti. Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelenleri aşıya güvenilmesi çağrısında bulunmasının tek sebebi seçmenlerin aşıya mesafeli olması değil. Cumhuriyetçiler arasında bazı önemli isimler aşıya karşı ya açıktan mesafe alırken bazıları aşılar hakkında şüphe uyandıran açıklamalar yapıyor. Senatör Ron Johnson ve Senatör Rand Paul gibi isimler aşıya güven hususunda bazı şüphelerinin olduğundan bahsediyor.
Öte yandan bazı Cumhuriyetçilerin Trump döneminde aşıya ilişkin açıklamalarının Biden döneminde yaptığı açıklamalarla çeliştiği gözlemleniyor. Örneğin Senatör Paul 2020 yılının Kasım ayında yaptığı bir açıklamada aşının bir an önce çıkarılması gerektiğini ve aşının güvenilir olduğunu savunurken son dönemde aşının güvenilirliğini sorgulayan ifadeler kullanmaya başladı. Senatör Johnson ise Trump yönetiminin aşının geliştirilmesine ilişkin yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik ederken Biden yönetiminin herkesi aşılama çabasını eleştirdi. Johnson ayrıca aşı karşıtı radyo programcısı McKenna’nın yayınına katılarak aşı pasaportu uygulamasına dair ortaya atılan öneriyi kınadı. Trump’ın sıkı destekçisi olan Temsilci Marjorie Taylor Greene aşı ile birçok kişinin hayatını kurtarmasından ötürü eski Başkan Trump’a teşekkür ettikten aylar sonra aşının yan etkilerinden dolayı halkı aşıyı reddetme çağrısında bulundu.
Bazı Cumhuriyetçilerin aşı karşıtı tutumunun yanında muhafazakar medyada bazı isimlerin aşıya ilişkin şüphe yaratan açıklamalarının halktaki etkisi yadsınamaz. Rupert Murdoch’un sahibi olduğu medya kanalları aşı hakkında çelişkili mesajlar veriyor. Kendisi İngiltere Kraliçesi’nden ve Biden’dan daha önce aşı olan Murdoch’un sahibi olduğu Fox News kanalında muhafazakar seçmenin çokça izlediği Tucker Carlson ve Laura Ingraham gibi sunucular canlı yayında aşının tehlikeli sonuçlara yol açacağı iddiasını dile getiriyor. Bu isimler federal hükümetin aşı hakkında yaptığı bilgilendirme çalışmaları aleyhine iddialar ortaya atıyor. Aşı hakkında bilgilendirme çalışmalarına Taliban benzetmesi bile yapan yayınlar halk arasında aşı karşıtlığını ateşleyen temel nedenler arasında görülüyor. Aşı karşıtlığını yayan açıklamalar sadece Covid-19 aşısına olan direnci artırmakla kalmıyor diğer aşılara olan güveni de sarsmaya başlıyor.