6 Ocak Komisyonu Soruşturmaya Başladı
6 Ocak Kongre baskını sırasında yaşananlara ışık tutmak amacıyla Temsilciler Meclisi’nde soruşturma resmi olarakbaşlatıldı. Soruşturmalar kapsamında Kongre binasının güvenliğinden sorumlu olan dört polis memuru 27 Temmuz tarihinde komisyonda ifade verdi. İfade veren dört polisten ikisi Kongre binası polis teşkilatında çalışırken diğer ikisi ise Washington D.C. polis teşkilatındandı. Polis memurları eski Başkan Donald Trump’ı destekleyenlerin düzenlediği saldırılara karşı Kongre’de güvenliği sağlamak için neler yaptıklarını detaylı bir şekilde aktardı. Polisler ifadelerinde o gün yaşananlar hakkında çarpıcı ifadeler kullandı. Polis memuru Harry Dunn, Kongre üyeleri karşısında yaptığı konuşmada 6 Ocak’ın henüz bitmediğini söylerken, kendisine siyahi olduğu için hakaret eden protestocuların olduğundan bahsetti. Dunn “Amerika bu mu?” diye sorarak şaşkınlığını dile getirdi. Polis memurlarının ifadeleri Amerikan demokrasisi için utanç verici olan 6 Ocak 2021 tarihini tekrar yaşattı.
Polis memurlarının katıldığı bu oturum Temsilciler Meclisi’nde yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen ilk oturumdu. Söz konusu oturumun birçoklarını derinden etkileyeceği tahmin ediliyordu zira dört polis memuru 6 Ocak saldırıları sırasında yaşanan şiddeti bizzat tecrübe eden kişilerdi. Oturumda saldırılar sırasında polisin vücudundaki kameradan çekilen kayıtlar izletildiğinde polis memurlarının sözlü ve fiziksel olarak saldırılara maruz kaldığı görüldü. Kamera kayıtlarında yer alan detaylar hakkında bilgi veren polis memurları konuşurken gözyaşlarına boğuldu. Aslen Dominik Cumhuriyeti’nden olup sonradan vatandaş olan Aquilino Gonell, kendisinin o gün öleceğini düşündüğünü söyledi. Michael Fanone ise kendisine yapılan kötü muameleyi anlatırken kendisine ‘hain’ dendiğini ifade etti.
Polis memurları olaylar hakkında düşüncelerini açıklarken duygu dolu anlar yaşarken, Cumhuriyetçi üyeler tarafından daha önce gündeme getirilen argümanlar karşısında sinirlerine hakim olamadı. Örneğin Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Andrew Clyde’ın protestocuların turist olduğunu ifade eden sözleri oturumda gündeme geldi. Bunun üzerine söz alan polis memuru Daniel Hodges, “eğer Amerikan turistleri bu şekilde davranıyorsa diğer ülkelerin neden Amerikan turistleri sevmediğini anlıyorum” dedi. Hodges o gün saldırıyı gerçekleştiren protestocular için ‘terörist’ kelimesini kullandı. Hodges iç terör kavramını tanımlayarak bu ifadesinin yerinde olduğunu ve terörist ifadesinin 6 Ocak saldırılarını gerçekleştirenler için kullanılması gerektiğini vurguladı. Hodges’a bu konuda katılan diğer polis memuru Gonell, 6 Ocak tarihinde şiddetin ne boyutlara ulaştığını anlattı.
Cumhuriyetçi Parti liderliği ise komisyona üye atamayarak komisyonun çalışmalarını boykot etme kararı aldı. Pelosi’nin komisyon için önerilen iki isme karşı çıkarak komisyona almaması sonrasında Pelosi’yi suçlayan ve partinin Temsilciler Meclisi’ndeki en yetkili ağzı olan Kevin McCarthy, soruşturmanın partizan bir şekilde yürütüldüğünü ileri sürdü. McCarthy’nin bu boykotuna rağmen Trump karşıtı isimlerden olan Liz Cheney ve Adam Kinzinger, Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi’nin teklifi üzerine komisyonda görev aldı. McCarthy, Cheney ve Kinzinger için ‘Pelosi Cumhuriyetçileri’ ifadesini kullanıyor. Cheney komisyonda, Kongre’deki diğer komisyonlarda olduğu gibi kıdemli azınlık parti üyesi olarak görev yapıyor. Cheney ve Kinzinger 6 Ocak Komisyonu’na katılması ile Demokratlarla işbirliği içerisinde olması sonrasında parti içerisinde gittikçe yalnızlaşıyor. Zira Cumhuriyetçi Parti, 6 Ocak saldırıları sonrasında eski Başkan Trump ile arasında mesafe koymaya başlasa da ilerleyen dönemde bu mesafenin kendilerine yaramadığını anladı. Cumhuriyetçi Parti’nin büyük bir kısmı daha sonra Trump’a yakınlaşarak 6 Ocak Komisyonu’nda yürütülen soruşturmayı göz ardı etmeye başladı.
Demokrat Parti liderliğinin emeği ile kurulan 6 Ocak Komisyonu’nun çalışmaları Amerikan yasama organına karşı saldırıların detaylarını göz önüne sermek açısından önem arz ediyor. Fakat komisyona yönelik bazı eleştiriler komisyonun bu önemli amaca ulaşamayacağı endişesi yaratıyor. Bu eleştirilerin başında Pelosi’nin komisyonda görev yapacak Cumhuriyetçileri bizzat kendisinin belirlemek istemesi yer alıyor. 6 Ocak Komisyonu’nda sadece iki Cumhuriyetçi’nin olması ve bunların bizzat Demokrat Parti liderliği tarafından atanması komisyonun soruşturmasını tam anlamıyla partiler üstü bir mesele kılmıyor. Buna ek olarak komisyonun genel olarak Cumhuriyetçi Parti lideri McCarthy’nin Trump ile olan diyaloğunu hedef alırken yine başka bir Cumhuriyetçi olan eski Başkan Yardımcısı Mike Pence’in olaylar sırasında gösterdiği tavrı gündeme getirmemesi dikkatlerden kaçmıyor. Uzmanlar soruşturmanın partizan siyasete alet edileceği endişesinden bahsediyor. Bu yüzden 6 Ocak Komisyonu’nun akıbeti Trump’ın birinci azil soruşturmasına benzeyebilir.
Temsilciler Meclisi’nde gerçekleştirilen ilk oturum sonrasında komisyonda dinlenmek üzere Trump yönetiminde görev yapmış yetkililer çağrılacak. Fakat bu yetkililerin hangi isimlerden oluşacağı henüz belli değil. Cumhuriyetçi Parti lideri McCarthy ya da Genelkurmay Başkanı Mark Milley ismi geçenler arasında yer alıyor. Buna ek olarak komisyonun Beyaz Saray’ın Eski Özel Kalemi Mark Meadows’u ifade vermek üzere çağıracağı öngörülüyor. Bu isimlerin Trump’ın saldırılardaki rolünü ortaya çıkaracağına inanılıyor. Soruşturmayı yöneten Demokratlar soruşturmanın tam olarak sınırlarını çizmemiş durumda. Komisyon çalışmalarına yeni başlamış ve örneğin bu çalışmalar doğrultusunda internet sitesini yakın bir zamanda kurmuştu. Bu nedenle komisyonun işleyişine ilişkin birçok mesele belirsizliğini koruyor. Öte yandan komisyona çağrılacak isimlerin bu çağrıyı reddetmesi halinde mahkeme sürecinin başlayıp başlamayacağı merak ediliyor.