Biden’ın Pandemiyle Mücadelede Yeni Stratejisi
Başkan Biden pandemiyle mücadelede izleyeceği stratejiyi açıkladığı konuşmasında bütün federal hükümet çalışanları ve sağlık çalışanları için test opsiyonu olmaksızın aşılamanın mecbur hale geldiğini açıkladı. Bu kuralın federal hükümete iş yapan yüklenici firmalar için de geçerli olduğunu söyleyen Biden, aşının FDA’dan tam onay alması sonrasında federal hükümetin özel sektör firmalarına aşı mecburiyeti konusunda örnek olmasını amaçlıyor. Çalışanların işyerlerine dönmeye başlaması ve okulların açılmasıyla birlikte vakalarda artış beklenirken Biden ekonomik toparlanmayı korumak ve okulları açık tutabilmek için aşı oranlarını yükseltme, maske kullanımını teşvik etmeyi ve testleri artırmayı hedefliyor. Biden’ın yeni stratejisi doğrultusunda Çalışma Bakanlığı da 100 kişiden fazla çalışanı olan şirketlere çalışanlarına ya aşı mecburiyeti getirmelerini ya da her hafta test olmalarını şart koşması gerektiğini açıkladı. Biden’ın aşı olmayanlara karşı tutumunun sertleştiğini gösteren “sabırlı davrandık ama sabrımız azalıyor, aşı olmayı reddetmenizin hepimize maliyeti var” şeklindeki ifadeleri dikkat çekti.
Biden’ın koronavirüsle mücadelede yeni bir aşamaya geçme ihtiyacının, vaka artışları ve düşük aşı oranları yüzünden ekonomik normalleşmenin yavaşlamasının ürettiği siyasi maliyetinden kaynaklandığı söylenebilir. Yaz aylarında düşmesi beklenen vaka sayılarının aşı olmayan nüfusun çokluğu nedeniyle son iki ayda yeni bir pik yaşaması, koronavirüs salgını ile mücadelede Başkan Biden’ın liderliğine olan güvenin azalmasına yol açtı. Haziran ayı sonunda salgınla mücadelede onay oranı %62 olan Biden’ın onay oranının Ağustos sonunda %52’ye gerilediği görülüyor. Biden kamuoyu yoklamalarında düşüş yaşarken aşılanma oranlarındaki yükseliş gözden kaçmıyor. Temmuz başında en az bir doz aşı olan Amerikalıların oranı %67’deyken yaz sonunda bu oranın %75’e ulaşmış olmasında özellikle genç Cumhuriyetçilerin aşı oranlarındaki artışın etkili olduğu belirtiliyor. Ancak hala aşı olmayı reddeden nüfusun aşı mecburiyeti durumunda işini bırakacağını söyleyenlerin oranının %70’lere varması aşı karşıtlığının gücünü gösteriyor.
Özellikle aşı oranlarının düşük olduğu eyaletlerde vaka ve hastaneye yatma oranlarıyla birlikte ölüm oranlarının da Temmuz ve Ağustos’ta pandeminin en kötü dönemlerinden birini yaşaması aşıya olan ilgiyi artırırken, aşının tam onay alması federal hükümetin ve özel şirketlerin aşı mecburiyeti getirme konusunda daha cesur hale gelmesi sonucunu doğuruyor. Delta varyantının Haziran ayında 12 bin seviyesine düşen vaka sayısını yaz sonu itibariyle 160 binin üzerine çıkarmış olması dikkat çekerken vakaların büyük çoğunluğunun Florida, Kentucky, North Carolina, Arkansas ve Mississippi gibi aşı oranlarının en düşük olduğu eyaletlerde olması da bunu destekliyor. Ölümlerin bugünlerde 2020 yaz aylarıyla karşılaştırılabilecek kadar yüksek seviyelerde (günlük 1,500 civarında) seyretmesi ve bu sayının daha da artacağının beklendiği not ediliyor.
Okulların açılmasıyla birlikte son aylarda yaşanan yeni vakalardaki yaş ortalamasının düşmüş olması daha soğuk aylara girerken birçok okul sisteminin aşı mecburiyeti getirmeyi tartışmasına yol açıyor. ABD’nin 600 bin öğrenciyle en büyük ikinci okul sistemine sahip olan Los Angeles şehri okullarda aşı mecburiyeti getirme kararı aldı. Şehir okul yönetiminin aldığı karara göre istisnalar dışında 12 yaş üstü bütün öğrencilerin 21 Kasım’a kadar ilk ve 19 Aralık’a kadar ikinci doz aşılarını olarak ikinci semestr başlayana kadar tam aşılanmış olmaları gerekecek. Daha önce çalışanlarına aşı mecburiyeti getiren New York şehri de bu mecburiyetin kapsamını genişleterek kreş ve okul sonrası programları çalışanlarına 27 Eylül’e kadar en az bir doz aşı olmaları mecburiyeti getirdi.
Texas’taki bir okul bölgesi bir hafta içerisinde iki öğretmenin Covid-19 yüzünden ölmesi sonucunda 31 Ağustos’ta okulları kapatmak zorunda kalmıştı. Bu gelişme sonrasında McClellan bölgesi okullarında maske takmak mecburi hale getirildi. Geçen hafta pandemi döneminin en yüksek vaka ve ölüm rakamlarını gören bölgenin okullarının tamamında maske mecburiyeti getirilerek virüs kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Florida eyaletinde geçtiğimiz aylarda eyalet valisi DeSantis’in maske mecburiyeti getirmeyi yasaklayan kararına birçok okul bölgesi uymamış ve konu mahkemelere taşınmıştı. Okulların maske mecburiyeti getirmesini yasaklayan eyaletlerin başında yer alan Florida’da mahkemeler Vali DeSantis’in kararını engellemişti. DeSantis ise mahkemeye tekrar başvurarak maske mecburiyetini illegal hale getirmeye çalışan kararının tekrar geçerli olması için hukuki mücadele veriyor.
Öte yandan havayolları şirketleri ilkbaharda aşılama konusunda alınan mesafe sayesinde yaz başında seyahate artan talebin artan vakalar dolayısıyla yaz sonuna doğru azaldığını söylüyorlar. Yaz başında beklenenin üzerinde gelen seyahat talebini karşılamakta kapasite sıkıntısı bile yaşayan havayolları şirketleri, yaz sonuna doğru seyahat planlarının yeniden gözden geçirildiğini gözlemlediklerini söylüyorlar. Delta varyantı dolayısıyla özel şirketlerin işe dönme planlarını sene sonuna ertelemeleri yüzünden iş amaçlı seyahatlerin azalması firmaların sonbaharda kapasitelerini azaltmaları sonucunu doğuruyor. Üçüncü çeyrekte daha zayıf bir mali tabloyla karşılaşmayı bekleyen havayolları şirketlerinin buna rağmen pandemi döneminin en karlı çeyreğini geçirmeyi umdukları belirtiliyor.