ABD Rusya’yla Ukrayna Müzakerelerine Başlayacak
Rusya Federasyonu uzun süredir, Ukrayna meselesi, Belarus mülteci krizi ve enerji tedariki hususunda Avrupalı ülkelerle yaşanan sorunlar nedeniyle ABD, NATO ve AB’nin dış politika gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Rusya’nın Ukrayna sınırında askeri yığınağını artırması ve bu ülkeye askeri müdahale ihtimali nedeniyle gerilen ABD-Rusya ilişkileri, Rusya Devlet Başkanı Putin’in ABD ve NATO’ya karşıtı söylemlerini sertleştirmesiyle daha da gergin bir hal aldı. Putin’in açıklamaları ABD, G7 ve AB’nin saldırgan tutum sergilemesi halinde Rusya’ya çok ciddi karşılık verileceği ve ağır yaptırımlar uygulanacağı uyarısının ardından geldi. Kremlin geçen hafta güvenlik garantileri ve sorunun çözümüne yönelik taleplerini içeren bir anlaşma taslağı hazırlamış ancak bu istekler Biden yönetimi tarafından kabul görmemişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bölgede artan gerilimi diplomasi yoluyla çözmeye çalışacaklarını ve bu minvalde Ocak ayında Rus yetkililerle görüşmelere başlayacaklarını açıkladı.
Ukrayna sınırında gerilimin devam ederken Kremlin geçen hafta ABD ve NATO’dan güvenlik garantileri talep eden bir anlaşma metni taslağı yayınladı. Rusya’nın istediği güvenlik garantileri arasında NATO’nun doğuya genişlememesi ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinin NATO’ya kabul edilmemesi; sınırlara yakın bölgelerde taraflar için tehdit algısı oluşturacak şekilde askeri birlik ve silah konuşlandırmamak; karşı tarafın topraklarını vurabilecek orta ve kısa menzilli füzeler konuşlandırmamak; mutabık kalınan bir sınır bölgesinde birden fazla askeri tugay ile tatbikat yapmamak ve askeri tatbikatlar hakkında düzenli bilgi alışverişinde bulunmak; tarafların birbirlerini hasım olarak görmediklerini teyit etmek ve tüm ihtilafları barışçıl yollarla çözmeyi ve kuvvet kullanmaktan kaçınmayı kabul etmek; karşı tarafça tehdit olarak algılanabilecek koşullar yaratmamayı taahhüt etmek ve acil durumlar için iletişim hatları oluşturmak gibi talepler bulunuyor.
Rusya’nın Doğu Avrupa’da “nüfuz alanının tanınması talebi” olarak değerlendirilen anlaşma teklifi ABD ve NATO tarafından reddedildi. Düzenlediği bir basın konferansında Rusya konusuna değinen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın uluslararası çağrılara rağmen şeffaf hareket etmediğini ve gerilimi düşürmeye yanaşmayarak Ukrayna sınırında askeri yığınağını artırmaya devam ettiğini belirtti. Rusya’nın geçmişte saldırgan bir tavır içinde olduğunu ancak bugün hiçbir NATO müttefikini doğrudan tehdit etmediğini söyleyen Stoltenberg, Moskova’nın Ukrayna sınırındaki politikasının belirsiz yarattığını savundu. Rusya ile gerginliğin azalmasını istediklerini söyleyen Stoltenberg, diyaloğa hazır olduklarını ancak NATO’nun temel prensiplerinden taviz verilmeyeceğini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken 2021 yılı değerlendirmesi yaptığı basın toplantısında Ukrayna meselesi ile ilgili bir soruya cevap verirken çözüm için öncelikli olarak diplomasi yoluyla ilerleme sağlamaya çalışacaklarını dile getirdi. Diplomasi ve caydırıcılık faktörlerini beraber yürüttüklerini hatırlatan Blinken, Rusya’dan gerilimi düşürmesini istediklerini söyledi ve Moskova’ya Ukrayna sınırındaki askerlerini geri çekme çağrısında bulundu. Blinken, Stoltenberg ile bir görüşme yaparak Ukrayna’daki durumu değerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Blinken ve Stoltenberg’in ittifakın Rusya ile yapıcı diyaloğa hazır olduğunu vurguladıkları belirtildi ve NATO’nun Rusya’ya yönelik çift yönlü yaklaşımını ele alınarak, ittifakın Rusya ile yapıcı diyaloga hazır olduğuna vurgu yapıldı” denildi. Blinken ayrıca Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile de bir görüşme yaparak ABD-AB ortaklığını güçlendirmeye ve ortak zorluklarla yüzleşmek için birlikte çalışmaya devam eden taahhütlerini yinelediler. İkili Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemek için koordineli çalışmanın önemine vurgu yaptılar.
Rusya Devlet Başkanı Putin yıllık basın toplantısında yaptığı konuşmada ABD ile güvenlik konusundaki müzakerelerin gelecek yılın başında yapılacağını söyledi. Putin, “Amerikan ortaklarımız, müzakereleri gelecek yılın başında Cenevre’de başlatmaya hazır olduklarını söylüyor. Her iki taraftan da bu konuda temsilci atandı. Durumun bu yönde gelişeceğini umuyorum” ifadelerini kullandı. Putin, Rusya Savunma Bakanlığı Yönetim Kurulu toplantısında yaptığı bir diğer konuşmada ise Batılı ülkeleri Avrupa’da tansiyonu yükseltmekle suçladı. Batıdan gelecek tehditlere gerekli şekilde karşılık vereceklerini söyleyen Putin bu bağlamda ordu kapasitesini arttıracaklarını belirterek Kiev yönetimi ve Batılı ülkelere göz dağı vermeye çalıştı. Putin, NATO’nun Ukrayna ordusunu kendi faaliyetlerine dahil etme girişimlerinin Rusya açısından bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu dile getirdi. Aynı toplantıda konuşan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da ABD’nin NATO müttefiki ülkeler vasıtasıyla Rusya sınır bölgelerine yakın noktalara 8,000 civarında asker konuşlandırdığını ve ABD bombardıman uçaklarının sık sık Rusya yakınlarında uçuşlar yaptığını söyleyerek Rusya için güvenlik tehdidi oluşturduğunun altını çizdi.
Washington Post’ta yayınlanan bir analiz yazısına göre Kremlin yönetimi bu açıklamaları ile Rus halkını “savaş fikrine alıştırmaya çalışıyor.” Yazıya göre Putin meşru sayılabilecek bir savaş sebebi ortaya koyamıyor. Kremlin, Ukrayna’ya konuşlanan füzelerden ziyade Batıya yakınlaşan bir Ukrayna’nın başarılı ve gelişmiş bir demokrasi kurma ihtimalinden çekiniyor. Müreffeh ve özgür bir Ukrayna’nın “Putin rejimi” için daha büyük bir tehdit olarak görüldüğü ileri sürülüyor. Diğer yandan, geçen hafta video konferans ile görüşme gerçekleştiren Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, ABD ve Avrupa tarafından ülkelerine yöneltilen baskı politikaları nedeniyle dayanışma ve iş birliğini artırma kararı aldılar.
Son bir gelişme olarak, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde 2020 yılında sağlanan kapsamlı ateşkesin tekrar yürürlüğe konulacağı açıklandı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin üst düzey danışmanlarından Andriy Yermak, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) arabulucuğu ile varılan anlaşmanın bölgedeki gerilimi azaltmak üzere önemli bir adım olduğunu söyledi.ABD Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yayınlayarak ateşkesin tekrar yürürlüğe konulmasından duyulan memnuniyeti dile getirdi.