Demokratların Seçim Reformu Çabaları Çıkmazda
Kasım seçimlerinin güvenliği ve sonuçların kabul edilmesi konusundaki kaygılar had safhaya ulaşırken Demokratlar da Kongre’de oy verme hakkını garanti altına almaya çalışan bir seri yasa tasarısını bir an önce gündeme almaya çalışıyor ancak Başkan Biden’ın desteğine rağmen iki Demokrat senatörün prosedürel itirazları reform çabalarının akıbetini meçhul hale getiriyor. 2020 seçimlerini kaybetmediğini ve seçimin çalındığını iddia etmeye devam eden eski Başkan Trump’ın Cumhuriyetçi Parti içerisindeki savunucuları 2022 Kasım Kongre seçimlerine giderken oy verme hakkını sınırlandırıcı adımlar atmaya başladı. Wisconsin’de, bazı Cumhuriyetçi temsilciler, 2020 seçimleri öncesinde eyaletteki seçimleri denetleyen iki partili komisyonu devre dışı bırakmaya çalışıyor. Arizona’dan Florida’ya eyalet meclislerindeki Cumhuriyetçi yasa yapıcılar, gelecek yasama oturumları için yeni oylama kısıtlamaları getirmeyi planlıyorlar. Bu hafta Kongre’de federal oylama mevzuatı konusunda muhtemel bir hesaplaşma yaklaşırken, eski Başkan Trump’la uyumlu Cumhuriyetçiler, oylama prosedürlerini değiştirmek, seçim mekanizması üzerinde daha fazla kontrol sağlamak için eyalet düzeyinde baskı yapıyor.
Seçim güvenliği ve oy verme hakkıyla ilgili yaşanan kaygı verici gelişmeler karşısında Seçim Yenilik ve Araştırma Merkezi’nin yönetici direktörü David Becker, her geçen gün Amerikan demokrasisinin geleceği konusunda daha fazla endişelendiğini söyledi. Nitekim, kamuoyu anketleri de Becker’ın bu endişelerini doğruluyor. CBS News-YouGov’ın anketi, her 10 Amerikalıdan 6’sından fazlasının, gelecekteki başkanlık seçimlerinin kaybedilmesi üzerine şiddet beklediklerini söylediğini ortaya koydu. Washington Post ve Maryland Üniversitesi’nden yapılan bir ankette de, yaklaşık her üç Amerikalıdan birinin hükümete karşı şiddet içeren eylemlerin bazen haklı olduğunu düşündüğü ortaya çıktı. Bu anket toplumdaki keskin partizanlığı ve kutuplaşmayı ortaya koyan sonuçlar açıkladı. Cumhuriyetçilerin %40’ı ve Bağımsızların %41’i hükümete karşı şiddetin haklı olabileceğini söylerken bu oran Demokratlar için %23’te seyrediyor.
Başkan Biden, Salı günü Georgia eyaletinin başkenti Atlanta’da yaptığı konuşmada yeni oy hakları yasa tasarısını 60 oy yerine 51 oy çoğunlukla geçirmek için gerekli olan Senato kurallarındaki değişikliği desteklediğini açıkladı. Biden, yasa yapıcıların ülkenin “kalbini ve ruhunu korumak” için hareket etmedikleri takdirde Amerikan demokrasisine yönelik ciddi bir tehdit riski oluşacağı konusunda uyarıda bulundu. Biden, azınlık partisinin 60 oy toplanamadığı durumda yasayı engellemesine izin veren bir Senato geleneği olan filibuster’ın tamamen ortadan kaldırılması için çağrı yapacak kadar ileri gitmedi ancak bundan “kurtulmayı” desteklediğini söyledi. Senato prosedürlerine ilişkin bu tür bir değişiklik Cumhuriyetçi muhalefetin üstesinden gelebilmek için Demokratlara büyük bir avantaj sağlayabilir.
Biden, Cumhuriyetçilerin bu şekilde yasama faaliyetini bloke etme tavırlarını Senato geleneklerinin suistimal edilmesi olarak yorumladı ve “Ne yazık ki, dünyanın en büyük müzakere organı olarak tasarlanan Birleşik Devletler Senatosu, içeriğinden uzaklaşarak eski formunun yalnızca kabuğu haline dönüştürülmüştür” dedi. Biden, tarihsel olarak siyahi olan dört kolej ve üniversiteden oluşan bir konsorsiyumda yaptığı duygusal ve sert konuşmasında, kendisinin ilişkilendirilmek istediği ilkeleri “oy pusulasına erişim sağlamak, ırk eşitliğini teşvik etmek ve canlı Amerika vaadi” olarak ortaya koydu. Biden kazansa da kaybetse de tarihin doğru tarafında olmak istediğini açıkça belirtti. Medya, Biden’ın konuşmasında Senato kuralı değişikliklerine karşı çıkanları köle sahipleri ve ayrımcılar olarak gösteren dilini aşırı sert ve ayrıştırıcı bir dil olarak niteleyerek Biden’ın bu adımını siyasi bir kumar olarak yorumladı. Demokratlar tarafından tasarı kapsamında öngörülen değişikliklerden bazıları posta yoluyla oylama önündeki kısıtlamaların kaldırılması, seçim gününün tatil ilan edilmesi, eyalet yasa yapıcılarının azınlık oylarının temsilini engelleyecek şekilde sınırları yeniden düzenlemelerini yasaklamak gibi adımları içeriyor.
Senato Çoğunluk lideri Chuck Schumer da seçim mevzuatına ilişkin değişime ilişkin fikirlerini ortaya koydu. Meslektaşlarıyla paylaştığı plana göre tasarı filibuster uygulamasını tamamen sona erdirmiyor; ancak geçen yıl boyunca güçlü Cumhuriyetçi muhalefet nedeniyle defalarca engellenen yasaların gündeme alınmasını sağlayacak istisnai durumlar yaratmayı hedefliyor. Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in oyuyla bu değişimi gerçekleştirilebilecek de olsa iki Demokrat senatör, (West Virginia Senatörü Joe Manchin ve Arizona Senatörü Kyrsten Sinema), filibuster istisnası oluşturmaya yönelik teklifleri desteklemeyi reddetti. Biden bu durumda kendi partisi içinde bu konu üzerinde tam bir bütünlük sağlamadan Cumhuriyetçileri mahkum etmeye çalışan çok sert bir konuşma yaparak tepki toplamış oldu. Senato Azınlık lider Mitch McConnell Biden’a verdiği sert cevapta başkanın Georgia eyaletinde yaptığı konuşmayı “tutarsız, yanlış ve makamının seviyesinin altında” olarak niteleyerek Biden’ı kutuplaşmayı sona erdirmek vaatlarine karşın körüklemekle suçladı.