Seçim Reformu Çabalarına Demokrat Senatör Engeli
2020 seçimlerinde erken ve postayla oy kullanmadaki tarihi artış seçmen alışkanlıklarında kalıcı olarak bir değişikliğin habercisi olduğu görüşünü doğurmuştu. Özellikle Demokratların tercih ettiği bu iki metot Cumhuriyetçileri endişeye sevk etmiş ve Cumhuriyetçiler bu yöntemleri engellemek üzere girişimlerde bulunmuşlardı. Cumhuriyetçilerin bu yöndeki çabaları eski Başkan Trump’ın savunduğu posta yoluyla oy kullanmanın seçime hile karışması ihtimalini artırdığı gerekçesine dayanıyordu. 2020 seçimlerinde hile yapıldığıyla ilgili iddiaların hukuki süreçlerde herhangi bir kanıt sunulmadığı için Trump taraftarları arasında kabul gören güçlü bir siyasi argüman olmaktan öte geçmediğini not etmek gerekiyor.
Demokratlar Trump taraftarlarının birçok eyalette oy verme pratiğini zorlaştırma çabalarına karşı bir girişim olarak bir dizi değişikliği (seçim gününün tatil ilan edilmesi vb.) seçim hakları başlığı altında Senato’dan federal kanun olarak geçirmek için harekete geçtiler. Seçimlerin eyaletlerin yetki alanında olması dolayısıyla federal hükümetin yasa çıkarmasının ne kadar hukuki olduğu tartışılırken Demokratlar içerisinden bu tasarının geçmesi için gerekli olan Senato kurallarındaki değişikliklere karşı çıkan senatörler çıkmıştı.
Bu bağlamda Martin Luther King’i anma günü olarak kutlanan 17 Ocak törenleri etrafında, oy hakkı reformu tartışmalarını alevlendi. Ayrımcılığın kalkması ve siyahların vatandaş haklarının tanınması için mücadele eden efsanevi lider Martin Luther King’in oğlu Martin Luther King III babasının mirasını korumak ve genişletmek için seçmen haklarını güçlendiren önlemlerin kanunlaşmasından daha önemli bir fırsat olamayacağını söyleyerek Demokratların çabalarına destek verdi. West Virginia Senatörü Manchin ve Arizona Senatörü Sinema, yasanın geçmesi için ihtiyaç duyulan filibuster kuralının değişmesine sıcak bakmadıklarını belirtmişlerdi.
Hafta boy Demokrat siyasetçiler, yasanın geçmesiyle King’in mirasını onurlandırmayı ilişkilendirerek bu iki isim üzerine baskı kurmaya devam ettiyse de Manchin ve Sinema, oylama yasasının basit bir çoğunlukla geçmesinin önünü açmak için Senato kurallarının değiştirilmesine karşı olduklarını açıkça belirttiler. Yasayı geçirebilmek için Demokrat Parti’nin hızlıca bir araya gelip gelemeyeceğinden emin olmadığını söyleyen Başkan Biden her iki Demokratla da görüştü ve kamuoyuna oy hakları için mücadeleye devam edeceğine dair güvence vermeye çalıştı.
Cumhuriyetçilerin kontrolündeki bazı eyaletler, seçim güvenliği adına posta yoluyla ve erken oy kullanma hususlarında yeni kısıtlamalar getirmiş durumda. Demokratlar bu durumun özellikle kritik eyaletlerde seçime katılımı Demokrat Parti aleyhine etkileyeceğinden korkuyor. Demokratlar, seçim gününü federal bir tatil yapmak ve posta yoluyla oylama için asgari ulusal standartlar belirlemek de dahil olmak üzere bu tür kısıtlamalara karşı önlemler almayı düşünüyorlar. Fakat, Demokratların Cumhuriyetçi Parti’nin yaptığı filibusterı aşmak ve yasayı geçirmek için gerekli oyları olmadığından beklentiler zayıftı.
Nitekim bütün bu tartışmalar ışığında Çarşamba günü gerçekleşen oylamada Senato Demokratları oy hakları yasasını geçirme çabalarında büyük bir yenilgi aldı. Oylama sonucu 52’ye 48 şeklinde oldu ve bahsi geçen iki Demokrat, Cumhuriyetçi Parti senatörleri ile aynı safta oy kullandı. Oylamanın başarısız olması sonrasında Cumhuriyetçi senatörler kararı uzun süre yüksek sesle alkışladı. Filibuster kurallarını değiştirme girişimi, Manchin ve Sinema’nın muhalefeti ile başarısızlığa uğramış oldu. Oylama sonrasında Senatör Sinema, “ayrımları derinleştireceği” ve “federal politika yapımında bitmeyen bir kural değişikliği silsilesi doğuracağı” için değişikliğe karşı çıktığını belirten bir bildiri yayınladı.