Almanya Şansölyesi Scholz’un Washington Ziyareti
ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’u Beyaz Saray’da ağırladı. Ağırlıklı olarak Ukrayna krizinin ele alındığı görüşmede taraflar birlik, ortaklık ve yakın işbirliği mesajları verdi. Beyaz Saray açıklamasında iki liderin Ukrayna krizinin yanı sıra Almanya’nın G7 başkanlığı, pandeminin sona erdirilmesi, sağlık güvenliğinin daha iyi şekilde yeniden kurulması ve iklim kriziyle mücadele gibi konuların ele alındığı belirtildi. Ayrıca Batı Balkanlar’da istikrarın sürdürülmesi ve Çin kaynaklı zorluklar ile mücadele konusunda da yakın işbirliği yapma taahhüdünde bulundukları ifade edildi. Geçen Aralık ayında göreve gelen ve ABD’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Scholz, Amerikan medyası tarafından Ukrayna krizinde pasif bir siyaset izlediği gerekçesiyle eleştiriliyordu.
Görüşme öncesi Oval Ofis’te gazetecilere açıklamada bulunan Biden, ABD ve Almanya’nın Ukrayna krizinde “uyumlu” bir şekilde hareket ettiğinde ısrar etti. Rusya’nın Avrupa’yı tehdit eden saldırgan tutumunun engellenmesi için ABD’nin en yakın müttefiklerinden Almanya ile ortak hareket etmekten memnuniyet duyduğunu ifade den Biden Çin’den kaynaklanan sorunların üstesinden gelme konusunda da birlikte hareket ettiklerine vurgu yaptı. Başbakan Scholz da görüşme öncesi yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın işgali durumunda Almanya ve ABD’nin birlikte hareket edeceğini ve gerekli tüm adımları atacağını söyledi. Rusya’ya uygulanacak yaptırımları hazırlamak için birlikte yoğun çalıştıklarını belirten Scholz, Ukrayna’ya bir askeri saldırı olduğunda, hızlı tepki verilmesine yardımcı olacak bir yanıt hazırladıklarını kaydetti.
Ukrayna krizinin çözümünde Rusya dahil herkesi için en iyi yolun diplomasi olduğunu vurgulayan Biden, Rusya’nın işgali durumunda NATO’nun karşılık vermeye hazır olduğunu belirtti. Almanya’nın gerilimin düşürülmesinde çaba harcayan ve Normandiya Formatı çerçevesinde diyaloğun devamını destekleyen lider ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Biden, Rusya’nın işgal seçeneğini tercih etmesi durumunda kendilerinin ve NATO’nun karşılık vermeye hazır olduğunu vurguladı. Şansölye ile birlikte güçlü bir yaptırım paketi hazırladıklarını söyleyen Biden, Rusya’nın Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesi durumunda ciddi sonuçlarla karşılaşacağını tekrarladı.
Biden, Almanya’yı NATO müttefikliği, AB’deki kritik rolü, G7 ve G20 liderlikleri ve güçlü ikili ilişkiler hasebiyle yakın dost ve güvenilir ortak olarak tanımlayarak pasif siyaset izlemekle eleştirilen Scholz yönetimine destek verdi. Biden başta Almanya ve Fransa olmak üzere farklı tavır sergileyen Avrupalı devletlerle ilişkileri pekiştirerek Rusya ve Çin’e karşı ortak ve sağlam bir cephe oluşturmaya çalışıyor. Biden basın mensuplarının kendisine yönelttiği Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesinin akıbeti ile ilgili bir soruya verdiği cevapta, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminde bulunması durumunda Kuzey Akım 2’nin daha fazla ilerlemeyeceğini” söyledi. Aynı soruyu yanıtlayan Scholz da ABD ile ortak hareket edeceklerini söylerken boru hattı konusunda tam olarak ne yapacaklarına açıklık getirmedi. Süreç devam ederken bütün detayları kamuoyuyla paylaşmayacaklarını belirten Scholz, müttefik ve ortak ülkelerle birlikte hareket edeceklerini ve farklı bir siyasi tavır sergilemeyeceklerini yineledi.
Rus doğalgazını Almanya üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak olan Kuzey Akım 2 boru hattı uzun süredir Washington ve Berlin arasındaki en ciddi uyuşmazlık konusu olarak ön plana çıkıyor. Biden yönetimi Avrupa’nın Rus doğalgazına bağımlılığını artıracağı ve doğalgaz transferinde transit ülke konumundaki Ukrayna’nın zarar göreceği gerekçesiyle projeye karşıydı ancak proje tamamlandığı için iptal etmek çok zor bir seçenek olarak öne çıkıyor. Dahası Washington Almanya ile ilişkilerini de bozmak istemiyor. Biden boru hattına ilişkin eleştirilerine rağmen, projenin durdurulmayacak seviyeye gelmiş olması ve hedeflenen amacın tersine etkiler yaratabileceğini düşünmesi nedeniyle planlana yaptırımları geri çekme kararı almıştı.
Biden yönetimi geçen Temmuz ayında gerçekleşen Angela Merkel’in veda ziyaretinde Berlin ile Kuzey Akım 2 boru hattıyla ilgili Ukrayna’nın endişelerini kısmen gidermeyi amaçlayan bir anlaşma yaptıklarını duyurmuştu. Anlaşmaya göre Almanya Ukrayna’nın zararının bir kısmını karşılamak için 1 milyar dolarlık yatırımda bulunmayı taahhüt ediyordu. Merkel, Rusya’nın, transit ülke olan Ukrayna’nın haklarına saygı göstermediği takdirde aktif biçimde harekete geçeceklerini kaydetmişti. Biden-Merkel görüşmesinde imzalanan Washington Bildirgesi’nde de liderler, tüm dünyada barış, güvenlik ve refahın desteklenmesinde yakın işbirliği içinde olma ve Avrupa’da birlik, özgürlük ve barışın hâkim olmaya devam etmesi için beraber çalışma taahhüdünde bulunmuşlardı. Biden Almanya ile imzalanan bu anlaşmalara istinaden Kuzey Akım 2 boru hattının faaliyete geçirilmemesi konusunu Rusya’ya karşı bir yaptırım aracı olarak ileri sürüyor.
Almanya’da yaklaşık iki ay önce iktidara gelen Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Olef Scholz Avrupa’nın ciddi bir güvenlik krizi yaşadığı bir dönemde net bir tutum almamakla suçlanıyor. Berlin, Scholz’un aktif bir şekilde diplomatik temaslarda bulunmaması, Rusya’ya net bir tepki göstermemesi, Kuzey Akım 2 konusuna açıklık getirmemesi ve Ukrayna’ya silah gönderilmesini reddetmesi gibi nedenlerle yoğun eleştirilere maruz kalıyor. Eski Şansölye Merkel’in boşluğunu dolduramadığı düşünülen Scholz’un Almanya içinde görev onay oranı da iki ay gibi kısa sürede yüzde 60’lardan yüzde 43’e düşmüş durumda.
Scholz yönetimindeki Almanya’yı “güvenilmez ortak” olarak niteleyen bazı Amerikan gazetelerinin değerlendirmesine göre Sosyal Demokrat siyasetçiler Almanya’da geleneksel olarak Moskova ile çalışma politikası yürütme eğilimi gösteriyor. Soğuk Savaş zamanlarında Şansölye Willy Brandt “Ostpolitik” olarak adlandırılan Rusya ile yakınlaşma politikası geliştirmeye çalışmıştı. Scholz’dan önceki son Sosyal Demokrat Şansölye Gerhard Schröder ise 2005 yılından bu yana Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarının inşasını gerçekleştiren Rus enerji şirketleri için çalışıyor. Putin ile arkadaş oldukları belirtilen Schröder Almanya’dan silah talebinde bulunan Ukrayna karşısında Rusya’yı destekler nitelikte açıklamalarda bulunmuştu. Eski Şansölye Schröder’in son olarak devlet destekli Rus enerji şirketi Gazprom yönetim kurulu için aday gösterildiği belirtiliyor.