Biden Yönetimi Rusya ile Çatışma İstemiyor
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının ardından Batılı devletler tarafından hızla devreye sokulan ağır ekonomik yaptırımlar yeni bir demir perde oluşturuyor. Yaptırımlar, hava sahası kapatmaları ve uluslararası şirketlerin ülkeden ayrılması gibi gelişmeler Sovyetler Birliği döneminden beri görülmemiş bir şekilde Rusya’yı izole ediyor. Rusya-Ukrayna Savaşı üçüncü haftasına girerken Ukrayna birlikleri Rus kuvvetlerine karşı güçlü bir direniş gösteriyor. Bölgede yaşanan gerilimi daha fazla tırmandırmak istemeyen ve Rusya ile sıcak çatışmaya girmekten kaçınan Biden yönetimi, Kiev’in “uçuşa yasak bölge” çağrısını reddederken Polonya’nın Ukrayna’ya MiG-29 verme teklifine de sıcak bakmadığını açıkladı.
Ukrayna’ya verilen mali destek ve insani yardımları artıracağını bildiren Biden yönetimi, Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlara da yenilerini eklediklerini duyurdu. Yaptırımların ekonomik savaş anlamına geldiğini söyleyen Kremlin yönetimi, ABD’yi Rusya’ya ekonomik savaş açmakla suçladı. Rus güçlerinin sivil hedeflere yönelik saldırıları nedeniyle Moskova’ya tepkiler artarken ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, “Rusya’nın savaş suçu işlediği“ iddialarının soruşturulması çağrılarına destek verdi.
Rusya’ya karşı ekonomik yaptırım ve kısıtlamalara yenilerini ekleyen Başkan Biden, Rus petrolü ve diğer enerji ürünlerinin ithalatını yasakladığını açıkladı. ABD ve müttefiklerinin ortak kararıyla belirlenen ve uygulamaya konulan yaptırımların şimdiden Rus ekonomisine büyük zarar verdiğini belirten Biden, Avrupalı ortakların petrol alım yasağına katılmayacaklarını ancak enerjide Rusya’ya olan bağımlılığın azaltılması için ortak bir strateji geliştireceklerini kaydetti. Biden ayrıca Rusya’nın petrolü ekonomik silah olarak kullanma kabiliyetini engellemek için çalışmalar yapacaklarını söyledi.
Biden’ın Rusya’dan petrol, gaz ve enerji ithalatını yasaklayan yasa tasarısı Temsilciler Meclisi’nde her iki parti temsilcilerinin desteğiyle 17’ye karşı 414 oyla kabul edildi. Her iki partinin de tasarıyı desteklemesi Amerika’da artan gaz fiyatlarından tedirgin olan Biden’ın elini rahatlatmış oldu. Yasa tasarısı aynı zamanda Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ndeki statüsünün de yeniden gözden geçirilmesini öngörüyor. Diğer yandan Temsilciler Meclisi Ukrayna’ya yardım paketini de içeren 1,5 trilyon dolarlık bütçe tasarısını, 69’a karşı 361 oyla kabul etti. Ukrayna’ya yapılacak yaklaşık 14 milyar dolarlık acil yardım paketi kapsamında, Ukrayna ordusunun güçlendirilmesi ve Ukraynalı mültecilerin desteklenmesi gibi maddeler yer alıyor. Yasanın Senato’dan da geçmesi bekleniyor.
Avrupalı devletler de enerji bağımlılıklarını en kısa sürede azaltarak Rusya’nın enerji kozunu kendilerine karşı kullanmasını engellemek istiyor. AB Komisyonu AB’nin enerjide Rusya’ya olan bağımlılığını sonlandırmak için “REPowerEU“ adında yeni bir plan hazırladığını duyurdu. Komisyon, “Enerji alternatiflerini çeşitlendirme, yeniden düzenleme ve tüketimin azaltılması” ana hedeflerinden oluşan plan ile Rusya’dan gaz ithalatını yıl sonuna kadar üçte iki oranında azaltmayı ve bir yılda 100 milyar metreküp doğalgaz tasarrufu yapmayı amaçlarken orta ve uzun vadede ise gaz stoklarını artırma ve yenilenebilir enerjilere geçişi hızlandırmaya çalışıyor.
1,5 milyona yakın Ukraynalı mülteciye kapılarını açan Polonya’ya ziyarette bulunan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile katıldığı ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada Rusya’nın Ukrayna’da savaş suçu işlediği iddialarının soruşturulması çağrılarına destek verdi. Ukrayna’nın Mariupol kentinde bir doğum hastanesinin bombalandığı ve sivillerin de hedef olduğu saldırıya tepki gösteren Harris yaşananları “vahşet” olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Duda ise, “Rusların Ukrayna’da savaş suçu işlediği açık” diyerek Rus işgalinin “soykırım özellikleri” taşıdığını ve “bir ulusu yok etmeyi hedeflediğini” savundu. Duda, Polonya’daki durumun bir mülteci krizine dönüşmemesi için dışarıdan daha fazla yardım talebinde bulundu. Polonya’da Ukraynalı mültecilerle görüşen Harris, Ukrayna’da yaşananlarla ilgili bilgi aldı ve mültecilere yardım sözü verdi.
Senato İstihbarat Komisyonu’nun dünya genelinde tehditler konulu yıllık oturumunda konuşan üst düzey ABD yetkilileri, Ukrayna’daki genel durumla ilgili değerlendirmelerde bulundular. Ukrayna’da hiç ummadığı kadar güçlü bir mukavemetle karşılaşan Rus güçlerinin sivilleri “umursamaz” bir şekilde faaliyet gösterdiklerini söyleyen ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, “Rus güçleri Ukrayna şehirlerinde sivillerin güvenliğine dikkat etmiyor. Yerleşim alanlarına hava saldırıları düzenliyor ve topçu ateşiyle vuruyor” şeklinde konuştu. Amerikan ordusu Savunma İstihbarat Dairesi Direktörü Korgeneral Scott Berrier de Rusya’nın Ukrayna’daki hastaneler ve apartman binalarına saldırılarında füzeler, topçu silahları, çoklu roket fırlatıcıları ve bazı hassas güdümlü silahlar kullandığını söyledi.
CIA Direktörü William J. Burns ise Putin’in saldırılarını artıracağını ve gelecek birkaç haftanın “çok ağır” geçeceği öngörüsünde bulundu. Rusya’nın Ukrayna’da istediği sonucu elde edemediğini kaydeden Burns, “Putin şu anda kızgın ve sinirleri bozulmuş durumda. Muhtemelen Ukrayna’daki eylemlerini ikiye katlayacak ve sivil zayiatı umursamadan Ukrayna ordusunu bastırmaya çalışacak. Ancak Putin için bu işin siyasi olarak sürdürülebilir bir sonu yok” değerlendirmesinde bulundu. Putin’in Ukrayna’yı bağımsız bir ülke olarak görmediğini ve uzun zamandır bu ülke için planlar yaptığını anlatan Burns, Putin’in bu planlarında ciddi şekilde yanıldığını ifade etti.
Rusya ile sıcak çatışmaya girmemek için dikkatli adımlar atmaya çalışan Biden yönetimi, Kiev’in “uçuşa yasak bölge” çağrısını reddederken Polonya’nın Ukrayna’ya MiG-29 verme teklifine de sıcak bakmadığını duyurdu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge çağrısına olumsuz yanıt verilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, “Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge oluşturulması Amerikan askerlerinin Rus uçaklarını düşürmesini gerektirir. Böyle bir durum ABD ile Rusya arasında doğrudan bir savaşa yol açabilir. Biz bundan kaçınmak istiyoruz” şeklinde konuştu. İnsani yardım koridorlarının korunması maksadıyla “sınırlı bir alanda uçuşa yasak bölge” teklifi de aynı gerekçelerle reddedildi.
Benzer şekilde Polonya’nın envanterinde bulundurduğu Rus yapımı MiG-29 savaş uçaklarını, Ukrayna’nın savunmasında kullanılmak üzere Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’ne sevk etme planı, ABD Savunma Bakanlığı tarafından reddedildi. Polonyalı yetkililerin ABD ile önceden anlaşmaya varmadan gündeme taşıdıkları konuya ilişkin Pentagon’dan yapılan açıklamada gerekçe olarak, Rusya ile çatışma yaşanan hava sahasına ABD ve NATO üslerinden savaş uçağı gönderilmesinin “savaşın boyutunu yayma riski” gösterildi. Pentagon Sözcüsü John Kirby de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Amerikan istihbaratının böyle bir adımın gerilimi tırmandırıcı unsur olarak görülebileceği ve Rusya’dan “ciddi boyutta” bir karşılığı tetikleyebileceği sonucuna vardığını kaydetti. Biden yönetiminin kararından memnun olmayan 42 Cumhuriyetçi senatör, Başkan Biden’a bir mektup göndererek, Polonya ve diğer NATO ülkeleri ile işbirliği yapma ve Ukrayna’ya savaş uçağı gönderme çağrısında bulundu.