İran Nükleer Anlaşması Rusya’nın Yeni Talepleriyle Çıkmaza Girdi
İran nükleer anlaşmasının canlandırılması için yaklaşık bir yıldır devam eden görüşmelerde sonuca çok yaklaşıldığı belirtilirken son aşamada Rusya’nın müzakere dışı taleplerde bulunması ile nükleer anlaşma görüşmelerinin tehlikeye girdiği kaydedildi. Viyana’da devam eden görüşmelere Rusya’nın “son dakika talepleri” nedeniyle ara verilmişti. Anlaşmaya taraf ülkelerden biri olan Rusya, Ukrayna’ya saldırması nedeniyle uygulamaya konulan yaptırımların İran ile iş birliğine zarar vermeyeceğine dair ABD’den yazılı garantiler talep etti. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “yeni yaptırımların, İran ile ticaret, ekonomik ve yatırım işbirliği ile askeri-teknik işbirliği hakkımıza hiçbir şekilde zarar vermeyeceğine dair yazılı bir garanti istedik” ifadelerini kullandı.
Washington yönetimi ise Rusya’nın taleplerini kabul etmeyeceğini ve uygulanan yaptırımlarda hiçbir şekilde muafiyet sağlamayacağını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price Rusya’ya uygulanan yaptırımların İran Nükleer Anlaşması ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek ABD’nin Rusya’nın nükleer anlaşma müzakerelerini suistimal ederek yaptırımlar konusunda “bir kaçış yolu” bulmasına izin vermeyeceğini kaydetti. Mevcut nükleer anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesi ve yeni bir madde eklenmesini gerektirecek olan Rusya’nın “beklenmedik talebi” nihai aşamaya gelinen müzakerelerde tıkanmaya yol açtı. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell “dış etkenler” nedeniyle Viyana’da İran nükleer anlaşmasının yeniden uygulanması için yürütülen müzakerelere ara verilmesine ihtiyaç olduğunu açıkladı.
Müzakerelere katılan Fransa, İngiltere ve Almanya temsilcilerinin yaptığı ortak açıklamada, İran ile nükleer anlaşmanın Rus talepleri nedeniyle “sonuca bağlanamama riski” ile karşı karşıya olduğu duyuruldu. Moskova yönetiminin İran nükleer anlaşması ile doğrudan ilgisi olmayan sadece İran ve Rusya’yı ilgilendiren bir hususa yönelik talepte bulunduğunu kaydeden Fransa, İngiltere ve Almanya yönetimleri, “Hiç kimse ek güvenceler elde etmek için nükleer anlaşma müzakerelerden yararlanmaya çalışmamalı. Bu, anlaşmanın çökme riskini artırır” açıklamasında bulundu. Üç ülke masadaki anlaşmanın acil bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğini belirtti.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Moskova’da yaptığı görüşme sonrası değerlendirmelerde bulunan Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, “ülkesinin İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılmasına engel olduğu” iddialarını reddetti. İran nükleer anlaşmasının uygulanması gerektiğini dile getiren Lavrov, “Birleşmiş Milletler’in kararlarıyla desteklenen bu anlaşmanın tamamıyla acilen uygulanmasından yanayız. ABD’nin söz konusu nükleer anlaşmanın yasal alanına dönmesini bekliyoruz ve uyguladığı yasa dışı yaptırımlardan vaz geçmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
İran yönetimine Ukrayna’daki durumla ilgili sergilediği “objektif” ve “dengeli” pozisyonundan dolayı teşekkür eden Lavrov, Rusya’ya uygulanan yaptırımların Rusya-İran ikili ilişkilerini etkilemeyeceğine dair Washington yönetiminden yazılı garanti aldıklarını kaydetti. İran nükleer anlaşmasının, İran’ın petrol ihracatı yönündeki engelleri kaldıracağını belirten Lavrov, “İran petrolünün uluslararası piyasaya çıkması, petrolü ihraç ve ithal eden tüm ülkeleri etkileyecek. Bu durumda beklenmedik değişikliklere yönelik mekanizmalar var. Bunların arasında İran’ın da yer aldığı OPEC+ bulunuyor. İran petrolünün piyasaya çıkması durumunda oluşacak sorunlar çözülecek” ifadelerini kullandı.
ABD eski Başkanı Trump’ın 2018’de tek taraflı çekildiği Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinen nükleer anlaşmaya geri dönme müzakereleri 6 Nisan 2021 tarihinden bu yana Viyana’da Avrupa Birliği koordinatörlüğünde yürütülüyordu. Başkan Biden’ın görevi devraldığı günden beri üzerinde çalıştığı anlaşma meselesi iki ülkenin de ilk adımı karşıdan beklemesi ve muhtelif şartlar öne sürmesi nedeniyle uzun süre sürüncemede kalmıştı. Fransa, İngiltere, Çin, Rusya ve Almanya ile İran’ın üst düzey diplomatlarının katılımıyla Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı Enrique Mora başkanlığında yürütülen müzakerelerde iki ülke arasında güven tesisi ve anlaşmayı çıkmaza sokan görüş ayrılıklarında orta yol bulunması bekleniyordu. Viyana’da bulunan ama görüşmeleri farklı bir salondan takip eden ABD’li diplomatlar doğrudan müzakerelere katılmasalar da mekik diplomasisi ile görüşmeleri sürdürüyorlardı.