Buça Katliamı Sonrası Rusya’ya Yeni Yaptırımlar
Ukrayna-Rusya savaşında altıncı hafta geride kalırken savaşın sivilleri hedef alan yıkıcı etkileri gün yüzüne çıkmaya başladı. Rus kurmayların “askeri operasyonda” stratejik değişikliğe gidileceğini açıklamasının ardından kuzey yönünden saldıran kuvvetlerini doğuya kaydırmaya başlamasıyla Ukrayna’nın yeniden ele geçirdiği başkent Kiev yakınlarındaki Buça ve İrpin kentlerinde tespit edilen ve medyaya yansıyan sivillere yönelik katliamlar dünya kamuoyunda infial uyandırdı. Ukrayna yönetimi Rusya’nın soykırım yaptığını ileri sürerken Kremlin görüntülerin mizansen olduğunu savunarak suçlamaları reddetti. Rus ordusunun sivillere yönelik uygulamalarını “savaş suçu” olarak niteleyen Biden yönetimi ise Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların devreye sokulacağını açıklayarak Rusya’nın uluslararası kuruluşlardan izolasyonu çalışmalarına hız verileceğini duyurdu.
Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Biden, Buça kentinde olanların “savaş suçu” olduğunu ve uluslararası toplumun sorumlularından bunun hesabını sorması gerektiğini belirtti. Ukrayna’da büyük çapta insan hakkı ihlalleri yaşandığını söyleyen Biden, “Buça’da elleri arkadan bağlanıp başından vurulmuş insanların cesetlerinin sokaklarda yattığını gösteren fotoğrafları görmüşsünüzdür. Siviller katledildi, cansız bedenleri toplu mezarlara atıldı, bu affedilemez gaddarlığı hepimiz gördük. Burada yaşananlar savaş suçundan daha aşağı bir şey değildir. Sorumluluk sahibi ülkeler bir araya gelerek bunların sorumlularından hesap sormalıdır” şeklinde konuştu. Biden, ABD ve müttefiklerinin Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımları ağırlaştırdığını aktararak, Rus ekonomisinin daha şimdiden son 15 yıldaki tüm kazanımlarını kaybettiğini ileri sürdü.
Ukrayna’da yaşanan insan hakları ihlallerinin ardından Rusya’nın savaş suçu işlediği iddialarının artması üzerine Biden yönetimi Rusya’ya yönelik yeni yaptırımları devreye sokma kararı aldığını açıkladı. Başkan Biden Twitter üzerinden yayınladığı bir mesajda, “Rusya’nın Buça’daki zulmünün bedelini ciddi ve hızlı şekilde ödeyeceği konusunda net tavrımı ortaya koymuştum” ifadelerini kullanarak müttefik ve ortak ülkelerle birlikte yeni bir yaptırım paketi açıklayacaklarını duyurdu. Rus hükümeti yetkilileri, aile üyeleri ve mali kurumlarıyla devlet kontrolündeki girişimleri hedef alan yeni yaptırım paketinde Rusya’nın toplam bankacılık varlıklarının üçte birine sahip olan Sberbank’a ve ülkenin dördüncü en büyük finans kuruluşu olan Alfabank’a kısıtlamalar getirildi. Yeni yaptırımlarla birlikte Amerikan vatandaşlarının Rusya’da yatırım yapması da yasaklandı. Biden yönetimi ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iki kızına, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un eşi ve kızı ile Rusya güvenlik konseyi üyelerine de yaptırım uygulanacağını açıkladı.
Öte yandan Rusya ve Belarus ile normal ticari ilişkilerin askıya alınmasını onaylayan yasa tasarısı Senato’da 100 senatörün tamamının “evet” oyu vermesiyle kabul edildi. Kongre onayı gerektiren sürecin ilk adımı 17 Mart tarihinde Temsilciler Meclisi’ndeki oylamayla gerçekleştirilmişti. Başkan Biden’ın imzasıyla yasalaşacak olan tasarı Rusya ve Belarus’a çok daha yüksek oranda gümrük vergisi koyulmasına, birçok ürünün ihracat ve ithalatına yasak getirilmesine ve ABD ile bu ülkeler arasındaki tüm ticari aktivitelerin önemli ölçüde zorlaştırılmasına imkân tanıyacak. Kararla birlikte Rusya’nın “en ayrıcalıklı ülke” ticari statüsü de feshediliyor.
Moldova ve Romanya gezisine çıkarak Ukraynalı mültecilerin durumunu ve yaşanan insani krizi yerinde müşahede ettiğini belirten ABD BM Daimî Temsilcisi Greenfield, Buça şehrinde yaşanan insan hakları ihlallerinin ardından “Rusya’nın BM İnsan Hakları Konseyi’nden çıkarılması” çağrısında bulundu. Rusya’nın İnsan Hakları Konseyi üyeliğini “propaganda platformu” olarak kullandığını ileri süren Greenfield’in teklifinden sonra olağanüstü oturum gerçekleştiren BM Genel Kurulu, Rusya’nın BM İnsan Haklar Konseyi üyeliğinden çıkarılmasını oylayarak karar bağladı. Oylama sonucu Konsey üyeliği askıya alınan Rusya bu karara tepki olarak Konsey’den ayrıldığını duyurdu. BM üyesi 172 ülkenin katıldığı oylamada aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 93 ülke “evet” yönünde oy kullanırken, 24 ülke “hayır” oyu verdi, 55 ülke ise çekimser kaldı. Rusya ile ilgili önceki oylamalarda “çekimser” kalan Çin’in bu oylamada “hayır” yönünde oy kullanması dikkat çekti. İnsan Hakları Konseyi’nin aldığı kararların yasal bağlayıcılığı bulunmuyor ancak kararlar siyasi önem taşıyor ve gerekli görülen konularda soruşturma başlatılması olanağı sağlıyor.
Rusya’nın uluslararası kurum ve kuruluşlardan dışlanmasıyla ilgili bir diğer teklif de ABD Maliye Bakanı Yellen’den geldi. Yellen, Rusya’nın dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkelerden oluşan G20’den çıkartılması gerektiğini söyledi. Kongre üyelerine açıklamalarda bulunan Yellen, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve sivilleri öldürmesini kınayarak, bunun “kurallara dayalı küresel düzene karşı kabul edilemez bir hakaret oluşturduğunu ve büyük boyutta ekonomik etkilerinin olacağını” kaydetti. Yellen, Rus yetkililerin katılması halinde Endonezya’da düzenlenecek olan G20 toplantısını boykot edebileceklerini belirtti. Endonezya bu yıl G20’nin dönem başkanlığını üstleniyor ve temmuz ayında maliye bakanları toplantısına, kasım ayında da liderler zirvesine ev sahipliği yapacak.
Öte yandan Kremlin yönetimi Rus askerlerinin Ukrayna’da savaş suçu işledikleri iddialarını yalanladı. Buça’daki görüntülerin gerçeği yansıtmadığını ve Ukrayna’nın hazırladığı bir mizansen olduğunu ileri süren Kremlin, Batı ülkelerinin iddialarının Moskova’yı karalamaya çalışan Ukrayna özel güçlerinin sahte propagandasına dayalı olduğunu savunuyor. Rus askerlerinin Buça kentini terk etmeden önce elde edilen bazı video kayıtları, uydudan çekilen fotoğraflar ve tespit edilen Rus askerlerin kendi aralarındaki telsiz görüşmeleri ise Rusya’nın iddialarını zayıflatıyor.