Biden’ın Tartışmalı Suudi Arabistan Ziyareti
Başkan Biden Ortadoğu turunun son ayağında Suudi Arabistan’ı ziyaret ediyor. İsrail ve Filistin’de diplomatik temaslarını tamamlayan Biden, İsrail’den Cidde’ye geçerek Suudi liderlerle buluşacak. Biden, İsrail’den direkt olarak Suudi Arabistan’a geçen ilk ABD başkanı olacak. Başkanın bu direkt uçuşu İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki normalleşmeyi yansıtması açısından sembolik önem taşıyor. Göreve geldikten sonra ilk Suudi Arabistan ziyaretini gerçekleştirecek olan Biden’in görüşmelerde ele almak istediği konular arasında Yemen’de yedi yıldır devam eden iç savaşta sağlanan en uzun süreli ateşkesin devam ettirilmesi çabası da yer alıyor.
Biden bölgesel ekonomi ve güvenlik işbirliğini genişletme girişimlerinin yanı sıra İran’dan gelen tehditleri bertaraf etme, insan haklarını iyileştirme, küresel enerji ve gıda güvenliğini garanti altına alma gibi konularda da fikir alışverişinde bulunacak. Biden ayrıca Cidde’de Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Umman’dan oluşan Körfez İşbirliği Konseyi toplantısına da katılacak. Zirveye bu yıl Körfez ülkelerinin yanı sıra Mısır, Irak ve Ürdün’ün de katılacağı belirtiliyor. Biden’ın zirveye katılan ülke liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor.
Beyaz Saray Biden’in ziyaret planını ilk olarak Suudi Arabistan’ın OPEC+ ülkelerini petrol üretimini artırmaya ikna etmesi ve Yemen’deki savaşta sağlanan ateşkesin uzatılmasına onay vermesinin ardından duyurmuştu. Washington yönetiminin Suudi Arabistan ziyareti ile 2018’de Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi üzerine kötüleşen ilişkileri yeniden tesis etmeye çalıştığı belirtiliyor. Temasları sırasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la da görüşecek olan Biden’in amacının 80 yıldır ABD’nin stratejik ortağı olan Suudi Arabistan’la ilişkileri kopartmak değil, yeniden yön vermek olduğu belirtildi.
Başkan Biden seçim kampanyası döneminde Cemal Kaşıkçı suikastıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş ve “öldürme emrini Veliaht Prens’in verdiğine inandığını” söylemişti. Biden, ayrıca Suudi Arabistan’a karşı da sert açıklamalarda bulunarak, krallığa karşı “parya” muamelesi yapma sözü vermişti. Biden göreve geldiğinde Suudi Arabistan’la ilişkilerin Trump yönetimi öncesindeki geleneksel çizgiye çekilerek yeniden dengeleyeceğine işaret etmişti. Biden, eski Başkan Trump’ın aksine fiili lider Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı mevkidaşı olarak görmediğini ve muhatap kabul etmediğini gösterecek şekilde sadece Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile iletişime geçmişti.
Biden, Riyad yönetimini özellikle Yemen’de yürütülen savaş ve insan hakları ihlalleri konusunda eleştirmiş ve bu nedenle Suudi Arabistan ile yapılan silah satış anlaşmaları askıya alınmıştı. Biden yönetimi ayrıca Prens Muhammed bin Selman’ı da Kaşıkçı cinayetini onaylamakla suçlamıştı. Biden yönetiminin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili CIA raporunu açıklaması ve Yemen savaşına verilen desteğin kesilmesi gibi gelişmeler iki ülke ilişkilerindeki gerilimi daha da tırmandırmıştı. Suudi Arabistan’a karşı net bir tutum takınan ve Riyad yönetimini özellikle insan hakları konusunda sert bir şekilde kınayan Biden’ın tavır değiştirerek Suudi Arabistan’a gitme kararı alması Amerikan medyasında yoğun eleştiri topladı.
Biden Suudi Arabistan’a yapacağı ziyaretle ilgili yapılan sert eleştirilere Washington Post gazetesinde yayınlanan bir makale ile yanıt verdi. Biden “Neden Suudi Arabistan’a Gidiyorum” başlıklı görüş yazısında ziyaretin içeriği ve hedeflerini özetliyor. Başkanlığı boyunca Ortadoğu’da neler yaptığını ve yaşanan olumlu gelişmeleri aktaran Biden, ziyaretin ABD çıkarları ve küresel ekonomi açısından önemine değiniyor. Biden, ziyarette insan hakları konusunun da gündeminde yer alacağını belirterek gelen eleştirilere karşı diplomatik temasların önemini savunuyor.
Biden yönetimini Riyad ile yakınlaşmaya zorlayan nedenler arasında Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan petrol fiyatları, ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarının korunması ve Çin’in bölgedeki etkinliğinin sınırlandırılması ile İran’ın nükleer programıyla ilgili endişelerin artması gibi konuların bulunduğu belirtiliyor. Biden ayrıca İsrail ve bölge ülkeleri arasındaki normalleşme sürecine Suudi Arabistan’ın da dahil olmasını hedefliyor. Normalleşme sürecinde iki ülke arasında direk uçuşların başlaması, hava sahasında askeri koordinasyon, doğrudan bankacılık işlemleri ve ekonomik işbirliğinin geliştirmesi gibi konular gündeme geliyor.