Trump Gizli Belgelerin Tamamını Hala İade Etmedi
Trump’ın ABD devletine ait gizli belgeleri başkanlığı sonrası usulüne uygun teslim etmemesine dair soruşturmada geçtiğimiz hafta da önemli gelişmeler oldu. Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresinin ilgili Meclis Denetim Kurulu Başkanı, New York’lu Demokrat Temsilci Carolyn Maloney’ye konuya dair bir mektup gönderdi. Cuma günü gönderilen mektup Arşiv İdaresi Trump yönetiminden arşivlere geçmesi beklenen belgelerin tamamının hala gelmediğini söylüyor.
Arşiv İdaresi’nden gelen mektupta imzası olan Debra Steidel Wall, hesap sorabilecekleri kadar yeterli delilleri bulunmasa da tüm belgelerin iade edilmediğini söylüyor ve yasaya aykırı şekilde alıkonan belgelerin geri iadesi için Adalet Bakanlığı ile iletişim halinde olduklarını belirtiyor. Wall’ın iddiasına göre Trump döneminin bazı Beyaz Saray görevlileri resmi işlerde resmi olmayan elektronik sistemler kullandılar. Mektup buna örnek olarak Peter Navarro’nun kişisel emailinden yazışmasını gösteriyor.
Perşembe günü New York Times’ın yaptığı haber de Adalet Bakanlığı’nın Trump’ın hala elinde belge bulundurduğuna inandığını söylüyor. Adalet Bakanlığı’nın karşı istihbarat biriminin başında olan Jay Bratt’e dayandırılan habere göre Trump hala görevi bittiğinde ayrılması gereken belgelerin teslimi konusunda işbirliği halinde değil. Haberde bakanlığının yeni bir delile ulaşıp ulaşmadığına dair bilgi yok. Ancak Mar-a-Lago’daki aramada onlarca boş dosyanın bulunduğu bildiriliyor.
Trump tarafı ise Salı günü Anayasa Mahkemesi’nden davaya dahil olmasını istedi. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan acil başvuruda Adalet Bakanlığı tarafından gizli olarak etiketlenen 100’den fazla belgenin özel yetkili yargıç tarafından da incelenmesini istiyor. CNN’in yorumuna göre ise talebin onaylanması halinde Trump’ın eski başkan olarak bir kısım belgeleri elinde tutma hakkının bulunduğu iddiası güç kazanacak. Trump’ın talebini gündeme alan Yargıç Clarence Thomas, cevap vermesi için Adalet Bakanlığı’na 11 Ekim’e kadar süre verdi. Anayasa Mahkemesi’nin konuya nasıl yaklaşacağına dair emareler henüz oluşmuş değil. Fakat mahkeme, geçen sene Kongre’nin 6 Ocak soruşturmasında Beyaz Saray kaynaklı belgeleri kullanmasını engellemek için başvurduğunda Trump’ın talebini reddetmişti.
Trump bir yandan da başka vesilelerle soruşturmaya yer olmadığını vurgulamaya gayret ediyor. Trump’ın yaptığı ve bazı gazetecilerin de yaydığı iddiaya göre gizli belgelerin usulsüzce depolanmasının ve Trump tarafından alınmasının bir sebebi 2020 seçim yenilgisinden sonra Beyaz Saray’dan taşınma esnasında belgelerin federal çalışanlarca toplanmış olması. Bu Trump’ın genel kabul görmeyen ilk iddiası değil. Washington Post’un haberine göre Trump 2022 başında avukatlarından birinden bütün belgelerin Arşiv İdaresi’ne iade edildiğine dair beyanda bulunmasını istiyor fakat avukat konudan emin olmadığı için bunu yapmayı reddediyor.
Bu hafta konuşulan bir diğer konu ise Trump’ın görevi devrederken gizliliğini kaldırdığı belgeler meselesi. Belgeler 2016’dan Trump ve seçimlere Rus müdahalesine dair. Gizliliği kaldırılan belgeler Adalet Bakanlığı’na devredilmiş ve bakanlığın da bunları yayınlaması gerekiyordu. Ancak Cumhuriyetçi Senatörler Charles Grasslet ve Ron Johnson’un da yakındığı gibi Adalet Bakanlığı bir sayfa dahi yayınlamadı. Bakanlığın Perşembe günü yaptığı açıklamada belgelerin çok düzensiz bir şekilde teslim edildiği ve bu yüzden henüz neyin gizli neyin gizliliği kaldırılmış olduğu anlaşılamadığı bildiriliyor. Trump’ın görevi terk ettiği günden bu yana aylar geçmişken Adalet Bakanlığı’nın henüz bir adım atmamış olması Trump taraftarlarını ikna etmiyor.
Trump’ın haksızlığa uğradığını vurgulamak üzere yaptığı açıklamalar ve ortaya attığı iddialar ise özellikle sosyal medyada rahatsızlıklar ortaya çıkarıyor. New York Times’ın haberine göre Trump’ın evinden FBI tarafından belgelerin alınmasından sonra sosyal medyada ülkede iç savaş çıkmasına dair içerikler çoğaldı ve yayıldı. Habere göre, olayın hemen ardından Twitter, Facebook, Reddit gibi platformlarda iç savaş kelimesinin kullanımı %3000 arttı. Konuya dair yeni haberler ortaya çıktıkça iç savaş bahsi de güçleniyor. Her ne kadar reel etkisi bilinmese de davanın çevrimiçi Amerika’da problemler çıkardığı aşikar. Kasım’daki seçimlere kadar bu çekişmelerin tırmanması bekleniyor.