Rusya Tahıl Anlaşmasına Geri Döndü
Ukrayna ordusunun insansız hava araçlarıyla Rusya’nın Sivastopol’deki Karadeniz filosuna saldırı gerçekleştirdiğini ileri sürerek “Tahıl Sevkiyatı Anlaşmasını askıya aldığını” duyuran Kremlin, Türkiye’nin araya girmesinden sonra anlaşmaya geri döndüğünü açıkladı. Rusya’nın anlaşmadan çekilmesine tepki gösteren Washington, Moskova’yı “gıdayı silah olarak kullanmakla” suçlamış ve acilen mevcut mutabakata geri dönmesi çağrıda bulunmuştu. Yaklaşık üç ay önce Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin ortak çabalarıyla varılan Tahıl Anlaşması Ukrayna limanlarından tarımsal ürün ihracatı yapılmasına olanak sağlamış ve tahıl arzındaki küresel sıkıntıyı hafifleterek fiyatların düşmesini temin etmişti. 4 aylık bir süre için kabul edilen ve 19 Kasım tarihinde sona erecek anlaşmanın uzatılacağı yönünde bir beklenti hâkim olsa da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “mutabakattan geri çekilme hakkını saklı tuttukları” şeklindeki açıklaması anlaşmanın akıbeti konusunda soru işaretleri oluşturuyor.
Rusya’nın tahıl anlaşmasına katılımını askıya almak için hiçbir nedeni olmadığını söyleyen Başkan Biden, “Bu çok çirkin bir karar ve açlığın artmasına neden olacak. Böyle davranmaları için hiçbir neden yok” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Rusya’nın Birleşmiş Milletler aracılığıyla ulaşılan tahıl ihracatı anlaşmasını askıya almakla, insani krizleri artırdığını ve gıdayı silah gibi kullandığını belirtti. Blinken Rusya’nın tahıl ihracatını aksatmasının dünya genelinde insanların, ailelerin gıda için ya daha fazla para ödeyeceği ya da aç kalacakları anlamına geldiğini kaydetti. Biden yönetimi Tahıl Sevkiyatı Anlaşmasının imzalanmasından önce Rusya’yı gıda krizini “kasti olarak körüklemekle” ve yaptırımlara karşı “şantaj“ olarak kullanmakla suçluyordu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price düzenlediği basın toplantısında, “Rusya, kendi başlattığı savaşta gıdayı bir kez daha silah olarak kullanıyor” açıklamasında bulundu. Price, devam eden gıda güvenliği krizini aşmaya yönelik en etkili adımın Rusya’nın mevcut mutabakata derhal dönmesi ve Ukrayna’ya karşı savaşını sonlandırması olduğunu kaydetti. Sözcü, “Karadeniz tahıl girişimi ile gelişen ülkeleri de içine alacak şekilde 9 milyon tonu aşkın tahıl sevk edilmiş ve küresel gıda fiyatları düşmüştür. Girişim, büyük başarı sağlamıştır ve devam etmelidir. Rusya, gıdayı silah olarak kullanmayı sonlandırmalıdır” şeklinde konuştu. Konunun sadece Rusya ve Ukrayna arasındaki ikili bir mesele olmadığına vurgu yapan Price, girişim kapsamında ihraç edilen buğdayın yüzde 66’sının gelişmekte olan ülkelere, yüzde 19’unun ise az gelişmiş ülkelere gittiğine dikkat çekerek Rusya’nın anlaşmayı askıya almasının küresel gıda güvenliği üzerinde ani ve olumsuz etkileri olduğunu belirtti ve anlaşmayla ilgili belirsizlik nedeniyle gıda fiyatlarının artmaya başladığını söyledi.
Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasını askıya aldığını açıklamasının ardından devreye giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Zelenski ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri gerçekleştirerek sorunun kısa sürede çözülmesinde arabulucu oldu. Kremlin’den Erdoğan-Putin görüşmesiyle ilgili yapılan açıklamada Putin’in, “tahıl sevkiyatı için oluşturulan güvenlik koridorunun askeri amaçlarla kullanılmaması konusunda garanti” istediği belirtildi. Tahıl sevkiyatına ilişkin İstanbul Mutabakatının uygulanmasıyla ilgili sorunların çözümü için tüm taraflar nezdinde gerekli girişimlerde bulunduklarını belirten Erdoğan, Rusya ile çözüm odaklı bir iş birliğini tesis edeceklerini ve tahıl krizini yapıcı bir yaklaşımla çözeceklerini belirtmişti.
Rusya Tahıl Sevkiyatı Anlaşmasından beklediği kadar çıkar sağlayamadı. Ukrayna’nın tahıl ihracatı anlaşmanın imzalanmasının ardından kısa süre içinde savaş öncesi oranlarına ulaşırken Rusya kendi ihracat rakamlarının çok gerisinde kaldı. Tarım ürünleri konusunda Rusya’ya yönelik herhangi bir yaptırım olmasa da taşımacılık, bankacılık ve sigortacılık gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin yaptırımlara maruz kalmaktan çekinmesinden dolayı Rusya gübre ve tarım ürününü ihraç etme konusunda sıkıntı yaşıyor. Anlaşmaya geri dönen Rusya’nın bu konularda çözüm bulunmasını ve kendilerine garanti verilmesini talep ettiği belirtiliyor. Bu bağlamda Rusya’nın anlaşmaya geri dönmesini memnuniyetle karşılayan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, en kısa sürede Rus gıda ve gübre ihracatının önünde duran engelleri kaldırmaya çalışacaklarını duyurdu.
ABD ve Batılı devletler Rusya’nın enerji ve gıda krizlerini silah olarak kullandığını savunuyorlar ancak Ukrayna’da yürüttüğü savaşta ciddi mali sıkıntılar yaşayan Rusya önemli gelir kalemlerinden olan tarım ürünü ihracatını kısmak değil aksine daha da artırmak istiyor. Rusya ayrıca bu yıl 95 milyon tonla rekor seviyede buğday üretimi gerçekleştirdi ve depolama sıkıntısı yaşıyor. Rusya, Avrupa’ya karşı enerji ve gıda kozlarını çekinmeden kullanırken başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere kendisine karşı olmayan birçok ülkenin zor duruma düşmesini tetikleyen bir devlet olarak görülmeyi stratejik olarak istemiyor. Bazı uzmanlar, Ortadoğu’da yaşanacak bir gıda krizinin Rusya’nın, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi nispeten iyi ilişkiler sürdürdüğü devletlerle arasının açılmasına neden olabileceğini düşünüyor. Ayrıca küresel güç olma iddiasında bulunan Rusya, gıda krizinden etkilenebilecek birçok yoksul ülkeyi karşısına alarak uluslararası camiada büsbütün yalnızlığa itilmek istemiyor.