Trump 2024 Adaylığını İlan Etti
ABD ara seçimlerinden bir gün önce Trump ‘çok büyük bir açıklama’ yapacağını söylemişti. Seçimden bir Cumhuriyetçi dalga çıkmasını umarak 2024 yarışını bu rüzgarla başlatmak istiyordu. Seçim sonuçlarının bu beklentilerle uyuşmaması adaylık açıklamasının da beklenenden sönük geçmesine sebep oldu. Öyle ki Trump’ın adaylık ilanı muhafazakar yayın organlarından çok Trump karşısında konumlanan medya organlarında yankı buldu. Örneğin New York Times yayın kurulunca yazılan başyazıda Trump vasıfsız, demokrasi karşıtı ve şiddete eğilimli olarak nitelendirildi.
Önümüzdeki dönemde Cumhuriyetçi Parti Adaylığı için Ron DeSantis, Mike Pence, Mike Pompeo ve Nikki Haley gibi isimlerin Trump’a karşı yarışması bekleniyor. Ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin hedeflerinin gerisinde kalmalarının faturasını Trump’a kesen bir grup olsa da Trump’ın hala sadık bir kitlesi var. 2016 seçim galibiyeti akabinde gelen vergi indirimleri ve Trump atamaları neticesinde Anayasa Mahkemesi’nin muhafazakar tutum sergilemeye başlaması bu kitleyi Trump başarısına ikna eden unsurlardan bazıları.
Peki Trump’ın adaylık açıklamasının sebepleri neler? Birçok analize göre Trump’ın adaylığını şimdiden açıklaması aslında bir zayıflığın göstergesi. Bu açıklamaya bakılırsa, Trump bir yandan potansiyel adayları sindirmek diğer yandan adaylıkta kararlı olanları öne çıkmaya zorlamak istiyor. Cumhuriyetçi Parti içinde adaylık yarışının hızlanması Trump’ın polemikçi stili ile medya odağı haline gelmesine sebep olabilir. Böylece Trump’ın hedefi daha fazla bağış toplamak, erkenden kilit isimlerin bağlılığını kazanmak ve genel olarak anketlerde güçlü bir performans göstermek.
Bununla birlikte Trump adaylık yarışıyla hakkındaki davalar arasında bir ilişki de kurmak istiyor. Bu açıklamaya göre, Trump hakkında devam eden gizli belgelerin usulsüzce elde tutulması gibi soruşturmaları bir sıçrama tahtası olarak kullanarak Cumhuriyetçi Parti temayül yoklamalarındaki şansını artırmak niyetinde. Yeniden göreve gelmesini engellemek için eski başkana karşı Biden Adalet Bakanlığı tarafından asılsız hukuki süreçler başlatılması anlatısı birçoklarına göre seçmeni harekete geçirebilir.
Trump’ın adaylık ilanına getirilen bir diğer açıklama da Eski Başkan’ın 2022 yılı boyunca popülaritesinin zayıfladığı iddiası. Özellikle Florida Valisi Ron DeSantis’in artan popülaritesi diğer potansiyel adaylardan ayrışması ve Trump karşısında ciddi bir rakip haline gelmesi Trump’ın elini zorladı. Trump Cumhuriyetçilerin favorisi olsa da seçmen nezdinde Cumhuriyetçilik hala Trumpçılıktan daha güçlü. Bununla birlikte Trump’ın desteğini almış adayların ara seçimlerde gösterdiği başarısızlık Trump’ın elini zayıflatmış durumda. Bu yüzden Trump şansını artırmak için bir an evvel harekete geçme gereği duydu. New York Times’dan Peter Wehner’a göre de Cumhuriyetçi Parti Trump’ın aleyhine dönüyor. Bağışçılar, önemli figürler ve belki de en önemlisi Fox News’in de sahibi olan Rupert Murdoch Trump’a açıktan karşı yayınlar yapıyor.
Peki Trump’ın anket performansı nasıl? DeSantis’in Florida’daki başarısı ve Trumpçı adayların birçoğunun başarısızlığı düşünüldüğünde Trump’ın Cumhuriyetçi Parti adaylık yarışındaki şansı sorgulamaya girmiş durumda. Politico/Morning Consult’ın son anketlerine göre Cumhuriyetçi seçmen nezdinde Trump hala DeSantis karşısında 47’ye 33 önde. Yani Trump henüz geriye düşmüş değil. Bu durumda sarsılan ise eski başkanın tartışmasız aday olduğu algısı. Trump’ın başkanlığı ve sonrasında Cumhuriyetçi Parti’de inşa ettiği düşünülen bilinirlik ve sempati DeSantis karşısında %50’nin üzerine çıkmasını sağlamış değil. Bununla birlikte bazı lokal çaplı anketlere göre DeSantis, Iowa ve New Hampshire gibi Cumhuriyetçi Parti adaylık sürecinde kilit bölgelerde iki haneli farklarla Trump’ın önünde.
Birçok analize göre Trump’ın arkasından esen rüzgar kesilmiş durumda. Charles M. Blow Trump’ın açıklamasının heyecan uyandırmadığını, zira artık 2016’daki figür olmadığını söylüyor. Trump artık ne yeni ne de dışarıdan gelen bir figür. Ross Douthat’a göre de Trump 2016’da Cumhuriyetçi Parti adayları ve parti seçmeni arasındaki açılan makasa hitap etmişti. Göçmenlik gibi konularda partinin sağında; dış politika ve sağlık reformu gibi konularda ise partinin solunda kalarak adaylığı kazanmıştı. Şimdi ise hem şekil hem içerik olarak Trump ve parti liderleri arasında büyük bir fark yok.
Bu yüzden Trump’ın anlatısı 2016’daki kadar şaşırtıcı değil. Belki de bu yüzden Trump’ın adaylık açıklamasındaki söyleminde ciddi bir değişiklik var. Örneğin 2020 seçimlerinin bir komplo ile kendisinden çalındığı iddiasından uzak durdu. Bunun yerine başkanlığı sırasındaki performansının adeta bir Amerikan altın çağı, ve bunu takip eden Biden yıllarının ise ‘felaket’ olduğuna dair iddialarını vurguladı. Sansasyon ve şok edici açıklamalarda bulunmak yerine vergiler, regülasyon, enerji bağımsızlığı, eğitim, askeri güç ve ticaret gibi hayati politika konularına odaklandı. İlginç bir biçimde, Trump’ın bu konularda aldığı pozisyon ise David McCormick ve Chuck Morse gibi Trump tarafından desteklenmeyen Cumhuriyetçi adayların kampanya vaatlerine benziyordu.