Ekonomide Yumuşak Resesyon Beklentisi Artıyor
Ekonomik resesyon korkuları Amerikan borsası açısından 2022’yi 2008’den beri en kötü sene haline getirdi. S&P 500 İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görülen en büyük düşüşlerinden biriyle %19.4 geriledi. ABD Merkez Bankası’nın enflasyonu durdurmak için ekonominin frenine basması iş dünyası liderlerinin 2023’te bir durgunluk olacağından giderek daha fazla emin olmasına sebep oldu. Bloomberg’in ekonomistler arasında yaptığı araştırmaya göre 2023’te bir durgunluk olması ihtimali %70.
Çarşamba günü yayınlanan ABD Merkez Bankası toplantı notları da ekonominin gidişatına dair işaretler veriyor. Buna göre piyasa uzmanları piyasaların tekrar hareketleneceğine dair ümit taşırken Merkez Bankası’nın konuya benzer bir yaklaşımda olmadığı anlaşılıyor. Merkez Bankası’na göre sebepsiz bir piyasa iyimserliği işe alım ve ücret artışını soğutma çabalarını engelleme tehdidi oluşturuyor. Bu da Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmaya veya daha uzun süre yüksek seviyelerde tutmasına sebep olarak daha derin ve uzun bir ekonomik gerileme riskini artırabilir. Enflasyonun geçen yaz zirve yapmış olabileceğine dair bazı işaretlere rağmen, Merkez Bankası yetkilileri geçen ayki toplantılarında fiyat baskılarının bu yıl daha kalıcı olması durumunda faiz oranlarını artırmaya devam edeceklerini belirtmişlerdi.
Pek çok CEO, yatırımcı ve tüketici 2023’te bir durgunluktan endişe ediyor ancak Moody’s Analytics büyümenin neredeyse durma noktasına geldiği ancak tam bir ekonomik gerilemenin kıl payı önlendiği bir “yavaşlama” senaryosunun daha olası olduğu görüşünde. Moody’s bir gerileme riskini göz ardı etmiyor ve durgunluğun ciddi bir ihtimal olmaya devam ettiği konusunda uyarıda bulunuyor ve ekonominin herhangi bir şoka karşı bilhassa savunmasız olduğunu söylüyor. Ancak şirkete göre iyimser olmak için de geçerli sebepler var.
Moody’s işsizliğin mevcut %3,7’lik seviyeden 2023’ün sonlarına doğru %4,2’ye çıkmasını beklese de işgücü piyasasının sağlamlığı en önde gelen sebepler arasında. Bununla birlikte enflasyon düşüyor, reel ücretler yükseliyor, gaz fiyatları düştü ve Fed faiz artırım kampanyasını duraklatmaya hazırlanıyor olabilir. Ayrıca Moody’s ekonomistleri, ekonominin şişmiş emlak piyasaları veya büyük varlık balonları gibi daha önceki durgunlukların öncesinde gerçekleşen dengesizliklerden uzak olduğuna dikkat çekiyor.
Moody’s’in işgücü piyasalarından kaynaklanan iyimserliğini Wall Street Journal da paylaşıyor. Kasım ayında mevcut iş açığı tarihi yüksek seviyelerde kalmaya devam etti. Bu da artan faiz oranlarına ve ekonomik yavaşlama endişelerine rağmen işgücü piyasasının 2023’te güçlü ilerleyebileceğine dair bir gösterge sayılıyor. İşgücü açığının bir kısmının ise yüksek işe giriş çıkış oranlarından kaynaklandığını vurgulamak gerekiyor. Pandemi öncesinde aylık 3.5 milyon olan işi bırakma sayısı ekonominin açıldığı 2021 ortasından bu yana ayda 4 milyon olarak gerçekleşiyor ve bu da bazı işlerin hemen doldurulamamasına sebep oluyor.
Amerikan işverenleri 2023’te bazı vergi artışlarıyla karşı karşıya kalacak. Wall Street Journal baş yazısına göre vergi artışlarının iki nedeni var: Cumhuriyetçilerin 2017 vergi reformunun aşamalı olarak kaldırılan hükümleri ve Demokratların Enflasyon Azaltma Yasası’nın bir parçası olarak görülen büyük vergi artışları. Enflasyon Düşürme Yasası’nın iki maddesi 1 Ocak’ta yürürlüğe girdi. Bunlardan ilki kurumlar vergisi üzerindeki ortalama efektif vergi oranını %18,7’den %19,3’e çıkaracak olan yeni asgari kurumlar vergisi. İkincisi ise halka açık şirketler tarafından yapılan hisse geri alımları için geçerli olacak %1’lik hisse geri alım vergisi. Bununla birlikte kurumların ekipman alımları ve Ar-ge masraflarına sağlanan vergiden muafiyeti imkanları da kaldırıldı. Bu değişikliklerin önümüzdeki yıl ABD iş piyasasında yavaşlatıcı etkisinin olacağı tahmin ediliyor.