Seçim Sonuçlarının Türk-Amerikan İlişkilerine Yansımaları
Türkiye’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasının ardından yeni dönemde Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl şekilleneceği hususu merak konusu olmaya devam ediyor. Başkan Biden, seçimlerin hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak yeniden seçilmesi dolayısıyla tebriklerini iletti ve sonuçların Türk halkı için hayırlı olmasını diledi. Beyaz Saray’dan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada liderlerin iki ülke arasındaki işbirliğini derinleştirmek ve yakın ortaklar olarak birlikte çalışmaya devam etmek konusunda kararlı oldukları belirtildi. Ayrıca Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleştirilecek NATO Zirvesi’nde Transatlantik güvenliğin güçlendirilmesinin yanı sıra bölgesel ve küresel sorunların üstesinden gelmek için NATO nezdindeki hazırlıkların da ele alındığı kaydedildi.
Sosyal medya üzerinden de bir mesaj yayınlayarak Erdoğan’ı kutlayan Biden “NATO müttefikleri olarak ikili konular ve ortak küresel zorluklarla ilgili çalışmak için sabırsızlanıyorum” ifadelerini kullandı. Biden gazetecilere yaptığı açıklamada Erdoğan’ın telefon görüşmesinde ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışı konusunu kendisinin de Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımına itirazından vazgeçmesi hususunu gündeme getirdiğini söyledi. Biden bu konuyu önümüzdeki hafta daha ayrıntılı konuşacaklarını belirtti.
Seçim sonuçlarıyla ilgili mesaj paylaşan diğer bir önemli siyasi figür de eski ABD Başkanı Donald Trump oldu. Trump kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan paylaştığı mesajında, “Büyük ve çok hak edilmiş zaferinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tebrikler. Onu iyi tanıyorum, dostumdur, ülkesini ve Türkiye’nin harika halkını ne kadar sevdiğini ilk elden öğrendim. Türkiye’yi saygı ve tanınırlıkta yeni bir seviyeye yükseltti” ifadelerine yer verdi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken de bir mesaj yayınlayarak Erdoğan’ı tebrik etti. Türkiye’nin uzun bir demokratik geçmişe sahip olduğuna vurgu yapan Blinken, seçimlerdeki yüksek katılımdan dolayı Türk halkını kutladı. Mesajında Türkiye’nin değerli bir müttefik ve ortak olduğunun altını çizen Blinken, “Türk halkının seçtiği hükümetle birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’yi İsveç’in NATO üyeliğini bir an önce onaylamaya çağıran Blinken, Türkiye’nin onay vermesiyle F-16 satışı arasında bağ olmadığını bir kez daha yineledi.
Washington’da Türkiye karşıtı duruşuyla öne çıkan isimlerin başında Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun Demokrat Başkanı Menendez ise, “Şimdi önemli olan Erdoğan’ın Türkiye ile geleceğe nasıl ilerlemek istediğidir. Eğer rotasını değiştirmek istiyorsa, bunu görmek için sabırsızlanıyorum” ifadelerini kullandı. ABD’nin Türkiye’ye F-16 savaş uçakları satmasına uzun süredir karşı çıkan Menendez, “Erdoğan’ın tavrında bir değişiklik olmazsa F-16 satışı konusundaki pozisyonunu koruyacağını” belirtti. Menendez, F-16 satışına onay vermesi için Erdoğan’ın NATO müttefiklerine ve komşularına karşı “daha az kavgacı bir tutum sergilemesi gerektiğini” ifade etti.
Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğine dair tahmin yürüten analistler, Biden’ın ABD’de Ulusal Anma Günü sebebiyle resmî tatil olmasına rağmen seçimlerin hemen ardından vakit geçirmeden Erdoğan’ı aramasını, “Erdoğan’la daha iyi bir ilişki kurmak istediğinin işareti” olarak yorumluyor. Biden 2021 yılı ocak ayında göreve geldikten sonra Erdoğan’ı nisan ayının son haftasına kadar aramamıştı. Biden uluslararası platformlarda Erdoğan’a karşı sıcak tavırlarına ve ortak çalışma vurgusuna rağmen, Türkiye’ye mesafeli bir tutum izlemeyi tercih etmiş ve Türk-Amerikan ilişkileri genelde soğuk bir süreç geçirmişti.
ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey, Biden ve çok sayıda Batılı liderin Erdoğan’ı seçimin ertesi günü aramalarını, “zor ama bildik bir kişiyle karşılıklı çıkarlar temelinde muhatap olmaya hazır olduklarının” göstergesi olarak değerlendirdi. Türk-Amerikan ilişkilerini “karmaşık” olarak nitelendiren Jeffrey, “asla %100 bizim tarafımızda değiller. Umarız yüzde 50’den fazla bizden yana olurlar. Bu, Biden ile Erdoğan arasındaki kişisel ilişkiye bağlı. Aralarında soğuk bir ilişki vardı; bu telefon görüşmesi iyi bir ilk adım oldu” ifadelerini kullandı. Jeffrey, Amerika için kilit hedefler olan Rusya ve İran’ın bölgede kontrol altında tutulması, terörle mücadele ve mültecilerin Avrupa’ya akın etmesinin engellenmesi gibi konularda Türkiye’nin önem taşıdığını vurguladı.
Seçimin sonuçlanmasının Türkiye-ABD ilişkileri için ilk aşamada tabloya bir netlik getirdiği görüşünde olan uzmanlar, önümüzdeki beş yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çalışmak zorunda olduğunun farkında olan Washington yönetiminin açık bir şekilde birlikte çalışma arzusunu beyan etmesinin ilişkilerin yeni dönemde daha yakın ve yapıcı bir hal alacağının işareti olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunuyor.
New York Times’da yayınlanan “Erdoğan’ın zaferi Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine itirazını yumuşatacak mı?” başlıklı yazıda Erdoğan’ın yeni dönemde Türkiye içindeki sert tutumunu devam ettirirken, NATO müttefikleri ve Rusya’ya olan ekonomik bağımlılığı arasında bir denge oluşturmaya çalışacağı öngörülüyor. Yazıda Erdoğan’ın Amerika’yla olan bağları tamir etme yoluna girebileceği, Temmuz’daki NATO zirvesi öncesinde İsveç’in NATO üyeliğini onaylayabileceği ve bunun karşılığında da F-16 satışına yeşil ışık yakılabileceği ileri sürülüyor. Yazıda, Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ABD ve Avrupa’nın müttefikleri ve bazı sorunlu stratejik ortaklarıyla nasıl ilişki kuracağı konusunda daha büyük bir tartışma başlatacağı belirtilirken Avrupa’nın Türkiye’nin yanı sıra Macaristan, Sırbistan ve Polonya gibi ülkelerde daha demokratik muhalefete hitap etmenin ve toplumla daha iyi ilişki kurmanın yeni yollarını bulması gerekeceğine dikkat çekiliyor.