Trump Hakkında Yeni İddianame
Donald Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada 2020 seçimleri sürecinde çıkan 6 Ocak olaylarında dair federal soruşturmanın hedefi olduğunu duyurdu. Özel Savcı Jack Smith’in Trump’a haber vermesi davanın açılacağı ve eski başkanın bu yılki üçüncü iddianamesiyle yakın zamanda yüzleşeceği anlamına geliyor. Smith, Trump aleyhindeki diğer davaların da yürütülmesinden sorumlu isim. İddianamesi yakında tamamlanması beklenen davayla ilgili olarak Trump’ın yardımcılarından biri sorgulandı bile.
Trump aleyhine açılan davalar devam ederken bir yandan da 2024 seçimlerinin kampanya takvimi ilerliyor. Bazı yorumlara göre bu iki süreç tamamen birbirine girmiş durumda. Trump’ın 2024 kampanyası muhtemelen ülkenin alışageldiği kampanyalardan farklı olacak. Eski başkan bir yandan Adalet Bakanlığı’nı kovuşturmaya çalışırken diğer yandan Cumhuriyetçi parti içindeki rakipleri ile baş etmek zorunda. Eski başkanın takvimi bir yandan mitingler ve buluşmalar, diğer yandan duruşmalarla geçecek. Tabii Trump’ın 2024’ü kazanması hapse girip girmeyeceği konusunda da etkili olacak.
Trump bu konuları mitinglerinde dile getirmekten pek çekinmiyor. Geçen hafta Iowa’da yaptığı bir mitingde şöyle diyor eski başkan: ‘eskiden mahkeme celbi, jüri falan nedir bilmezdim ama şimdi işin uzmanı olmak üzereyim. Başka bir şansım yok, bir seçim hakkında bir şeyler söyledim diye hayatımın geri kalanını hapiste geçirmemi istiyorlar.’ Trump, bu mağduriyet üzerinden seçmenle kurduğu bağı güçlendirmek ve 2024 seçimlerini kendisine karşı yürütülen cadı avının referandumuna çevirmek istiyor denebilir. Trump kendisine yöneltilen eleştirileri anket sonuçlarını işaret ederek ve Cumhuriyetçilerin hala kendisiyle olduğunu söyleyerek savuşturma gayretinde. Birçok gözlemciye göre de Trump’ın stratejisi kendisine yönelik yargı süreçlerini Beyaz Saray’ı geri kazanarak bertaraf etmek.
Mahkeme süreçleriyle kampanyanın dirsek temasında oluşunu Trump kampanyasının finansmanında da görüyoruz. Federal Seçim Komisyonu’na sunulan son rapora göre Mart ve Haziran ayları arasında toplanan 35 milyon doların üzerinde paranın 17.7 milyon doları kampanyaya aktarıldı. Geriye kalan meblağ ise devam eden çok sayıda davada Trump ve müttefiklerini temsil eden avukatların ödemeleri ile ilgilenen seçim komitesine gitti.
Trump’ın kampanya sözcüsüne göre siyasi ve hukuki süreçler birbirine karıştı çünkü Trump ve onu destekleyenler davaları Başkan Biden’ın Trump’ı durdurmak için ürettiği bir konu olarak görüyor. Sözcüye göre seçmen her gün bir yenisi eklenen iddianameleri görünce Trump’ın aylardır verdiği ‘Adalet Bakanlığının silahlaştırılması’ mesajı pekişiyor. Biden ise bir kez bile Adalet Bakanlığına bu konuda ne yapıp yapmamasına dair telkinde bulunmadığını söylüyor.
Açılması beklenen ve 6 Ocak olaylarına dair olan dava ile savcı Smith’in ne yapmak istediği ise merak konusu. Smith, gizli belgeler davası iddianamesinde sunduğu detay ve gösterdiği titizlikle gözlemcileri etkilemeyi başarmıştı. Şimdiki davanın odağına oturacak suç ise büyük ihtimalle resmi süreçlerin işleyişini engellemek olacak. Temsilciler Meclisi’nin 6 Ocak soruşturması da Trump’ın bu suçu işlediğini öne sürmüştü. Bu yüzden Smith’in Trump’a gönderdiği ve yeni bir iddianame hazırlığını işaret eden mektubunun ceza hukukunun bu konuyla ilgili maddelerine atıflarda bulunduğuna dair söylentiler medyada yer buldu.
Söz konusu engelleme suçlaması 6 Ocak davalarında yüzlerce sanığa yöneltildi. Ancak yasanın kullanımının uygun olduğuna dair yerleşik bir yargı konsensüsü bulunmuyor. Kongre ilgili yasayı 2000’li yılların başında yaşanan Enron skandalının ardından kaleme aldı. Yasa, “kayıt, belge ya da başka bir nesneyi” yok ederek resmi süreçleri engellemeyle ilgili meselelere odaklanıyor. Aynı suçun Trump’ın Kongre üzerinden seçim sonuçlarının tanınmamasına yönelik faaliyetlerini kapsayıp kapsamayacağı ise henüz bir muamma. Bazı gözlemciler aynı davanın Trump aleyhine kullanılmasının pek mümkün olmadığına zira başkanın Kongre ile pazarlık yapmasıyla Kongreyi bir davranışa zorlaması arasındaki çizginin nasıl çizilebileceğinin belli olmadığına inanıyor.
Bu hafta Trump’ın gizli belgeler davasında yaşanan bir gelişme ise Trump ekibini sevindirdi. Yargıç Aileen Cannon davanın görülme tarihini 2024’ün Mayıs ayı olarak belirledi. Bu Trump ekibinin talep ettiği davanın seçim sonrasına ertelenmesi talebini karşılamıyor ancak Savcı Smith’in istediği Aralık 2023 tarihinden de aylar sonra. Yargıç Adalet Bakanlığının Aralık talebini ‘tipik olmayan bir şekilde hızlandırılmış’ ve ‘adil yargılanma ilkeleriyle uyumsuz’ bularak bir ara formülde karar kılmış görünüyor.