ABD’den Ukrayna’ya 400 Milyon Dolarlık Ek Yardım
Vilnius NATO Liderler Zirvesi’nde G-7 ülkeleri ile birlikte Ukrayna’ya sağlanan desteği artırma sözü veren Başkan Biden yardımlara hız vermeye başladı. Ukrayna birliklerinin Rus güçlerine yönelik başlattığı karşı saldırı devam ederken Biden yönetiminden Ukrayna’ya destek amacıyla 400 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım açıklaması geldi. ABD askeri stoklarından karşılanacak olan yardımın ağırlıklı olarak top ve hava savunma mühimmatı, zırhlı araç ve zırh delici silahları içerdiği kaydedildi. Pentagon, en son 19 Temmuz’da Ukrayna’nın savaş alanı ihtiyaçlarını desteklemek için 1,3 milyar dolarlık yeni askeri yardım paketi açıklamıştı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yazılı bir açıklama yayınlayarak, Başkan Biden’ın verdiği yetkiyle Ukrayna’ya yönelik 43. yardım paketini onayladığını duyurdu. Paketin Savunma Bakanlığı stoklarından verileceğini belirten Blinken pakette silah, mühimmat ve teçhizatın yanı sıra Ukrayna ordusunun savaş alanında güçlenmesine ve topraklarını geri almalarına yardımcı olmak için gerekli ekipmanların da bulunduğunu kaydetti. Açıklanan ek yardım paketi, Başkanın acil durumlarda Kongre onayını gerektirmeden Amerika’nın stoklarından silahların transferine izin veren özel yetkisini kullanması ile finanse ediliyor.
Açıklamasında savaşı başlatan tarafın Rusya olduğunu hatırlatan Blinken “Rusya, Ukraynalı sivilleri öldüren ve sivil altyapıyı tahrip eden acımasız ve vahşi saldırılarını sürdürürken, Ukrayna halkı ülkelerini Rusya’nın saldırganlığına karşı cesurca savunmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Rusya’nın Karadeniz Tahıl Girişimi‘nden çekilmesinin ardından, Ukrayna limanlarına ve tahıl altyapısına saldırmaya başladığını belirten Blinken, Kremlin yönetimin Ukrayna’daki güçlerini geri çekerek ve saldırılarını durdurarak bu savaşı her an sona erdirebileceğini kaydetti ve savaş bitene kadar ABD’nin dost ve müttefik ülkelerle birlikte Ukrayna’nın yanında duracağı sözünü yineledi.
Dışişleri Bakanlığı Siyasi-Askeri İşler Bürosu’ndan yapılan başka bir açıklamada Ukrayna NATO ile birlikte çalışabilirliğini artırmak için büyük çaba sarf eden önemli bir bölgesel stratejik ortak olarak tanımlandı. Bu ülkeye kendisini savunabilmesi için ihtiyaç duyduğu teçhizatı sağlamanın acil bir güvenlik yardımı önceliği olduğuna vurgu yapılarak 24 Şubat 2022’den bu yana yapılan toplam yardımın 43 milyar doları aştığı kaydedildi. Ukrayna’ya yapılan tüm askeri yardımların ve gönderilen silahların detaylı bir listesi paylaşılan açıklamada, Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiği 2014 yılından bu yana Ukrayna’ya 45,4 milyar dolardan fazla güvenlik yardımı sağlandığı hatırlatıldı. Açıklamada ayrıca Ukrayna’ya destek veren 50’den fazla ülkenin de bugüne kadar yaklaşık 13 milyar dolarlık yardım sağladığı veya taahhütte bulunduğu kaydedildi.
Pentagon’dan yapılan yazılı açıklamaya göre ek askeri yardım paketinde Patriot ve NASAMs hava savunma sistemlerinin yanı sıra Stinger füzeleri, 155mm ve 105mm topçu mermileri, 32 Stryker zırhlı personel taşıyıcı ve 28 milyondan fazla hafif silah mühimmatı ve el bombası içeriyor. Ayrıca paket kapsamında Ukrayna’ya ilk kez “Hornet” insansız keşif hava araçlarının gönderileceği belirtildi.
İki hafta önce Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen 2023 NATO Liderler Zirvesi’ne katılan Başkan Biden “Ukrayna’nın NATO ya üyeliği için henüz erken olduğunu” ve “öncelikle Rusya ile savaşın sona ermesi gerektiğini” belirtmişti. “Ukrayna’ya verilen sözler yerine getirildiği sürece NATO’da olup olmamasının bir önemi yok” diyen Biden, Ukrayna’ya sağlanan desteği artırmak için G-7 ülkeleri ile ortak bir bildiri yayınlamıştı. Ukrayna’ya “uzun vadeli askeri destek” sağlama sözü veren ve yeni bir güvenlik çerçevesi sunan G-7 ülkeleri, Rusya’ya karşı verdiği mücadelesinde desteğe devam etme, kendini savunabilecek bir ordu kurmasını sağlama, istihbarat paylaşımında bulunma, Rusya’nın tekrar saldırması halinde acil adımlar atma ve Moskova’yı komşusuna yönelik gelecekteki saldırılarından caydırmaya yardımcı olma taahhüdünde bulunmuştu.
Biden yönetimi 17 ayı geride bırakan savaşta, Ukrayna’ya gönderilen yardımların cephedeki durum ve ihtiyaca göre belirlendiğinin altını çiziyor. Savaşın başında Ukrayna ordusunun hava savunma ve tanksavar silahlara ihtiyaç duyduğu belirlenmiş ve bu nedenle ABD’nin Javelin tanksavar ve Stinger hava savunma silahları gönderilmişti. Savaşın ikinci aşamasında Ukrayna’nın topçu sistemlerine ihtiyaç duymasının ardından HIMARS ve devam eden hava savunma ihtiyacını gidermek maksadıyla da NASAMS gönderilmişti. Bahar aylarının başlamasıyla savaşın seyrinin tekrar değiştiğini belirten yetkililer karşı saldırıya hazırlanan Ukrayna’ya 31 adet M1A2 Abrams ana muharebe tankı gönderileceğini duyurmuştu. Biden yönetimi, son olarak patlamamış parçalarının kullanımından yıllar sonra bile siviller için risk oluşturması nedeniyle çoğu ülke tarafından yasaklanan misket bombalarını Ukrayna’ya göndereceğini açıklamıştı.
2022 yılına kadar, ABD dış yardımları ağırlıklı olarak iklim değişikliğiyle mücadele, COVID-19 salgınına yanıt verme ve otoriterlikle mücadele gibi alanlara yönlendiriliyordu. Rusya’nın 2022 Şubat ayında başlattığı işgalden bu yana Ukrayna, ABD dış yardımının açık ara en çok gönderildiği ülke oldu. Truman yönetiminin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Marshall Planı aracılığıyla kıtayı yeniden inşa etmek için büyük meblağlar aktarmasından bu yana ilk kez bir Avrupa ülkesine bu seviyede yardım gönderiliyor.
Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü verilerine göre, savaşın başlamasından bu yana Biden yönetimi Ukrayna’ya insani, mali ve askeri destek içeren 75 milyar dolardan fazla yardım yönlendirmiş durumda. Çoğunluğu askeri içerikli olan yardımların bir kısmı da geniş bir yelpazede farklı alanlarda faaliyet gösteren Ukraynalı kişi ve kurumlara gönderiliyor. Yardımların büyük bir kısmı, Ukrayna ordusunun Rusya’ya karşı savunmada ihtiyaç duyduğu silah sistemleri, eğitim ve istihbaratın sağlanmasına harcanmış durumda. Pek çok Batılı analist ABD ve diğer müttefikler tarafından sağlanan askeri yardımın Ukrayna’nın savunmasında ve Rusya’ya karşı saldırısında önemli bir rol oynadığını söylüyor. Uzmanlar Rusya’nın NATO sınırında elde edeceği olası bir başarının başta Çin olmak üzere bazı diğer ülkeleri benzer saldırganlıklarda bulunmaya teşvik edeceğini dile getiriyor.