Ukrayna’ya F-16 Transferine Onay
ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken Ukrayna’ya verilen iki partili desteğin devam edip etmeyeceği konusu ön plana çıkmaya başladı. Biden yönetiminin Ukrayna’ya sağlanan yardımların devamı için Kongre’den ek fon talebinde bulunması bazı Cumhuriyetçilerin muhalefetiyle karşılaşsa da Başkan Biden Ukrayna’ya verilen desteği sürdürmeye kararlı olduğunu açıkladı. Ukrayna Bağımsızlık Günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayınlayan Biden, “ABD’nin Ukrayna’ya olan sarsılmaz ve kalıcı desteğini” yineledi. Kısa süre önce Kongre’den Ukrayna için 24 milyar dolarlık fon talebinde bulunan yönetim son olarak Danimarka ve Hollanda’daki F16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya gönderilmesine onay vererek Ukrayna’ya verdiği taahhütlerini yerine getirme konusunda kararlı olduğunu gösterdi.
Biden yönetimi, yaklaşık iki hafta önce başta Ukrayna’ya verilen destek, afet yardımı, sınır güveliği ve göçmen sorunlarıyla mücadele kapsamında ek finansman sağlayabilmek için Kongre’den 40 milyar dolarlık ek acil durum fonunu onaylamasını talep etmişti. Bu fonun 24 milyar dolarlık kısmının Ukrayna’ya acil savunma yardımı ve yıl sonuna kadar insani destek için ayrılacağı aktarıldı.
Beyaz Saray’ın Ukrayna’nın finansmanı için yaptığı son ek harcama talebi 2022 yılında Cumhuriyetçilerin çekincelerine rağmen kolaylıkla onaylanırken, bu kez farklı dinamiklerin ön plana çıktığı belirtiliyor. Talebin özellikle eski Başkan Donald Trump ile yakın bağları olan Cumhuriyetçiler tarafından desteklenmeyeceği düşünülüyor. Cumhuriyetçilerin başkan adayı olma yarışında önde giden Trump, ABD’nin savaşta Ukrayna’ya verdiği desteği sert bir şekilde eleştiriyor. Temsilciler Meclisi’nin 70 üyesi de geçen ay Ukrayna’ya yönelik fonların kesilmesine yönelik başarısız bir öneriyi desteklemişti.
Ukrayna’nın ilkbaharda başlattığı karşı taarruzun beklenenden yavaş ilerlemesi, Amerikan kamuoyunda ek desteğe karşı çıkanların oranını %55’e kadar düşürmüş durumda. Biden ve üst düzey ulusal güvenlik ekibi defalarca ABD’nin Ukrayna’ya Rusya’yı sınırlarından çıkarmak için “ne kadar sürerse sürsün” yardım edeceğini söylemişti. Ancak, yönetimden bazı yetkililerin özel olarak Ukraynalı yetkilileri, sonu belli olmayan bir savaşın maliyetine karşı Kongre’nin ve Amerikan halkının sabrının bir sınırı olduğu konusunda uyarmış olduğu belirtiliyor. Ukrayna’ya sonuna kadar destek sözü veren Biden’ın hem içerde Amerikan halkını ikna etmesi hem de NATO müttefiklerini aynı sayfada tutması gerekiyor.
24 Ağustos’ta Ukrayna halkının Bağımsızlık Günü’nü kutlayan Biden yaptığı açıklamada Ukrayna’nın bağımsızlığına olan bağlılıklarının sarsılmaz ve kalıcı olduğunu bir kez daha ifade etti. ABD ve diğer G7 ülkelerinin geçen ay Litvanya’da ortak bir deklarasyon yayınlayarak Ukrayna’nın gelecek yıllarda Rus saldırganlığını caydırabilecek silahlı kuvvetlere sahip olmasına yardımcı olma taahhüdünde bulunduklarını hatırlatan Biden, deklarasyona bugüne kadar 25’ten fazla ülkenin katılmış olduğunun altını çizdi.
Ukrayna halkının egemenlik, toprak bütünlüğü ve özgürlükleri için savaştıklarına vurgu yapan Biden açıklamasında, “ABD’nin, Ukrayna’nın Rusya’nın saldırganlığına karşı kendini savunma kabiliyetini desteklemek, BM Şartı’nın temel ilkelerini korumak ve Ukrayna halkının hak ettiği güvenli, müreffeh ve bağımsız geleceği inşa etmesine yardımcı olmak için dünyanın dört bir yanındaki ortaklarıyla birlikte çalışmalarını sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
Ukrayna ordusunun karşı taarruzu beklendiği kadar hızlı ilerleyemiyor. Rus güçlerinin kontrol altında tuttuğu alanlara çok sayıda mayın yerleştirmesi hızlı ilerleyişi engelliyor. Bu durumun Ukrayna hava kuvvetlerinin güçlendirmesini zorunlu hale getirmesinin ardından Biden yönetimi Danimarka ve Hollanda’daki F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya gönderilmesine onay verdi. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Danimarkalı ve Hollandalı mevkidaşlarına birer mektup göndererek, pilot eğitimlerinin tamamlanmasının ardından Ukrayna’nın talep ettiği F-16’ların transfer onayının hızlandırılması için iki ülkeye güvence verdiklerini duyurdu.
Blinken mektubunda “ABD’nin hem F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya transferine hem de Ukraynalı pilotların nitelikli F-16 eğitmenleri tarafından eğitilmesine tam destek verdiğini” belirtti. F-16 pilotlarını eğitmek üzere 11 ülkeden oluşan bir koalisyona liderlik eden Danimarka ve Hollanda ise henüz savaş alanına jet göndereceklerini resmen açıklamış değiller. Ancak Blinken’den gelen mektup, üçüncü taraf transferini talep etmeleri durumunda Washington’un bunu onaylamak için hızlı hareket edeceğinin sinyalini veriyor. Koalisyon, Romanya’da bir merkez kurulana kadar Ukraynalı pilotları F-16’ları uçurmak üzere Ağustos ayında Danimarka’da eğitmeye başlamayı planlıyor.
F-16’ya sahip ülkeler bu uçakları yasal olarak başka bir ülkeye gönderebilmek veya yeniden ihraç edebilmek için Washington’un onay vermesine ihtiyaç duyuyor. Biden yönetimi, geçen mayıs ayında Batılı müttefiklerine Amerikan yapımı F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya verilmesine müsaade edeceğini duyurmuştu. Biden kararı Japonya’da yapılan G7 zirvesinde ortaklarına bildirmişti. Kiev yönetiminin uzun süredir devam eden ısrarlı taleplerine rağmen Ukrayna’ya F-16 gönderilmesine karşı çıkan Biden, kararını değiştirerek, ABD’nin müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte Ukraynalı pilotları F-16’lar da dahil olmak üzere dördüncü nesil uçaklarda eğitmek için ortak bir çabayı destekleyeceğini söylemişti.
Ukrayna’ya savaş uçağı gönderilmesi konusu Washington’da uzun zamandır tartışılıyordu. Biden yönetimi böyle bir hamlenin Rusya ile gerilimi tırmandırabileceği endişesi taşıyordu. ABD’li yetkililer gelişmiş F-16’ları uçurmayı ve lojistik olarak desteklemeyi öğrenmenin zor ve zaman alıcı olacağını savunuyordu. Başkan Biden en son şubat ayındaki açıklamasında Ukrayna’ya gelişmiş savaş uçakları göndermeyi “şimdilik düşünmediklerini” dile getirmişti. ABD’li üst düzey askeri yetkililer, Ukrayna’da çok sayıda hava savunma sistemi olduğunu ve şimdiye dek Rus kuvvetlerinin hava üstünlüğü sağlayamamış olmasından dolayı Ukrayna’ya savaş uçağı yollamaya ihtiyaç olmadığını savunuyordu.
F-16’ların gönderilmesine karşı çıkanların bir kısmı bakım sorunlarına dikkat çekerek jetlerin neredeyse her uçuştan sonra kapsamlı bir bakıma ihtiyaç duyduğunu, bunun da oldukça masraflı olacağını dile getiriyordu. Son aylarda, askeri yetkililer, Ukraynalı pilotlara ülkenin uzun vadeli güvenlik ihtiyaçlarını temin için gereken eğitim ve uçağı sağlamanın zamanının geldiği görüşüne doğru kaydı. İki Ukraynalı pilota eğitim veren ve bazı testlerden geçiren ABD Hava Kuvvetleri, eğitimin gerçekçi olarak yaklaşık dört ayda tamamlanabileceği kanısına varmıştı.