Mağaza Hırsızlıkları Perakendecileri Zorluyor
ABD’nin birçok kentinin başı artan mağaza hırsızlıklarıyla dertte. Büyüklü küçüklü perakendeciler, bireysel mağaza hırsızlıklarından organize büyük çaplı soygunlara kadar mağaza suçlarındaki artışı kontrol altına almakta zorlandıklarını söylüyor. Ülkenin önde gelen giyim ağırlıklı perakendecilerinden Nordstrom, San Francisco’daki 35 yıllık mağazasını kapattı. Şehirdeki alışveriş merkezi işletmecisi Westfield de “San Francisco şehir merkezinde satış, doluluk ve yaya trafiğinde düşüşe yol açan zorlu işletme koşullarını” gerekçe göstererek mülkün kontrolünü bırakacağını açıkladı. Yaygın ağa sahip bir diğer perakendeci olan Target da artan hırsızlık trendi nedeniyle bu yıl yarım milyar dolar kaybetmeyi beklediğini söyledi. Dick’s Sporting Goods da benzer şekilde kısa bir süre önce açıklanan düşük karlılık rakamlarına bahane olarak hırsızlığı göstermişti.
Sosyal medyada bireysel hırsızların veya çetelerin mağazalara korkusuzca girip malları çaldıktan sonra genellikle çok az direnişle karşılaşarak kaçtıklarına dair videolar çoğaldı. Covid-19 pandemisinden beri artarak devam eden bu vaka perakendeciler açısından oldukça büyük boyutlara ulaştı. Artan hırsızlık vakaları, perakendecilere 2021 yılında yaklaşık 100 milyar dolara mal olmuştu. Gelen rakamlara göre sorunun son yıllarda büyüdüğü görülüyor. Bu rakamın 2025 yılında 115 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Hırsızlığı tetikleyen unsurlardan biri enflasyon ve artan hayat pahalılığı. Enflasyon yavaş yavaş düşüyor olsa da, ABD’de fiyatlar hala yükselişte. Gallup’un yaptığı bir ankete göre, Amerikalıların %61’i artan fiyatlar nedeniyle mali sıkıntı çekiyor. Çalışmanın yapıldığı grup içerisinde zorlanma hissettiğini en çok dile getiren grup ise düşük gelirli haneler. Bu hanelerdeki pek çok kişi için mali yükü daha da derinleştiren unsurlardan biri de Covid dönemi gıda desteklerinin yıl başında kesilmesi.
Perakende sektöründe hem bireysel hırsızlık hem de organize suçlar mal kaybına neden olsa da bu iki tip suçun niteliği ve amacı farklı. Bireysel hırsızlık, kişisel kullanım veya kazanç amacıyla işlenen hırsızlık veya mağaza çalışanı hırsızlığı gibi suçları içeriyor. Organize perakende suçları ise tipik olarak ürünlerin yeniden satılması veya daha büyük ölçekli dolandırıcılık etrafında dönüyor. Bazı durumlarda uluslararası şebekeler dahi işin parçası oluyor. Sorunun boyutları tam olarak bilinmiyor ve bunun veri eksikliği ve perakendecilerin bilgi paylaşma konusundaki gönülsüzlüğünden kaynaklandığı belirtiliyor. ABD’deki suç istatistikleri polis raporlarına dayanıyor ancak geçen yıl 177 kayıp önleme yöneticisiyle yapılan bir ankete göre, bilinen perakende suç olaylarının yalnızca yarısı kolluk kuvvetlerine bildiriliyor.
Bu arada şirketler de mallarını korumak için daha fazla harcama yapıyor. Perakendeciler basit kilitli kutulardan gözetim sistemlerine ve ürün tahrip edici cihazlara kadar birçok yöntem geliştirmiş durumda. Giyim eşyaları, çalındığında mürekkep benzeri maddeler çıkaran kurcalamaya dayanıklı tuzaklarla donatılıyor. Böylece çalıntı ürünler giyilemez ya da satılamaz hale getirilerek caydırıcılık hedefleniyor. Elbette yine de suçluların soruşturulması ve kovuşturulmasında kolluk kuvvetlerine büyük rol düşüyor. Perakendecilerin alabileceği tedbirlerinin bir sınırı var.
Mağaza hırsızlığı ülke çapında bir kriz olsa da sorunun merkez üssü California eyaleti. Ulusal Perakende Federasyonu’nun çalışmasına göre San Francisco, Los Angeles ve Sacramento son birkaç yıldır organize perakende suçların tavan yaptığı yerlerden birkaçı. Bir araştırmaya göre 2019’dan bu yana San Francisco’nun ticari merkezi Union Square’deki mağazaların yarısı kapandı. Bir hırsızlığın ağır suç olabilmesi eşiğinin yükseltilmesini savunanlar hapis cezasının azaltılmasını istiyor ve bu eşiğin enflasyonla birlikte yukarı çıkarılması gerektiğini savunuyor. Ancak yüksek meblağlı ürünlerin çalınmasının dahi ağır suç değil kabahat olarak kabul edilmesi cezayı azaltıyor ve bunun da suçu teşvik ettiğini iddia edenler var. California’da 2014 yılında geçen bir yasa bu eşiği yükseltmişti. Yasaya göre 950 doların altındaki eşyaların çalınması kabahat olarak kovuşturulabilir hale gelmişti.
California’daki San Mateo County siyasetçisi David Canepa 2014 yılında geçen ve bazı hırsızlık olaylarını kabahat olarak sınıflandıran yasayı desteklediği için pişmanlık duyduğunu ifade ederek bunun bir hata olduğunu ve insanların önemli bir bedel ödemeden binlerce dolar çalmasına izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Bu bağlamda San Meteo Şerif ofisi ve polis memurlarından oluşan bir görev gücü oluşturuyor. Canepa’nın planı, sorunu doğrudan ele almayı ve toplumu ve yerel ekonomiyi etkileyen artan suç oranlarına daha güçlü bir yanıt vermek. Bu adımda birçok küçük işletmenin hırsızlıkla başa çıkamama sebebiyle kapanma baskısı altında olmasının tesiri var. Önümüzdeki günlerde siyasetçiler bu konuya daha fazla eğilecek gibi duruyor.