Federal Hakimden Texas’a Yüzer Bariyerleri Kaldırma Emri
Federal mahkeme, Texas’a Meksika’yla sınırını belirleyen Rio Grande nehrine göçmenleri caydırmak maksadıyla koyduğu yüzer bariyerleri kaldırması emretti ve nehre ilave şamandıralar yerleştirmesini yasakladı. Şamandıralar göçmenlik konusunun en önemli gündem maddelerinden biriydi ve Demokratlar ve Adalet Bakanlığı tarafından yasadışı bir güvenlik girişimi olarak, Meksika Devlet Başkanı tarafından ise “insanlık dışı” olarak nitelendiriliyordu.
Yargıç David Alan Ezra’nın Texas’ı Rio Grande’deki yüzer bariyerleri kaldırmaya yönlendiren son kararı, ABD’de devam eden göç tartışmalarında bir başka çekişmeli bölümü temsil ediyor. Karar, eyalet politikalarının federal yargı yetkisini ihlal ettiği veya federal yasa ve önceliklerle çeliştiği durumlarda karşılaşılan yetki çatışmasına örnek teşkil ediyor.
ABD’nin Texas eyaleti ile Adalet Bakanlığı arasındaki arasındaki hukuki çekişme, sınır kontrol yetkisinin kimde olduğuna dair soru işaretlerini daha derin bir hale getirmişti. Mevzu, federal ve eyalet yetkilileri arasında sınır yönetimi konusundaki yetki anlaşmazlığının bir parçası olarak görülebilir. Konu aynı zamanda anayasal hukuk, sınır güvenliği ve eyalet politikası arasında bir denge meselesi haline de geldi.
Aslında ABD Anayasası göç politikasını belirleme ve dış politika oluşturma yetkisini federal hükümete tanıyor. Bu bağlamda, bir eyaletin ulusal sınırla ilgili kararlar alması, bir görüşe göre federal yetkiyi aşma anlamına geliyor. Özellikle federal düzenlemelerle uyumsuz hareket ettiğinde, eyaletlerin kendi başlarına sınır kontrol önlemleri almaları pek görülmüş bir uygulama değil.
Vali Greg Abbott’ın yüzer bariyerleri kaldırma konusundaki direnci, sadece pratik bir çözüm olmanın ötesinde, sınır eyaletlerinin göç meselesinden daha fazla etkilendiklerini ve bu nedenle sorunun çözümünde daha aktif olmak istediklerini gösteriyor. Bariyer meselesi, eyaletlerle federal hükümet arasındaki göç politikası hakkındaki ilişkinin giderek daha hassas hale geldiğinin de bir göstergesi. Bu çatışma, ABD’nin göç konusundaki genişleyen iç çatışmasını da ortaya koyuyor.
Bu anlaşmazlık Cumhuriyetçilerin 2024 başkanlık seçimine yaklaşırken göç konusunu nasıl ele alacaklarına dair de bir gösterge teşkil ediyor. Abbott kendi görüşlerini Texas’ın sınırlarını koruma haklarına ve eyalet milis komutanı pozisyonuna dayanarak savunuyor. Biden’ın sınır politikalarının, göçmenleri Rio Grande’yi tehlikeli bir şekilde geçmeye ittiğini belirtiyor ve göçmenlerin resmi giriş noktalarını kullanması gerektiğini savunuyor.
Vali Abbott’ın Lone Star Operasyonu adı altında sınır şamandıralarını yerleştirmesi, Texas’ın göç sorununda federal politikaları beğenmeyerek mevzuyu kendisi çözme niyetini gösteriyordu. Ancak bu hamle federal hükümetin hızlı direnişiyle karşılaştı. Adalet Bakanlığı’nın Texas eyaletine karşı açtığı davada eyaletin hukuka aykırı davrandığı iddia edildi ve Abbott’ın ABD Ordu Mühendisleri Birliği’nden gerekli izinleri almadan ülkenin sularına engeller yerleştirerek yetkisini aştığı öne sürülüyor.
Yargıç Ezra’nın kararı, Texas’ın niyeti ya da algılanan göç tehdidi ne olursa olsun federal yasaları yok sayamayacağını vurguluyor. Ezra açıklamasında ulusal sularda bu tür eylemleri başlatmadan önce federal makamlardan izin almanın temel gerekliliğini vurguluyor. Yargıç, Texas’ın bariyerleri ‘istila tehdidine karşı bir önlem’ olarak savunmasını ise inandırıcı bulmadı. Ezra belli konularda egemenlikleri olsa da eyaletlerin dış ilişkiler ve sınır gibi konularda federal otoriteyi aşamayacaklarının altını çizdi.
Şamandıraların nehre indirilmesi hukuki bir mücadeleyi tetiklemekle birlikte zaten hassas olan ABD-Meksika ilişkilerini daha da zora soktu. Meksika’nın bariyerleri “insanlık dışı” olarak nitelendirmesi ve kısmen Meksika topraklarında yer aldığını iddia etmesi sorunun öne çıkan tarafları oldu. Adalet Bakanlığı da duruşmalar sırasında olumsuz diplomatik yansımalara odaklanarak Texas’ı federal hükümetin faaliyetlerinin altını oymakla itham etti.
Vali Abbott’ın derhal temyize gitmesi ve konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıma sözü vermesi, eyaletin kolay kolay geri adım atmayacağını gösteriyor. Adalet Bakanlığı’nın dava açmasından günler önce Abbott, Başkan Biden’a bir mektup yazarak, Beyaz Saray’ı “eyaletleri işgale karşı savunma konusundaki anayasal yükümlülüğünü” yerine getirmemekle suçlamış ve şamandıraları indirmeyi reddedeceğini söylemişti. Her iki taraf da kendi pozisyonlarında sabit kaldıkça, Rio Grande bariyerleri meselesi zaten son derece kutuplaştırıcı olan göçmenlik meselesini eyalet ve federal otorite arasındaki fay hattının sembolü haline getirecek gibi görünüyor.