ABD ve İran’ın Tutuklu Takası Tartışma Yarattı
ABD ve İran arasında uzun süredir devam eden müzakereler neticesinde iki ülke tutuklu takası konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Anlaşma kapsamında İran’da tutuklu bulunan beş ABD vatandaşı serbest kalırken Biden yönetimi de beş İranlı hakkındaki federal suçlamaları düşürdüğünü açıkladı. Beyaz Saray, Güney Kore’de bloke edilmiş İran’a ait yaklaşık 6 milyar dolarlık petrol gelirinin Katar’daki banka hesaplarına aktarılarak sadece insani amaçlı harcamalarda kullanılmak üzere serbest bırakıldığını duyurdu. Amerikalı mahkumların kurtarılması için başka bir yol olmadığını savunan Biden yönetimi, milyarlarca dolarlık petrol gelirinin serbest bırakılmasının fidye ödemek anlamına geldiğini ve daha fazla rehinenin alınmasına yol açacağını ileri süren Cumhuriyetçilerin yoğun eleştirilerine maruz kaldı.
Beyaz Saray, İran’ın parayı insani yardım dışında herhangi bir yere harcamasının engelleneceği konusunda ısrar etse de anlaşmanın şartları Cumhuriyetçilerin yoğun eleştirilerine neden oldu. Katar yönetimi, bu paranın nasıl harcandığını denetlemeyi kabul ederken anlaşmadan memnun olmayan Cumhuriyetçiler, Biden’ı İran’ın ABD askerlerine ve Ortadoğu’daki müttefiklerine yönelik tehdit olduğu bir dönemde İran ekonomisini güçlendirmekle suçladı. Biden yönetiminden üst düzey yetkililer, mali yaptırımların ve sıkı denetlemenin İran’ın parayı gıda, ilaç ve diğer insani mallar dışında herhangi bir şeye harcamasını engelleyeceğini savunuyor. Ancak anlaşmanın İran’ın bu kalemler için zaten harcamakta olduğu parayı başka harcamalara yönlendirebileceğini de kabul ediyorlar.
Muhalifler ayrıca mahkum takasının emsal teşkil ederek ABD ile pazarlık için koz elde etmek isteyen diğer ülkelerce daha fazla suçsuz Amerikalının tutuklanmasına yol açacağı yönünde eleştirilerde bulundu. Trump yönetiminde üst düzey bir Pentagon yetkilisi olan Mick Mulroy, X platformunda yaptığı açıklamada fonların serbest bırakılmasının “muhtemelen Amerikalıları siyasi rehine olarak hapseden ülkelere bunu yapmak için daha fazla neden vereceğini” kaydetti.
Biden yönetimi yetkilileri, anlaşmanın ABD ile İran arasında uzun süredir düşmanca olan ilişkide ciddi bir değişime yol açmayacağını dile getiriyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “bu anlaşma İran ile olan ilişkimizi hiçbir şekilde değiştirmemektedir. İran bir düşman ve terörizmin devlet sponsorudur. Mümkün olan her yerde onları sorumlu tutacağız” ifadelerini kullanıldı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, daha önce yaptığı bir açıklamada anlaşmanın yalnızca ABD vatandaşlarının serbest bırakılmasını amaçladığını belirtmiş ve “İran’a yönelik genel yaklaşımımızla ilgili hiçbir şey değişmedi. Caydırıcılık, baskı ve diplomasi stratejisi izlemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Temsilciler Meclisi’nin önde gelen üç Cumhuriyetçi üyesi bu hafta Biden yönetimine bir mektup göndererek ABD ile İran arasında gizli tutulduğu iddia edilen bir anlaşmanın ulusal güvenliğe yönelik potansiyel tehditlerinden duydukları “derin endişeyi” dile getirdi. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Başkanı Michael McCaul, Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Steve Scalise ve Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Konferans Başkanı Elise Stefanik tarafından imzalanan mektupta, beş Amerikalı mahkumun serbest bırakılması karşılığında İran’a 6 milyar dolarlık dondurulmuş fonun serbest bırakılması nedeniyle anlaşma tehlikeli olarak eleştiriliyor. Mektupta ayrıca Biden yönetimi “Tahran ile gizli bir nükleer mutabakata varmakla” itham ediliyor.
Cumhuriyetçiler bu ayın başlarında Wall Street Journal’da yayınlanan ve İran’ın uranyum zenginleştirme sürecini yavaşlattığını ve nükleer silah yapmak için gerekli kapasiteye ulaştığını gösteren bir habere atıfta bulunarak, bu haberin esir takası anlaşmasıyla “aynı zamana denk geldiğine” dikkat çekiyor. “Birlikte ele alındığında, bu durum yönetiminizin eş zamanlı olarak 6 milyar dolarlık bir mahkum anlaşmasına aracılık ettiğini ve rejimle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olan bir nükleer ‘mutabakat’ sağladığını güçlü bir şekilde göstermektedir” ifadelerini kullanıyor. Biden yönetimi ise İran ile mahkum takası ve fonların serbest bırakılması konusunda yapılan görüşmelerin nükleer görüşmelerle bağlantılı olduğu iddialarını reddediyor.