ABD Karabağ Ermenileri İçin “Derin Endişeli”
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da geçen hafta düzenlediği yıldırım harekâtı bölgede dengeleri değiştirirken Ermeni diasporasının üzerine baskı kurduğu Biden yönetimi gelişmeleri yakından izlediğini açıkladı. Başkan Biden üst düzey yetkilileri bölgeye gönderirken Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile telefon görüşmeleri gerçekleştirerek itidal çağrısında bulundu. Etnik Ermenilerin akıbeti hakkında kaygı duyduklarını belirten Blinken, Aliyev’i Dağlık Karabağ’a uluslararası bir gözlemci misyonunun girmesine izin vermeye çağırdı. Ermenistan dahil hiçbir ülkenin tanımadığı Dağlık Karabağ Cumhuriyeti, otuz yılı aşkın bir süredir Azerbaycan’ın bölge üzerindeki egemenlik iddiasını teyit eden BM kararlarına karşı çıkarak bağımsızlık ve uluslararası tanınma çabası içindeydi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili Yuri Kim ve ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi (USAID) Başkanı Samantha Power, Ermenistan’a giderek ABD’nin Ermenistan’la dayanışma içinde olacağını söyledi ve uluslararası toplumun Karabağ’a erişim sağlamasının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Azerbaycan’a Karabağ’daki Ermeni siviller için insani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırması çağrısında bulunan Power, ABD’nin 11.5 milyon dolarlık insani yardım sağlayacağını kaydetti. Ziyaret, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da geçen hafta düzenlediği harekât sonrası varılan ateşkesten bu yana üst düzey Amerikalı yetkililerce Ermenistan’a yapılan ilk ziyaret olma özelliği taşıyor.
Power’in ziyaretiyle ilgili USAID’den yapılan açıklamada Paşinyan ile görüşmede ikilinin “ABD’nin Ermenistan’ın reformist hükümetiyle olan güçlü ortaklığını ve ABD-Ermenistan ilişkilerini derinleştirme yönündeki kararlılığını ele aldıkları” kaydedildi ve Dağlık Karabağ’daki insani durumla ilgili olarak da ABD’nin halen Dağlık Karabağ’da bulunan etnik Ermenileri nasıl destekleyebileceğini ve Ermenistan’a göç eden binlerce kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik planları’’ görüştükleri belirtildi. Açıklamada ayrıca “ABD, Dağlık Karabağ’daki insani koşullara ilişkin haberlerden derin endişe duyuyor, uluslararası insani yardım kuruluşlarına ve ticari trafiğe engelsiz erişim çağrısında bulunuyor” ifadeleri kullanıldı.
Samantha Power, Ermenistan ziyaretinin ardından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye giderek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Power’a, Yuri Kim ve Kafkasya Müzakereleri Kıdemli Danışmanı Louis Bono eşlik etti. Grubun görüşmesinin odak noktasını Dağlık Karabağ’daki acil insani durum oluşturduğu belirtildi. Power, Dağlık Karabağ’a engelsiz insani yardım erişimine izin verilmesinin aciliyetini ve insani yardım gruplarının erişiminin genişletilmesine duyulan acil ihtiyacı vurguladı.
Aliyev, görüşmede Karabağ bölgesinde yaşayan Ermenilerin ülke yasaları ve uluslararası yükümlülükler çerçevesinde güvence altına alınacağını söyledi. Azerbaycanlı devlet yetkilileri ve Ermeni nüfusunun temsilcileri arasında entegrasyon konularında müzakerelerin yürütüldüğünü belirten Aliyev, bölgedeki altyapının yenilendiğini, Ermeni sakinlere yardım gönderdiklerini ve bunun sürmesi hususunda Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile işbirliği yürüttüklerini ifade etti. Aliyev ayrıca BM Koordinatörlüğünün yakın zamanda Karabağ’a ziyaretini organize etmeye hazır olduklarını dile getirdi.
Yönetim yetkililerinden önce ABD’den bir Kongre heyeti de Ermenistan-Azerbaycan sınırına gitmişti. Heyete liderlik eden Demokrat Senatör Gary Peters, Dağlık Karabağ’daki durumu izlemek için uluslararası gözlemcilere ihtiyaç olduğunu söylemişti. Peters sınırda gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bence dünyanın orada tam olarak neler olduğunu bilmesi gerekiyor. Azerbaycan hükümetinden görecek, endişelenecek bir şey olmadığını duyduk. Ancak durum buysa uluslararası gözlemcilerin görmesine izin vermeliyiz” demişti.
Ülkesindeki Ermeni diasporasına destek verdiğini gizlemeyen Peters, Senato’da yaptığı konuşmada ABD’yi Ermeni halkının arkasında durmaya çağırdı. Peters kısa süre önce Senato’da Dağlık Karabağ’daki Ermenilere insani yardım sağlayacak, Azerbaycan hükümetine ilave ABD güvenlik yardımı yapılmasını engelleyecek, Ermenistan’a yabancı askeri finansman sağlanmasına izin verecek, Dağlık Karabağ halkının güvenliğini sağlamak için bir strateji geliştirecek ve Ermenilere yönelik eylemleri nedeniyle Aliyev yönetimine yaptırım uygulayacak iki partili bir yasa tasarısının sunulmasına yardımcı olmuştu.
ABD’deki Ermeni diasporası ve Ermeni lobisi ABD’li üst düzey yetkililerin Ermenistan ziyaretini memnuniyet verici bulduklarını ancak harekete geçmede geç kaldığını söylüyor. Biden yönetiminin Azerbaycan’a karşı yeterince kararlı adımlar atmadığını savunan diaspora, Bakü yönetimine yaptırım uygulanması ve Azerbaycan’a sağlanan ABD askeri yardımının sona erdirilmesi için bastırıyorlar. Kongre’nin Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerinin de aralarında bulunduğu eleştirmenler, yönetimin Azerbaycan’ın Laçin Koridoru’nu kapatarak bölgeye gıda ve tıbbi malzeme akışını durdurmasıyla başladığını ileri sürdükleri “etnik temizlikle” ilgili uyarılara kulak vermesi gerektiğini savunuyor.
Dışişleri Bakanı Blinken, Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan ile Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki askeri harekâtı hakkında görüştü ve ABD’nin Ermenistan’ın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği bir kez daha teyit etti. Bakan, ABD’nin Dağlık Karabağ’daki etnik Ermeni nüfusu için duyduğu derin endişeyi dile getirdi. ABD’nin Azerbaycan’a sivilleri koruma ve Dağlık Karabağ sakinlerinin insan hakları ve temel özgürlüklerine saygı gösterme yükümlülüklerini yerine getirme ve kuvvetlerinin uluslararası insani hukuka uymasını sağlama çağrısında bulunduğunun altını çizdi.
Blinken daha sonra da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşerek Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da daha fazla çatışmadan kaçınması ve engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguladı. Aliyev’e Dağlık Karabağ sakinlerine evlerinde güven içinde yaşayabileceklerine ve haklarının korunacağına dair güvence vermesi çağrısında bulundu. Sekreter, Cumhurbaşkanı Aliyev’i geniş bir genel af taahhüdünde bulunmaya ve Dağlık Karabağ’a uluslararası bir gözlemci misyonunun girmesine izin vermeye çağırdı ve Cumhurbaşkanı’nın Dağlık Karabağ’daki herkes için barış, karşılıklı anlayış ve karşılıklı saygıya dayalı bir gelecek inşa edilmesine yardımcı olma yönündeki kamuoyu taahhütlerini kaydetti.
Blinken geçen haziran ayında Azerbaycan ve Ermenistan arasında barışın tesisi ve devletler arası ilişkilerin kurulmasına ilişkin ikili anlaşmanın sağlanması için Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan’ı Washington’da ağırlamıştı. İki ülke arasında anlaşmanın sağlanması için arabuluculuk rolünü büyüten Biden yönetimi bir yandan tarafların müzakerelere devam etmesini ve mevcut sorunların diyalog yoluyla çözülmesini sağlamayı hedeflerken diğer yandan Rusya ve İran’ın iki ülke üzerindeki etkisini kırmaya çalışıyordu.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerilim son aylarda özellikle Laçin Koridoru üzerindeki tartışmalar nedeniyle tırmanmaya başlamıştı. Azerbaycan’ın Ermenistan’ı Dağlık Karabağ’a bağlayan Laçin Koridoru üzerinde bir kontrol noktası kurması Ermenistan’ın tepkisini çekmiş ve Erivan meseleyi Uluslararası Adalet Divanı’na taşımıştı. Ermeni yetkililer, Azerbaycan’ın kontrol noktası kurarak Laçin koridorundan geçişlerin engelsiz sürdürülmesini garanti eden 10 Kasım 2020 tarihli üçlü anlaşmayı ihlal ettiğini ileri sürüyordu. Bakü yönetimi ise kendi egemen toprakları üzerinde kontrol noktası kurabileceklerini ve amacın bölgeye yasadışı şekilde silah, mayın ve insan taşınmasını önlemek olduğunu belirtmişti.
Moskova ve Washington birbirlerini Güney Kafkasya bölgesini istikrarsızlaştırmakla suçlarken Azerbaycan’ın zaferi, ABD, Rusya, Türkiye ve İran’ın nüfuz mücadelesi verdiği, petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçtiği, çok çeşitli etnik gruplardan oluşan Güney Kafkasya bölgesindeki güç dengesini değiştirdi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana Ermenistan Rusya ile güvenlik ortaklığına güvenirken, Azerbaycan ise Türkiye ile yakınlaşmıştı. Son zamanlarda Batı ile daha yakın ilişkiler kurmaya çalışan Ermenistan, Karabağ’da barış gücü bulunduran ancak halihazırda Ukrayna’daki savaşla meşgul olan Rusya’yı Karabağ’ı koruyamamakla suçluyor. Moskova ise suçlamaları reddederken Paşinyan’a ABD ile flört ederek büyük bir hata yaptığını ileri sürüyor.
Azerbaycan’ın hızlı bir saldırıyla Dağlık Karabağ’ın kontrolünü yeniden ele geçirmesinin ardından sözde Dağlık Karabağ Hükümeti bir açıklama yayınlayarak 30 yıldan fazla süren ayrılıkçı yönetimi resmen sona erdirdiklerini duyurdu. Kararnamede bölgenin lideri Samvel Shakhramanyan, bölgedeki tüm devlet kurumlarının yıl sonuna kadar feshedileceğini kaydederek bölgenin etnik Ermeni sakinlerinin Azerbaycan yönetimi altında yaşamak ya da ayrılmak isteyip istemedikleri konusunda kendi kararlarını vermeleri gerektiği belirtildi. Azerbaycan’ın kazandığı zafer, Dağlık Karabağ’da yaşayan Ermenilerin göçünü tetiklerken onlarca yıldır devam eden çatışmayı sona erdirmiş oldu.