Temsilciler Meclisi Başkanı Adaylığında Gözler Jim Jordan’da
ABD Temsilciler Meclisi geçtiğimiz günlerde Kevin McCarthy’yi başkanlıktan düşürmüştü. McCarthy’yi başkanlıktan düşüren dinamiklerin parti içinde hala aktif olduğu görünüyor. Partinin adayı olarak öne çıkan Scalise’nin başkanlık için gereken 217 oya ulaşamayarak adaylıktan çekilmesi bunu bir kez daha ortaya koydu. Nasıl bir ismin hem geleneksel hem de sağcı Cumhuriyetçileri kapsayıcı bir figür olarak öne çıkabileceği ise bilinmiyor. Scalise’nin çekilmesiyle Trumpçı vekil Jim Jordan’ın en güçlü aday haline gelmesi dikkat çekiyor. Öte yandan Cumhuriyetçiler, İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü savaştan Kasım ayında federal hükümetin kapanma ihtimaline kadar önemli krizlerin yaşandığı bir dönemde meclisi işlevsiz kılmış durumda.
Meclis Sözcülüğü’ne en yakın isim olarak görülen Steve Scalise’nin Perşembe akşamı aniden meclis başkanlığı yarışından çekimesiyle Cumhuriyetçiler tekrar işin en başına dönmüş görünüyor. Scalise, partinin kendi arkasında birleşememesi üzerine çekildiğini açıkladı. Cumhuriyetçiler bir adayın arkasında birleşemeyerek Temsilciler Meclisi’ni işlevsizliğe sürüklediler ve birçok uluslararası ve yerel krizlerin baş gösterdiği bir dönemde meclisi fiilen dondurmuş oldular. McCarthy başkanlıktan düşer düşmez ismi adaylık için geçen Scalise, Çarşamba günü kapalı kapılar ardında parti grubunda yapılan iç oylamada Jim Jordan’ı geçerek başkan adaylığına seçildi. Scalise, Jordan’ın 99 oyuna karşılık 113 oy aldı. Scalise’nin adaylığı, Trump’ın sadık bir müttefiki olarak adını duyuran Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi Başkanı Jordan’ı destekleyen eski başkana da bir darbe olarak anlaşıldı.
Çarşamba ve Perşembe günü boyunca Scalise parti üyeleriyle tek tek görüşmeye başladı ve temsilcileri kendisine desteğe çağırdı. Ancak meclis başkanlık seçiminin kolay olmayacağı gayet hızlı şekilde anlaşıldı zira birçok Cumhuriyetçi Scalise’ye oy vermeyeceğini açık açık söylüyordu. Örneğin Kentucky Temsilcisi Thomas Massie, Scalise için şunları söyledi “Sürprizler doğum günü partilerindeki küçük çocuklar içindir, Kongre için değil. Bu yüzden Scalise’ye oy vermeyeceğimi kendisine bizzat bildirdim.” Massie’nin Scalise’i desteklemekten kaçınmasına sunduğu gerekçe ise sözcü adayının kamu harcamalarını azaltmaya yönelik bir planının olmaması. Görünüşe göre Scalise’nin rakibi Jordan da kendisine oy verenleri Scalise’ye destek vermeye çağırıyordu. Fakat bu yeterli olmadı ve Perşembe günü Scalise adaylıktan çekildiğini duyurdu.
Şimdi tüm gözler başkan adaylığı için Scalise’ye karşı yarışan ve şimdi yarışa geri dönebilecek olan Ohio 4. Bölge temsilcisi Jim Jordan’ın üzerinde. Kendisi Perşembe akşamı yaptığı açıklamada Scalise’ye saygısından dolayı Meclis Başkanlığı için yeniden aday olup olmayacağını açıklamak için Cuma gününe kadar bekleyeceğini söyledi. Jordan, Meclis’in güçlü bir organı olan Yargı Komitesi’nin başkanı. Trump’ın desteğini alması ve aşırı sağcı isimler arasındaki görece popülerliği kendisini öne çıkarıyor.
Jordan, McCarthy’yi görevden alma sürecini başlatmış olan Florida’dan Matt Gaetz, Freedom Caucus Başkanı Pennsylvania’dan Scott Perry ve Cumhuriyetçi Çalışma Komitesi Başkanı Oklahoma’dan Kevin Hern gibi isimlerin desteğine sahip. Fakat Cumhuriyetçiler Jordan’ın arkasında birleşmiş değil. Bunun yanı sıra geleneksel Cumhuriyetçi isimler Jordan’ı desteklemenin partideki aşırı sağcı unsurların isteğine boyun eğmek anlamına gelmesinden endişe ediyor. Meclis üyesi Don Bacon’ın dediği gibi birçok Cumhuriyetçi, küçük bir grubun ısrarı karşısında teslim olmak ve partide ayrılıkçılığı ödüllendirme konusunda isteksiz.
Scalise’nin yarıştan çekilmesi Temsilciler Meclisi’ni işlevsiz kılmış ve Cumhuriyetçi Parti’nin içine düştüğü kaosu gözler önüne sermiş durumda. Gözler Jim Jordan’a çevrilmiş olsa da kendisinin başkanlık için gereken 217 oyu alıp alamayacağı belirsiz. 13 Ekim Cuma partinin yeni bir aday çıkarmak için bir araya geldiği gün olacak. Hükümetin kapanmaması için tanınan 45 günlük ek süre hızla doluyor ve bir yandan da yeni uluslararası krizler kapıyı çalmış durumda. Eğer parti bir uzlaşı yolu bulamazsa Temsilciler Meclisi’nin ABD’nin karşı karşıya olduğu sorunları çözme konusunda ne yapabileceğini tartışmak yerine parti içi dinamikleri konuşmaya devam edebiliriz.