ABD Doğu Suriye’de ‘İran Destekli Milisleri’ Vurdu
Pentagon, son birkaç haftadır bölgede ABD askerlerinin bulunduğu üslere yönelik artan saldırılara misilleme olarak Suriye’nin doğusunda İran destekli milisler tarafından kullanılan bir silah deposuna hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Bakanlık, Irak ve Suriye’deki İran destekli milislerin Amerika’nın Gazze’deki çatışmalarda İsrail’e verdiği desteğe tepki olarak Ortadoğu’daki Amerikan güçlerine son bir ayda en az 40 saldırı düzenlediğini açıkladı. Amerika’nın 3,400 askerinin bulunduğu Irak ve Suriye’deki üslerine düzenlenen roket saldırılarının çoğunun hava savunma sistemleri tarafından bertaraf edildiği bilgisi paylaşılırken, bazı askerlerin hafif yaralandığı ve herhangi bir can kaybının yaşanmadığı belirtildi. Saldırı, Biden yönetiminin İsrail’in Gazze operasyonlarının bölgesel bir savaşa dönüşmesini önleme çabası devam ederken gerçekleşti. Amerikan güçlerinin giderek daha fazla saldırıya uğraması ve Pentagon’un Ortadoğu’ya daha fazla gemi ve savaş uçağı göndermesi, bölgedeki gerilimin yavaş ama istikrarlı bir şekilde tırmandığına işaret ediyor.
Başkan Biden, ABD askerlerinin hedef alındığını ve bu nedenle karşılık verilmek zorunda kalındığını; gerekirse bu hedefler ve bağlantılı grupların yeniden vurulacağını söyledi. ABD, 27 Ekim’de de Suriye’nin doğusunda hava saldırısı düzenlemişti. Askeri yetkililer vurulan iki tesisin İran Devrim Muhafızları’yla bağlantılı olduğunu kaydetmişti. Hava saldırısının İran destekli milislerin bölgede Amerikan güçlerinin bulunduğu üslere saldırı kabiliyetini azaltma amacıyla yapıldığı ve operasyonların malzeme, silah ve mühimmatı imha etmeyi hedeflediği belirtildi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby de İran bağlantılı grupları uyararak “Bu gruplar bir tercih yapmak zorunda. Irak ve Suriye’deki askerlerimize yönelik saldırıları sürdürmek istiyorlarsa, o zaman bunun sonuçlarına katlanırlar” ifadelerini kullandı. Pentagon yetkilileri daha önce ABD güçlerine yönelik saldırılardan İran’ı sorumlu tuttuklarını belirtmiş ve İran’dan desteklediği grupları durdurmak için önlem almasını istemişlerdi. Saldırıların caydırıcılığı sağlamak için düzenlendiğini vurgulayan Biden yönetimi yetkililerinin, Amerikan birliklerine saldırıların daha geniş çaplı bir çatışmaya yol açmadan nasıl engellenebileceğini hesaplamaya çalıştıkları kaydediliyor.
Son hava saldırısı, aynı zamanda ABD ordusuna ait bir MQ-9 Reaper gözetleme insansız hava aracının çarşamba günü Yemen açıklarında Kızıldeniz üzerinde İran destekli Husi’ler tarafından düşürüldüğünü açıklamasının ardından geldi. Amerikan ordusunun hava gözetleme filosunun temel dayanağı olduğu belirtilen SİHA’nın düşürülmesi, ABD ile bölgedeki İran destekli gruplar arasındaki şiddetin bir başka tırmanışı olarak değerlendiriliyor. Olay, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın daha geniş çaplı bir savaşa dönüşme riskinin arttığını gösteriyor.
Savunma Bakanı Lloyd Austin, “meşru müdafaa saldırısının” son haftalarda bölgede Amerikan askerlerinin olduğu üslere giderek artan sayıda saldırıya misilleme olarak düzenlendiğini söyledi. İki F-15 uçağıyla yapılan operasyonda, İran Devrim Muhafızları’yla bağlantılı bir silah deposu tesisinin hedef alındığı bilgisi verildi. Austin, Başkan Biden için en öncelikli hususun Amerikan personelinin güvenliği olduğunu ve Başkan’ın ABD’nin kendisini, personelini ve çıkarlarını savunacağını net olarak ortaya koymak için operasyonun talimatını verdiğini vurguladı.
Bölgedeki Amerikan unsurlarına karşı düzenlenen saldırılar artarken Pentagon’un İran ve vekillerine karşı caydırıcılığın işe yarayıp yaramadığı konusunda sorgulandığı belirtiliyor. Pentagon ABD güçlerinin korunmasını artırmak için bölgeye bir dizi hava savunma sistemi sevk ettiğini duyurmuştu. ABD’nin bölgeye sevk ettiği silah, mühimmat ve kuvvetlerin detayları kamuoyu ile paylaşılmazken, bazı askeri yetkililer Ortadoğu’daki gemi sayısının iki kattan fazla arttığını, Patriot hava savunma sistemlerinin yaklaşık üç katına çıkarıldığını, birkaç savaş uçağı filosu daha eklendiğini ve yüzlerce ek askerin bölgeye konuşlandırıldığını ifade ediyor.
İran ise ABD güçlerine karşı düzenlenen saldırılarda rolü olduğu suçlamalarını reddediyor. Tahran’ın BM Büyükelçisi Amir Said İravani, Irak ve Suriye’deki ABD birliklerine yönelik son saldırılarda ülkesinin parmağı olduğu iddialarını yalanladı ve ABD’yi Suriye’deki “yasadışı” varlığını meşrulaştırmak için BM tüzüğündeki meşru müdafaa maddesine başvurmakla suçladı. Ayrılıkçı grupların Gazze’de 10,800’den fazla Filistinlinin ölümüne neden olan İsrail saldırılarına karşılık verdiğini belirten İravani, “bu direniş gruplarının verdiği doğal bir tepkidir. Bu onların kendi kararı ve yönlendirmeleridir” ifadelerini kullandı. İravani, İran’ın Hamas ve bölgedeki diğer vekil gruplara maddi destek ve yardımda bulunmasına rağmen bu grupların hiçbir eylemini yönlendirmediğini yineledi. İravani bu gruplarla aralarında işbirliği ve ortak çalışma olduğunu ancak İran’ın bu operasyonların hiçbirini yönetmediğini söyleyerek, İran’ın rolünün ABD’nin İsrail’e sağladığı yardıma benzediğini savundu.