Cumhuriyetçi Parti’nin Üçüncü Tartışması
Cumhuriyetçi adaylar, 2024 başkanlık seçiminin üçüncü münazarasında Miami’de karşı karşıya geldi ve anketlerde açık ara önde görünen eski Başkan Donald Trump’a alternatif olmak için yarıştı. Tartışmayı South Carolina Valisi Nikki Haley, Florida Valisi Ron DeSantis ve Vivek Ramaswamy domine ederken eski New Jersey Valisi Chris Christie ve South Carolina senatörü Tim Scott gölgede kaldı. Çarşamba gecesi yapılan münazarada dış politika konuları oldukça yoğun tartışıldı ve tüm adaylar İsrail’e destek sözü verirken Hamas, İran ve Çin’e karşı çıkma konusunda mutabık kaldı. Trump önceki iki münazarada olduğu gibi bu münazaraya da katılmayarak, Miami’de kendi mitingini düzenledi.
Tıpkı ikinci münazarada olduğu gibi, kürtajla ilgili konular programın ilk bölümüne dahil edilmedi. Ancak bu kez, Ohio seçmenlerinin kürtaj haklarını eyalet anayasasına dahil etmelerinin ve Cumhuriyetçilerin ülke genelinde kürtaj konusunun büyük önem taşıdığı önemli yarışlarda yenilgiye uğramalarının ardından gelen bir gece olması nedeniyle bu dışlama özellikle dikkat çekiciydi. Konu nihayet açıldığında, adayların çoğu Salı günkü sonuçlardan etkilenmediklerini gösterecek şekilde tutumlarını değiştirmedi. Scott 15 haftalık federal yasak çağrısının arkasında dururken, Haley orta yollu bir yaklaşımı savunmaya devam etti. Haley “Bu konuya baktığımızda, bazı eyaletlerin daha fazla kürtaj karşıtı olduğunu görüyoruz. Bunu memnuniyetle karşılıyorum. Bazı eyaletler daha çok kürtaj yanlısı tarafta yer alıyor. Keşke durum böyle olmasaydı ama kararı halk verdi” şeklinde konuştu.
DeSantis ise kürtaj konusunda çark etti denebilir. Eylül ayındaki tartışmada, masasına ulaşması halinde başkan olarak 15 haftadan sonra prosedürü engelleyen bir tasarıyı imzalayacağını açıklayan DeSantis, federal bir yasağa destek vermekten kaçınmaya geri döndü. Çarşamba günü yaptığı açıklamada “Iowa bunu Virginia ile aynı şekilde yapmayacak, bu yüzden aşağıdan yukarıya doğru çalışmanız gerekiyor” dedi. Christie ise Salı günkü sonuçların bu konudaki kararı eyaletlere bırakmanın olağan ve istenilir bir sonucu olduğunu söyledi. Kürtaj karşıtlarının da bu düzenlemelerin eyaletlere bırakılmasını istediğini dolayısıyla ortada çok endişelenecek bir durum olmadığı yönünde ifadeler kullandı.
Filistin’deki duruma dair beş aday arasında anlaşmazlık son derece azdı ve cevapları da genellikle benzerdi. DeSantis’in “Bu kasapların işi bir an önce bitmeli” fikri diğer adaylarca da benimsenmiş gibiydi. İsrail konusunda Ramaswamy de Netanyahu’yu “güney sınırındaki teröristleri yok etmeye” teşvik edeceğini söyledi. Ukrayna’ya destek konusunda ise keskin görüş ayrılıkları vardı. Ramaswamy, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’yi uzun uzun eleştirdi ve Ukrayna’yı Nazi ve anti-demokratik eğilimler barındırmakla suçladı. Ramaswamy’ye göre bu savaş iyilik ile kötülük arasında değil. Haley ise Ramaswamy’yi hedefe koyarak Çin Xi Jinping’in “böyle birinin başkan olabileceği düşüncesiyle ağızlarının sulandığını” söyledi. Christie de İkinci Dünya Savaşı analojisiyle Haley’ye katıldı. Christie, Avrupa’da en son bir savaşa sırtımızı döndüğümüzde, “bu bize sadece birkaç yıl kazandırdı. Ve sonra Hitler’i yenmek için Avrupa’da 500,000 Amerikalı öldürüldü” şeklinde konuştu.
DeSantis, Haley’yi vali olarak görev yaptığı dönemde Çinli bir fiberglas şirketinin eyaletine gelmesini sağladığı için eleştirdi: Haley’yi şirkete arazi vermek ve kalkınmanın yolunu Çinlilerle dostlukta görmekle eleştiren DeSantis, kendisinin ise Florida’da Çin’in arazi satın almasını yasakladığını söyledi: “Konfüçyüs Enstitülerini üniversitelerimizden kovduk. Tehdidin farkına vardık ve hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçtik.” Haley ise cevap olarak Florida’nın bugün dahi Çinli şirketler için en ideal yer olduğunu söyledi. Ramaswamy, DeSantis’in Haley’nin daha önce Çin yatırımlarına verdiği desteğe işaret etmekte “haklı” olduğunu söyleyerek tartışmaya girdi fakat Florida valisini ABD’de Çin yatırımları adına lobi yapan bir bağışçıyla olan bağları nedeniyle de eleştirdi. DeSantis Ramaswamy’nin iddialarını yalanladı.
İlk tartışma sırasında Ramaswamy diğer Cumhuriyetçi adayları “süper PAC kuklaları” olarak nitelendirirken geçen ayki münazarada bu ifadesini yumuşatarak onları “bozuk bir sistem tarafından lekelenmiş iyi insanlar” olarak betimlemişti. Bu tartışmadaysa Ramaswamy tekrar eleştirinin dozunu artırdı. Söz söylemediği tek kişi ise Trump oldu. Kendisini dış politika konularında Amerika’nın çıkarlarını öne alan bir yerde konumlandırmaya çalışan Ramaswamy, Haley’yi dış politika görüşleri nedeniyle eleştirdi. DeSantis’i ise giydiği kovboy çizmeleri sebebiyle topa tuttu.
Ramaswamy, Haley ve DeSantis’le ilgili olarak “Bu ülkenin çıkarlarını önceleyecek yeni nesilden bir lider mi istiyorsunuz, yoksa 3 inç topuklu Dick Cheney mi?” şeklinde konuştu. Sahnedeki en gergin anlar TikTok konusundaki görüş ayrılığından kaynaklandı. Ramaswamy bu konuda tek muhalifti; rakipleri TikTok’u gömme sözü verirken kendisinin bu uygulamayı bir kampanya aracı olarak kullandığından bahsetti ve ardından Haley’nin kızının bu platformu kullanmasını gündeme getirerek ikiyüzlülükle suçladı. Bunun üzerine çileden çıkan Haley, Ramaswamy’ye “kızımı sesine karıştırma” dedikten sonra onu “pislik” olarak nitelendirdi. Ramaswamy ise adayları bu konudaki nesiller arası farklılıkları görmemekle suçladı.
Haley ve DeSantis arasında da çekişmeler yaşandı. Haley, Florida valisini çevre konusunda “liberal” olarak nitelendirdi çünkü eyaletinin kıyılarında sondaj yapılmasını desteklemiyordu ve ikili geçtiğimiz haftalarda Çin’e yönelik ağır eleştirilerinin çoğunu tekrarladı. Ancak Haley’nin vali olarak görev yaptığı dönemde Çin iş dünyasını South Carolina’ya çekmesine odaklanan bu eleştiri, Ramaswamy’nin devreye girmesiyle hararetli bir ton kazandı. Christie ve Scott ise yarıştan kopuyor gibi görünüyor. Diğer üç aday daha çok birbirlerini eleştirmekle ilgilendiler zira Christie ile Scott anketlerde zaman harcamaya değmeyecek kadar geride kaldılar.