Senato’dan İsrail ve Ukrayna’ya Yardım Tasarısına Onay Çıkmadı
Senato’daki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında sınır güvenliği politikası konusunda yaşanan çatışma, Biden yönetiminin Ukrayna’ya dış yardım gönderme çabalarını tehdit etmeye devam ediyor. Ukrayna ve İsrail’e 110 milyar dolarlık güvenlik yardımı sağlayacak ek bütçe tasarısı ABD Kongresi’nin üst kanadı Senato’nun Cumhuriyetçi üyelerince bloke edildi. 49 senatörün destek verdiği ve 51 senatörün karşı çıktığı tasarı kabul edilmesi için gereken 60 oy barajının altında kaldı. Senato, Cumhuriyetçilerin göç ve sınır güvenliği politikasında değişiklik ısrarı yüzünden İsrail ve Ukrayna’ya yardım paketi üzerinde uzlaşamıyor. Tasarı, Ukrayna’ya yaklaşık 50 milyar dolarlık yeni güvenlik yardımının yanı sıra insani ve ekonomik yardım amaçlı mali destek ve İsrail’e 14 milyar dolar sağlanmasını öngörüyordu.
Tasarının kabul edilmemesi, Ukrayna’nın sürdürdüğü karşı saldırının hedeflerine ulaşamadığı ve Rus güçlerinin saldırıya geçtiği bir dönemde ABD’nin Ukrayna’yı finanse etme iştahının azalmaya başladığını göstermesi açısından önemli. Tasarının göçmenlik politikasıyla ilgili bir anlaşmazlık yüzünden akamete uğramış olsa da, Kongre’de karşılaştığı direnç, Cumhuriyetçiler arasında Ukrayna’ya verilen desteğin azaldığını gösteriyor.
Beyaz Saray, yıl sonuna kadar ek fonun onaylanmaması halinde ABD’nin Ukrayna’ya silah ve ekipman sağlamaya devam edemeyeceği uyarısında bulundu. Başkan Biden, Kongre’ye çağrıda bulunarak Ukrayna’nın kaybetmesi halinde Rusya ile savaşmak zorunda kalabileceklerine vurgu yaptı. Kongre’nin Ukrayna’ya yeni yardımı kabul etmemesinin “tarihi bir hata” olacağını ve Rusya’nın kazanarak batıya doğru ilerlemesine yol açacağını ileri süren Biden, Putin’in Ukrayna karşısında başarılı olması halinde bununla yetinmeyerek bir NATO ülkesine saldırabileceğini ve bunun da ABD’nin doğrudan çatışmaya sürüklenmesi anlamına geldiğini söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby de Başkan Biden’i destekleyen açıklamalarda bulunarak Ukrayna’nın yenilmesi durumunda NATO’nun doğu kanadının Rusya tehdidi altına gireceğini kaydetti. Ukrayna’yı desteklemenin maliyetinin yüksek olduğunu savunanlara seslenen Kirby, NATO İttifakının herhangi bir üyesine yönelik saldırı olması durumunda NATO’nun Beşinci Maddesinin devreye gireceğini belirterek o durumda çok daha yüksek maliyetin yanı sıra Amerikan askerinin kanıyla da bedel ödemek zorunda kalacaklarını hatırlattı.
Yasanın Senato’da kabul edilmemesi, Ukrayna’nın ek Amerikan yardımını yıl sonundan önce temin etme olasılığının son derece düşük olduğu anlamına geliyor. Beyaz Saray ve Ukraynalı yetkililer son günlerde silah yardımı yapılmadığı takdirde Kiev’in yıl sonuna kadar Rus ordusuna karşı savunma kaynaklarının tükeneceği uyarısında bulunuyor. Pentagon Ukrayna’ya askeri yardım için harcanacak yaklaşık 4,8 milyar dolar kaldığını ve bu miktarın kış boyunca yetebileceğini belirtmişti.
Kongre’den beklediği ek finansmanı alamayan Biden yönetimi, elindeki nispeten sınırlı imkanlarla Ukrayna’ya silah desteği sağlamaya devam ediyor. Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’ya Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemleri (HIMARS) için güdümlü füzeler, zırh önleyici sistemler ve yüksek hızlı anti-radyasyon füzelerini içeren 175 milyon dolarlık bir askeri yardım paketi gönderebileceğini duyurdu. Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada, Kongre ek fonu onaylamadığı takdirde, “bu Ukrayna’ya sağlayabileceğimiz son güvenlik yardımı paketlerinden biri olacak” ifadelerini kullandı.
Ek bütçeden mahrum kalan ve Pentagon’un elinde kalan fon ile yetinmek zorunda olan Biden yönetiminin Ukrayna’ya sağladığı silah ve diğer askeri yardımların miktarı son birkaç ay içinde keskin bir düşüş göstermiş durumda. Pentagon verileri, Eylül sonundan itibaren Biden yönetiminin Ukrayna’ya kendi askeri stoklarından gönderdiği ya da Kiev adına müteahhitlerden satın aldığı silahların değerinin Ocak ayı başında tek bir kalemde 2,8 milyar dolar gibi yüksek bir seviyeden 100 milyon dolar seviyelerine düştüğünü gösteriyor.