Biden Yönetimi İsrail’i Eleştirdi
Artan baskılara rağmen İsrail’i desteklemeye devam eden Washington yönetimi, İsrail ordusunu Gazze’de yürütülen operasyonlarda Filistinli sivillerin korunmasına yönelik taahhütlerini yerine getirmediği için eleştirdi. Sivil kayıpların azaltılması yönündeki uyarıları dikkate almayan Tel-Aviv yönetiminin uluslararası desteği kaybettiği uyarısında bulunan Başkan Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Amerika’nın savaş sonrası çözüm vizyonunu kabul etmeye yanaşmamasını eleştirerek İsrail yönetiminin yaklaşımını değiştirmesi gerektiğine vurgu yaptı. Açıklamalar Washington ve Tel-Aviv arasındaki ilk büyük çatlak olarak değerlendiriliyor ancak Amerika’nın İsrail politikasında kritik bir değişiklik beklenmiyor. Savaşın başından bu yana İsrail’e koşulsuz destek veren Biden yönetimi bir yandan İsrail’e silah yardımlarına devam ederken diğer yandan Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrılarını veto ederek İsrail’i uluslararası baskıdan korumaya çalışıyor.
Washington’da düzenlenen bir seçim kampanyası etkinliğinde konuşan Başkan Biden, İsrail’in ABD’nin yanı sıra Avrupa ve dünyanın büyük bir kısmının desteğine sahip olduğunu ancak sivil kayıpları dikkate almaksızın yaptığı bombalamalar nedeniyle bu desteği kaybetmeye başladığını söyledi. Netanyahu hükümetini “İsrail tarihindeki en muhafazakâr hükümet” sözleriyle tanımlayan Biden, bu yönetimin İsrail-Filistin sorununun çözümü için önerdikleri “iki devletli çözümü” de desteklemediğini dile getirerek yönetimin işini çok zorlaştırdığını kaydetti.
Gazze’deki sivil kayıplar ve kitlesel yerinden edilmeler nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalan Biden yönetimi, verilen insani aranın ardından aralık ayı başında saldırılarını yeniden başlatan İsrail’e çok daha dikkatli ve hassas hareket etmesi gerektiği uyarısında bulunmuş ve sivillerin korunmasına ilişkin kriterleri ortaya koymuştu. İsrail yönetiminden özellikle Filistinlilerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesinden ve kritik altyapının zarar görmesinden kaçınması isteniyordu. Ancak belirtilen kriterlere uyulmaması ve sivil kayıpların her geçen gün artması İsrail’in bu uyarıları dikkate almadığını gösteriyor.
Amerikan basını, bir istihbarat raporunun İsrail’in Gazze’de kullandığı bombaların yarısına yakınının güdümlü olmadığını ortaya koyduğunu haberleştirdi. Hedefleri hassas bir şekilde vurma özelliği olmayan bu füzelerin kullanılması İsrail ordusunun sivil ölümleri önemsemediğinin en net delili olarak görülüyor. Uzmanlar, güdümsüz bomba kullanımının, İsrail’in “sivil ölümlerini en aza indirmeye çalışıyoruz” söylemini boşa çıkardığına dikkati çekiyor. İsrailli yetkililer uluslararası hukuka riayet ettiklerini ve sivillere verilen zararı en aza indirmek için büyük kaynaklar ayırdıklarını savunuyordu.
CNN’e konuşan Dışişleri Bakanı Blinken ise İsrail’in 7 Ekim saldırısına karşılık olarak Hamas’ın üzerine gitmekte her türlü hakka sahip olduğunu, ancak bölgedeki askeri operasyonu sırasında Gazze’deki sivilleri korumalarının “zorunlu” olduğunu söyledi. İsrail’in Gazze’deki sivil kayıpları azaltma niyetinde olduğunu ancak on binlere varan ölüm oranlarının gösterdiği üzere bunu sahaya yansıtamadıklarını dile getirerek, İsrail’in Gazze’deki sivilleri korumaya ve insani yardımın ulaşmasını sağlamaya “öncelik” vermesi gerektiğini söyledi.
Tüm baskılara rağmen İsrail’e desteğe devam konusunda ısrarcı olan Biden yönetimi, sivil kayıplar, insani yardım ve savaş sonrası çözüm arayışına odaklanarak doğru pozisyonda durduğunu göstermeye, siyasi baskıları hafifletmeye ve yöneltilen eleştirileri yumuşatmaya çalışıyor. Washington’un İsrail yanlısı tutumu diğer müttefik ülkelerle giderek artan bir kırılmaya neden oluyor. Son olarak, ABD’nin geçen cuma günü BM Güvenlik Konseyi’nin acil insani ateşkes talebini veto ederek İsrail’e kalkan olması Washington’u diplomatik olarak iyice yalnızlaştırdı. Oylama, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Konsey’i iki aydır devam eden savaştan kaynaklanan küresel tehdit konusunda uyarıda bulunmasının ardından yapılmıştı.
Guterres, BM Şartı’nın 99’uncu maddesinin kendisine verdiği yetkiyi ilk kez kullanarak, Güvenlik Konseyi’ni uluslararası barışa ve güvenliğe bir tehdit olarak değerlendirdiği savaşla ilgili göreve davet etmişti. Konsey’in 15 üyesine gönderdiği mektupta, Gazze’deki insani yardım sisteminin “korkunç insani acı, fiziksel yıkım ve kolektif travma” yaratan iki aylık savaşın ardından çökme riski altında olduğunu söyleyen Guterres, sivillerin daha fazla zarar görmesinin engellenmesini talep etmişti.
Washington bir yandan İsrail hükümetine sivil ölümler konusunda daha dikkatli olması uyarısında bulunurken diğer yandan silah ve mühimmat yardımlarına devam ediyor. Biden yönetimi, acil durum yetkisini kullanarak Kongre onayını beklemeksizin İsrail’e 14 bin adet tank mermisi satışını onayladığını duyurdu. Pentagon’dan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail’e derhal teslim edilmek üzere 106,5 milyon dolar değerindeki tank mermileri için Silah İhracatı Kontrol Yasası acil durum yetkisini kullandığı belirtildi.
Gönderilen mühimmat İsrail ordusunun sahip olduğu Merkava tanklarında kullanılıyor. ABD yapımı silahların Gazze operasyonunda kullanılması eleştirilirken ABD’li yetkililer, İsrail’e yapılan askeri yardımlara koşul getirme gibi bir planlarının olmadığını dile getiriyor. İnsan hakları savunucuları, yapılan silah yardımlarının Washington’un İsrail’e sivil kayıpları en aza indirmesi için baskı yapma çabasıyla uyuşmadığını söyleyerek satışla ilgili endişelerini dile getiriyor.