Cumhuriyetçi Parti’de Ön Seçimler Öncesi Son Tartışma
Cumhuriyetçi Parti’nin önümüzdeki hafta Iowa’da yapılacak başkanlık adayı ön seçimleri öncesinde yaptığı münazara serisinin beşincisi ve sonuncusu Iowa eyaletinde Drake Üniversitesi’nde gerçekleşti. Son olarak Alabama’da karşı karşı karşıya gelen adaylar, Çarşamba gecesi CNN ekranlarından canlı yayınlanan münazarada son kez tartıştılar. Eyalette parti seçimlerine günler kala, eski Başkan Donald Trump’a rakip olmak için yarışan Ron DeSantis ve Nikki Haley, yasadışı göçün sona erdirilmesi, vergilerin düşürülmesi ve federal bütçenin kontrol altına alınması gibi muhafazakarların ortaklaştığı konularda net tavırlarını göstermeye çalıştılar. Daha önceki münazaralarda olduğu gibi Trump, tartışmaya katılmayı tercih etmedi ve aynı gün Iowa’da Fox TV’ye konuk olarak açıklamalarda bulundu. Cumhuriyetçi Parti’nin bir diğer adayı ve Trump’a karşı en sert ifadeleri kullanan eski New Jersey Valisi Chris Christie, münazaradan saatler önce 2024 başkanlık kampanyasını askıya aldığını açıkladı. Adaylıktan çekildiğini belirtirken, “Trump’ın bir daha başkan olmaması için elinden geleni yapacağını” da ifade etti.
Ülke genelinde yapılan anketlerde Cumhuriyetçi Parti’nin 2024 Başkan adaylığı için Donald Trump’ın hala bariz bir farkla önde olduğu görülürken, Iowa’da yapılan son ankette, yaklaşan ön seçimler öncesinde Nikki Haley’in ilk defa Ron DeSantis’i geçtiği görüldü. CNN tarafından New Hampshire eyaleti özelinde yapılan ankette de, Trump’ın önde olduğu görülürken, Haley’in rakibi DeSantis’in geçtiği ortaya çıktı. Trump’a rakip olmak üzere son düzlüğe giren iki adayın münazarası, bu anket sonuçlarının gölgesinde iki saat süren sert tartışmalara sahne oldu. Daha önceki münazaralarda Trump’a yönelik de sert ifadeler kullanan iki aday, son münazarada Trump’a saldırmaktan ziyade birbirlerine karşı acımasız eleştirilerde bulundular.
Nikki Haley, DeSantis’i “kaybettiğini anladığı için yalan söyleyen çaresiz ve başarısız bir aday” olarak tanımladı, DeSantis ise Haley’i muhafazakarların temel değererlerine sahip çıkmayan ve “muhafazakar görünümlü bir liberal” olarak yaftaladı. DeSantis, Haley ile Başkan Biden arasında herhangi bir fark göremediğini belirtti. DeSantis’in, daha önce Birleşmiş Milletler (BM) temsilciliği yapan Haley için “Büyükelçiyi BM’den çıkarabilirsiniz ama BM’yi büyükelçiden çıkaramazsınız” şeklindeki ifadeleri gecenin en çarpıcı söylemlerinden biri oldu. İki adayın politika önerileri noktasında konuşmaları şahsi ithamlar ve sataşmalar nedeniyle ikinci planda kaldı.
Seçmenlerin önümüzdeki seçimlerdeki tercihlerini büyük ölçüde etkileyecek olan güncel ekonomik durum, iki adayın Biden yönetimine yönelik sert eleştirilerinin merkezinde yer aldı. Ülkenin borçlarının rekor seviyelere ulaşmasına ve faiz oranlarının son 22 yılın en yüksek seviyesine çıkmasına işaret eden her iki aday da, seçilmeleri durumunda en önemli gündemlerinin ekonomiyi düzeltmek ve enflasyonu kontrol altına almak olacağını belirttiler. Haley, DeSantis’i eleştirirken, onun kampanyası için harcadığı paraları öne çıkararak, kampanyasını bile ekonomik anlamda doğru yönetemeyen bir kişinin tüm ülkenin yönetimini üstlenemeyeceğini vurguladı.
İki aday dış politika konusunda da fikirlerini beyan etti. Haley, önceki tartışmalarda olduğu gibi, ABD’nin çıkarları doğrultusunda Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’ya desteğin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Bu tutumundan dolayı DeSantis, Haley’i Biden’ın bir kopyası olarak nitelendirdi. İsrail-Filistin çatışması hakkında sorulan bir soruya cevap verirken her iki aday da İsrail’in yanında olduklarını belirtti ve Haley, ABD’nin İsrail’in talep ettiği tüm yardımları karşılaması gerektiğini ifade etti. Son zamanlarda Ortadoğu’da ABD üslerine yönelik düzenlenen saldırılara da değinen adaylar, Biden yönetiminin bu saldırılara yeterli yanıtı verememesini eleştirdiler. Ayrıca, Savunma Bakanı Austin’in sağlık sorunları sebebiyle ortaya çıkan krizin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, bu durumun ABD’nin ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirttiler.
Tartışmada moderatör, konuyu Donald Trump’ın adaylık tartışmalarına çevirdiğinde, Ron DeSantis eski başkanın 6 Ocak 2021’deki Kongre baskınıyla ilgili açılan davalarda haksız yere yargılandığı görüşünü dile getirdi. Ancak, Trump’ın aday olması ve bu davalar sonucunda mahkum olması halinde Cumhuriyetçilerin 2024 Seçimleri’nde büyük zarar göreceğini belirterek, seçmenlerin daha “güvenli” adaylara yönelmeleri gerektiğinin altını çizdi. DeSantis ayrıca, Trump’ı ulusal borcu artırmakla ve Meksika sınırındaki duvarı tamamlayamadığı için göçmen krizini körüklemekle suçlayarak onu ‘başarısız’ bir başkan olarak nitelendirdi. Her iki aday da Trump’ın münazaraya katılmamasına yönelik eleştirilerini eski başkan ile ilgili sorulan hemen her soruda yineledi.
Tartışmada her iki taraf için net bir galip olmadığı gibi gecenin kazananı Trump olarak yorumlandı. Tartışmaların uzağında olan Trump, rahat bir gece geçirerek seçmenlerinin güvenini tazeledi. Özellikle ülkeye gelen göçmenlere yönelik son açıklamaları nedeniyle Cumhuriyetçiler tarafından da eleştirilen Trump, katıldığı programda son derece ölçülü bir dil kullandı. Diktatörlük ve Hitler ile benzetilmelerine yönelik eleştirilere karşı, programda asla diktatör olmayacağını belirtti. Seçilmesi durumunda ‘intikam’ almak için zaman harcamayacağını söyleyen Trump, seçildiği takdirde birlikte çalışacağı başkan yardımcısını da karar verdiğini açıklayarak tüm dikkatleri üzerine çekti.”
Tartışma gecesi genel olarak Trump için büyük ölçüde başarılı olarak değerlendirilse de, Demokratların 2024 seçimlerinin merkezine koymayı hedefledikleri kürtaj hakkına yönelik tartışmalar, hem Trump’ı hem de diğer iki adayı zorladı. Özellikle Trump, bir kürtaj karşıtı seçmenden gelen soruya cevap verirken, bu konudaki kararlılığını vurguladı ve Yüksek Mahkemeye atadığı muhafazakar yargıçlar sayesinde 1973 yılındaki eyaletlerde kürtaj hakkını koruyan düzenlemenin 2022 yılında kaldırıldığını hatırlatarak, Amerikan değerlerini korumaya yönelik önemli bir adım attığını ifade etti.
Eski Başkan Trump’ın bu açıklamaları, Demokratların tepkisini çekerken, Başkan Biden’ın kampanya ekibi bu bölümü sosyal medya hesaplarından yayınladı. Trump, Cumhuriyetçilerin kürtaj tartışmalarından ziyade seçimleri kazanma stratejilerine odaklanmaları gerektiğini belirtirken, Florida Valisi Ron DeSantis’in zamanında imzaladığı altı haftalık kürtaj yasağı gibi uygulamaların Cumhuriyetçilere zarar verdiğini söyledi. Diğer iki aday ise münazarada kürtaj konusunda net ifadeler kullanmaktan kaçınarak, sorulara muğlak cevaplar verdiler.
Iowa’daki ön seçimlere kısa bir süre kala gerçekleştirilen son Cumhuriyetçi tartışmada net bir galip çıkmamış olsa da, genel değerlendirmede Trump’ın bu süreci önde tamamladığı görülüyor. Anketler, Iowa seçimlerinde de Trump’ın zaferinin olası olduğunu işaret ediyor. Diğer iki adayın gösterdiği performans, beklenen etkiyi yaratmaktan uzak kaldı. Özellikle, bu adayların Trump’a karşı seçici ve temkinli ifadeler kullanmaları, onun galibiyetine hazırlıklı olduklarını da gösteriyor. Bu durum, Trump’ın partideki etkisinin ve popülerliğinin hâlâ çok güçlü olduğunu ve 2024 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti içinde merkezi bir rol oynamaya devam edeceğini gösteriyor. Ön seçimler ve tartışmalar, Cumhuriyetçi Parti’nin geleceğinin yanı sıra Amerikan siyasetinin genel yönünü de belirleyecek önemli göstergeler olarak karşımıza çıkıyor.