ABD Husileri Yeniden Terör Grubu Listesine Aldı
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz’de ticari gemilere ve savaş gemilerine saldıran İran destekli Husilerin Yemen’deki askeri mevzilerini vurmaya devam ediyor. Pentagon, Husi hedeflerini bir hafta içinde dört kez vurduğunu açıklarken Biden yönetimi de grubun yeniden “özel olarak belirlenmiş küresel terör grubu” (SDGT) listesine alındığını duyurdu. Operasyonlar, İsrail’in Gazze’deki askerî harekâtını protesto eden Husilerin hayati önem taşıyan deniz yolunu gemiler için tehlikeli bir yer haline getirerek küresel ticareti sekteye uğratan saldırılarının ardından geldi.
Yetkililer, Yemen’in bazı bölgelerinin kontrolünü elinde tutan Husilerin Kasım ayından bu yana Kızıldeniz’deki gemilere yönelik en az 35 saldırı gerçekleştirdiğini belirtiyor. ABD ve müttefiklerinin saldırıları durdurma çağrılarını reddeden Husiler ise İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü askerî harekâtı protesto etmek amacıyla eylemlerine devam edeceklerini duyurdu. İsrail ile bağlantılı ticari gemileri hedef aldıklarını söyleyen Husiler saldırılarla Gazze’deki operasyonlarını durdurması için İsrail üzerinde baskı yapmayı amaçladıklarını belirtiyor.
Amerikan ve İngiliz güçleri geçen hafta düzenledikleri ilk saldırıda Husilerin hava savunma sistemleri, komuta merkezleri, gemisavar seyir ve balistik füzelerin depolandığı ve fırlatıldığı tesisler ve insansız hava araçları da dâhil olmak üzere 60’tan fazla hedefi vurmuştu. Biden yönetiminden yetkililer saldırıların amacının Ortadoğu’daki çatışmayı genişletmek olmadığını, sadece Husilerin daha fazla saldırı gerçekleştirme kabiliyetini zayıflatmak istedikleri kaydetmişti.
ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada düzenlenen son saldırılarda Husilerin ateşlemeye hazırlandığı 14 füze ve rampalarının donanma gemilerinden fırlatılan Tomahawk seyir füzeleri tarafından imha edildiği belirtildi. CENTCOM Komutanı Orgeneral Michael E. Kurilla, “İran destekli Husi teröristlerin eylemleri uluslararası denizcileri tehlikeye atmaya ve güney Kızıldeniz ve komşu su yollarındaki ticari nakliye hatlarını aksatmaya devam ediyor” ifadelerini kullanarak denizcileri korumaya devam edeceklerini kaydetti.
CENTCOM, Husi güçlerinin ABD’nin konteyner gemisi M/V Gibraltar Eagle’ı balistik füzeyle vurduğunu, ancak herhangi bir yaralanma ya da önemli bir hasar rapor edilmediğini duyurdu. Husiler, Washington’un grubu “küresel terörist” olarak tanımlayacağını açıklamasının ardından Aden Körfezi’nde ABD’ye ait bir gemiyi daha hedef aldı. Grup, “Genco Picardy” yük gemisini füzelerle vurduklarını açıklarken, ABD ordusu geminin çarşamba akşamı bir insansız hava aracı tarafından vurulduğunu kaydetti. Ordu, olayda yaralanan olmadığını ve yolculuğuna devam eden gemide sadece küçük bir hasar meydana geldiğini bildirdi.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Husilerin yeniden “küresel terörist” olarak tanımlanmasının, İran destekli grubun bölgedeki ticari gemilere yönelik saldırılarına bir yanıt olduğunu söyledi. Sullivan, Husilerin son saldırılarının ABD personelini ve küresel ticaret operasyonlarını tehlikeye attığı için “terörizm” kelimesinin “kitabi tanımına uyduğunu” söyledi. Husilerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki saldırılarını durdurduğu taktirde, ABD’nin tanımlamayı derhal yeniden değerlendirmeye alacağını belirten Sullivan, Yemen halkı üzerindeki etkisini sınırlandırmak için zaman tanımak amacıyla tanımlamanın 30 gün içinde yürürlüğe gireceğini kaydetti.
Husiler daha önce eski Başkan Trump döneminde Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist Listesi (SDGT) ve yabancı terör örgütü (FTO) olarak tanımlanmıştı. Trump yönetimi, BM ve yardım gruplarının savaştan zarar gören Yemen’i büyük çaplı bir kıtlığa sürükleyebileceği yönündeki uyarılarına rağmen bu adımı atmıştı. 2021 yılında, Biden’ın göreve başlamasından kısa bir süre sonra, Husiler ABD’nin SDGT listesinden çıkarılmıştı. Gerekçe olarak da Yemen halkının karşı karşıya olduğu vahim insani durum gösterilmişti.
Husilerin yeniden listeye alınmasıyla ilgili konuşan üst düzey yetkililer, SDGT tanımlamasının mecburen geri getirildiğini ancak Yemen’e yardım akışının devam edebilmesi için FTO tanımlamasının geri getirilmediğine dikkat çekti. SDTG tanımlamasının yönetime Yemen’e insani yardım ve ticari malların korunması konusunda daha fazla esneklik sağladığını söyleyen yetkililer, neredeyse on yıldır süren iç savaşın harap ettiği Yemen’e insani yardımın akmaya devam etmesini sağlamak için yeni düzenlemede bazı istisnalar ve ruhsatların yer alacağının altını çizdiler.
Husiler, 2014 yılında Yemen’in başkenti Sana’yı ele geçirerek uluslararası olarak tanınan hükümeti sürgüne zorlamış ve Suudi Arabistan öncülüğündeki ABD destekli koalisyonun 2015 yılı başında Husilere karşı askeri bir harekât başlatmasına yol açmıştı. Çatışmalar 150 binden fazla insanın ölümüne ve Yemen’de dünyanın en kötü insani krizlerinden birinin yaşanmasına neden olmuştu.