Teknoloji Devleri Çocuk İstismarı Konusunda Senato’da İfade Verdi
ABD Senatosu Yargı Komitesi, “Büyük Teknoloji ve Çevrimiçi Çocuk Cinsel İstismarı Krizi” başlığı altında bir oturum düzenleyerek Meta, TikTok, Snap, Discord ve X’in CEO’larını ifade vermeye çağırdı. Oturumda yapılan açıklamalar ABD kamuoyunda geniş yankı buldu. Meta’nın kurucusu Zuckerberg’in, sosyal medyanın etkisiyle çocuklarını kaybeden ailelerden ayağa kalkarak özür dilemesi oturumun dikkat çeken anlarından biri olarak görüldü. Oturumun bir diğer ilgi çeken noktası da TikTok CEO’suna yöneltilen sorular oldu. TikTok CEO’su Shou Chew, Çin ile olan bağlantılarına yönelik sorulara “Ben Singapurluyum” yanıtıyla cevap verdi.
Oturuma komite başkanı Senatör Dick Durbin başkanlık ederken komite üyesi Senatör Lindsay Graham açılış konuşması oturumun gerilimli olacağının sinyallerini verdi. Graham’ın konuşması sırasında kullandığı, “Bay Zuckerberg, siz ve burada bulunan diğer şirketler, böyle bir sonuç istemediğinizi biliyorum ama ellerinizde kan var” sözleri, oturumun geneline hakim olan söylemi yansıtan bir örnek oldu. Senatörler teknoloji şirketlerinin çocuk cinsel istismarı konusundaki sorumluluklarına dair ciddi suçlamalarda bulundu. Oturumda, sosyal medya platformlarından zarar gören çocukların aileleri ve mağdurlar, teknoloji şirketlerinin CEO’larına tepki gösterdi. Aileler, CEO’ların açıklamalarını eleştirel bir tutumla karşıladı ve senatörlerin CEO’lara yönelik sert sorularını alkışlarla desteklediler. Şu ana kadar düzenlenen teknoloji ile alakalı oturumlarda böylesi bir tepki görülmediği için Amerikan kamuoyunda konunun aciliyeti daha fazla tartışıldı.
Oturumun en dikkat çekici anlarından biri, Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg’in duruşma salonundaki ailelere yönelik özür dilemesi oldu. Zuckerberg, ayağa kalkarak, “Yaşadığınız her şey için özür dilerim. Hiç kimse ailelerinizin yaşadığı şeyleri yaşamamalı. Bu yüzden bu kadar çok yatırım yapıyoruz ve sektör çapında çaba göstermeye devam edeceğiz ki, hiç kimsenin ailelerinizin yaşadığı şeyleri yaşamamasını sağlayalım,” dedi. Zuckerberg’in bu özür dilemesinin ardından, Missouri’den Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley, Zuckerberg’i sosyal platformların etkisi altında zarar gören çocukların ailelerine tazminat ödemeye çağırdı.
California Demokrat Senatörü Laphonza Butler’ın talebi üzerine, Snap CEO’su Evan Spiegel de, Snapchat üzerinden uyuşturucu satın aldıktan sonra hayatını kaybeden çocukların ailelerine yönelik üzüntüsünü dile getirerek özür diledi. Spiegel, “Bu trajedilerin önüne geçemediğimiz için derin üzüntü duyuyorum” diyerek başladığı konuşmasında, şirketin genç kullanıcıları korumaya yönelik girişimlerini sıralayarak şirket olarak bu konuda daha fazla adım atacaklarına dair açıklamalarda bulundu.
Oturumun dikkat çeken bir diğer yönü, senatörlerin teknoloji şirketlerinin CEO’larına gösterdiği sert tepkiydi. Senatör Marsha Blackburn, Zuckerberg’e, Meta’nın bir genç kullanıcının yaşam boyu değerini 270 dolar olarak hesapladığını gösteren iç belgelerle ilgili sorular yöneltti ve Zuckerberg’e hitaben, “Çocuklar sizin için öncelik değil, onlar sizin ürününüz” dedi. Louisiana’nın Cumhuriyetçi Senatörü John Kennedy de Zuckerberg’i eleştirerek “2 milyardan fazla insanı, lise arkadaşlarının Cumartesi akşamı yemekte ne yediğini görmek karşılığında kişisel bilgilerini vermeye ikna ettiniz” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Meta’nın kullanıcılarına verilerinin platform tarafından nasıl kullanıldığını açıkça ifade edip etmediğini sorgulayan Kennedy, “Kullanıcı sözleşmeniz hala berbat mı?” ifadelerini kullanarak tepkisini gösterdi.
TikTok CEO’su Shou Chew’in ifadesi, Senato oturumunun en ilginç diyaloglarından birini oluşturdu. Senatörler, TikTok’un sahibi olan ByteDance şirketi aracılığıyla Çin ile olan ilişkisi ve platformun Çin hükümetine sağladığı erişim üzerine odaklanarak Chew’i yoğun sorgulamaya tabi tuttular. Senatörler, özellikle şirketin Çin ile bağlantılarını ve Çin Komünist Partisi’nin şirket üzerindeki etkisini mercek altına aldı. Chew, Çin Komünist Partisi üyeliğiyle ilgili soruya Singapurlu olduğunu belirterek yanıt verdi. Ancak senatörler TikTok’un Çin devleti ile bağlantısı noktasında sorularına devam ettiler. Arkansas’ın Cumhuriyetçi Senatörü Tom Cotton da Chew’in Çin Komünist Partisi’nin Çin internet yatırım fonunun ByteDance’ın Çin’deki ana iştirakinin %1 hissesini satın alarak iştirakin yönetim kurulunda yer almasından bir gün sonra platformun CEO’su olarak atanmasını sorguladı. Chew bu sorulara “tesadüf” yanıtını vermekle yetindi.
Senato’daki oturum sırasında, teknoloji şirketlerine karşı sergilenen ortak tepki, sosyal medya şirketleri ile ilgili konuların partiler üstü endişeler oluşturduğunun bir yansıması olarak yorumlandı. Cumhuriyetçi Senatör Graham, Demokrat meslektaşı Senatör Elizabeth Warren ile genellikle birçok konuda farklı düşünseler de, teknolojinin toplum üzerindeki etkileri konusunda ortak bir kaygı taşıdıklarını ifade etti. “Elizabeth ile bu konuda bir istismar olduğunu düşünüyoruz. Demokrat Senatör Durbin ile siyasi felsefelerimiz farklı olabilir, ancak bu komitede gösterdiğiniz çabayı takdir ediyorum. Demokrat ve Cumhuriyetçi tüm meslektaşlarıma derin teşekkürlerimi sunarım” şeklinde konuşan Graham, bu önemli mesele karşısında partiler üstü bir yaklaşım gerektiğinin altını çizdi.
Senato’daki gergin oturumun sonrasında, muhafazakarlara yakın medya kuruluşu Wall Street Journal, senatörlerin tavırlarına yönelik eleştirilere yer verdi. Oturumun, siyasi bir gösteriye dönüştüğü eleştirisi yapılarak, senatörlerin gerçek çözümler arayışından ziyade, “TikTok’taki gençler gibi poz verme” eğiliminde oldukları öne sürüldü. Senatörlerin zaman zaman yaptıkları sert çıkışlarla kendi profillerini öne çıkarmaya çalıştıkları, ancak bu yaklaşımlarının bazen teknoloji şirketlerinin CEO’larını daha sempatik gösterdiğine dair eleştiriler dile getirildi.
Senato oturumunda teknoloji şirketlerine yönelik ortak endişeler dile getirilmiş olsa da, Kongre’den uzun bir süredir sosyal medya şirketlerinin uygulamalarını düzenlemek ve platformları güvenli hale getirmek için anlamlı bir yasa geçmedi. Özellikle çocukların bu platformlarda maruz kaldıkları olumsuz etkiler ve çocuk istismarının artması gibi ciddi meselelere rağmen henüz yasal bir adımın atılmaması ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Senato’daki oturumda ailelerin gösterdiği öfke ve senatörlerin bazen samimi bazen de siyasi şov amaçlı soruları, bu meselelerin önemini bir kez daha gündeme getirmiş oldu. Oturumun somut sonuçlar doğurup doğurmayacağı belirsiz. Yıllardır teknoloji devlerine yönelik artan kamuoyu tepkisine rağmen, Kongre bu konuda hala etkili bir adım atabilmiş değil.