Trump İlk Yargılanan Başkan Olarak Mahkemede
ABD tarihinde ceza davasında yargılanan ilk eski başkan olan Donald Trump, 2016 seçimleri sırasında bir yetişkin film oyuncusuna sus payı ödediği iddialarıyla yargılandığı davayı başkanlık seçimleri sonrasına erteletmeye çalışıyordu. New York’ta devam eden davayı yürüten Yargıç Juan Merchan, Trump’ın erteleme talebini Mart ayı sonunda reddederek ve jüri seçim sürecinin 15 Nisan’da başlamasına karar vermişti. Bu hafta başlayan Jüri seçimi sürecinde 12 asil üye belirlendi. Bu süreçte mahkemede bulunan Trump, seçim kampanyası kapsamında miting yapamadı. Öte yandan rakibi Başkan Biden, bu süreçte seçim kampanyasını sürdürürken eski başkanın içinde bulunduğu durumu kampanya mitinglerinde gündeme getirmeyi tercih etmedi.
İş kayıtlarında tahrifat yapmak da dahil olmak üzere 34 farklı suçtan yargılanan Trump, bu haftayı Manhattan’daki bir mahkeme salonunda geçirdi. Davanın potansiyel siyasi etkisi nedeniyle, jüri seçimi normalden daha uzun sürdü. Savcılık ve savunma, jüri havuzundan kişileri tek tek dinleyerek ve uzlaşmaya çalışarak jüri seçimini yürüttü. Pazartesi günü mahkeme karşısına çıkan 96 potansiyel jüri adayının yarısından fazlası, yargılama sürecinde tarafsız kalamayacaklarını belirterek jüri görevini üstlenemeyeceklerini ifade etti. Salı günü 7 jüri üyesi üzerinde taraflar anlaşmaya vardı. Soruşturmayı takip eden savcılığın ve Trump’ın avukatlarının anlaşamadıkları toplam 10 jüriyi reddetme hakları vardı. Trump’ın avukatlarının 10 red hakkını doldurmasının ardından jüri seçim süreci hızlandı. Perşembe günü itibariyle 12 jüri üyesi seçilirken Cuma günü 5 yedek jüri üyesine karar verilerek jüri seçim süreci sonlandırıldı.
Normalde 6-8 hafta sürmesi beklenen dava sürecini, itirazlar ve dilekçelerle yavaşlatmayı hedefleyen Trump’ın avukatları, jüri seçimlerinde de normal sürenin iki katı kadar vakit harcayarak potansiyel jüri üyelerine bir dizi soru yönelttiler. Manhattan’daki dava sürecinde, bölgenin Demokrat yoğunluğunu vurgulayan Trump, bu özel dava bağlamında adil bir jüri oluşturmanın zorluklarını dile getirdi. Adil olup olmadıklarını değerlendirmek için potansiyel jüri üyelerine hobileri, Trump ile ilgili görüşleri ve okudukları gazeteler dahil olmak üzere 42 soru sorularak jüri üyeleri belirlendi.
Trump’ın avukat ekibi, jüri seçim sürecinde potansiyel jüri üyelerinin Trump hakkında sosyal medya paylaşımlarına odaklanarak ön yargı sahibi olabilecek kişilerin süreçten uzak tutulması için çaba gösterdi. Trump bir jüri üyesine el hareketleriyle tepki gösterince yargıç tarafından uyarıldı. Yargıç, hiçbir jüri üyesinin korkutulamayacağını belirtti. Perşembe günkü oturumda savcılar, Trump’ın tanıklara, savcılara ve jüri üyelerine yönelik saldırıları nedeniyle defalarca yayın yasağını ihlal ettiğini iddia ettiler ve Yargıç Merchan’dan Trump’ın mahkeme kararına itaatsizlik suçundan ekstra para cezasına çarptırılmasını ve tutuklanmasını talep ettiler. Yargıç, bu talebi önümüzdeki hafta değerlendireceğini belirtti. Trump, kendi sosyal medya platformu üzerinden yayınladığı bir video ile dinlenecek üç tanığın siyasi bir operasyonun parçası olduğunu iddia etti ve bu nedenle mahkemeden ekstra bir ceza alması bekleniyor.
Jüri seçiminin tamamlanmasının ardından, önümüzdeki Pazartesi günü tanıkların dinlenme süreci başlayacak. Trump’ın avukatları, jüri seçimi sonrasında tanıkların kimliklerinin savcılık makamı tarafından paylaşılmasını talep etti. Ancak savcılık, tanıkların baskı altında kalmaması ve Trump tarafından hedef gösterilmemesi için duruşma gününe kadar herhangi bir bilgi verilmeyeceğini belirtti. Trump bu haftayı mahkeme salonlarında potansiyel jürilerin kendisine yönelik kullandığı bazı hakaretleri dinleyerek geçirirken 2024 başkanlık yarışındaki rakibi Başkan Joe Biden seçim kampanyasına devam etti.
Biden bu hafta Pensilvanya’nın farklı bölgelerinde seçim kampanyası düzenlerken konuşmalarında Trump’ı gündeme getirmemeye gayret etti. Daha önceki mitinglerinde Trump karşıtlığı üzerinden pozisyon olmaya çalışan ve seçmeni bir arada tutmaya çalışan Biden’ın Trump’ı zikretmemesi dava sürecinde Biden kampanyasının yürüttüğü bir strateji olarak yorumlandı. Davanın gündemde ziyadesiyle yer alması nedeniyle Biden’ın şimdilik rakibi ile ilgili konuşmama çabası makul karşılanabilir ancak bu sessizlik uzun süre devam ederse Trump bu süreci avantaja çevirebilir. Nitekim farklı eyaletlerde açılan birçok dava nedeniyle uzun bir süredir başı dertte olan eski Başkan Trump, şu ana kadar mahkeme süreçlerinden siyasi kazanç elde etti.
Davaları erteleme girişimlerinden genellikle olumlu sonuç alırken, davaların siyasi cadı avı olduğunu ifade etmesi seçmenleri etkilemiş görünüyor. Yapılan son anketlere göre yetişkin Amerikalılaın üçte biri Trump’ın sus payı davasında yasadışı işlem yaptığına inanması ve genel seçim anketlerinin hemen hepsinde Trump’ın küçük farklarla olsa da rakibinin önünde yer alması davaların Trump’ı negatif bir şekilde etkilemediğini gösteriyor.
Trump’ın davaları ile ilgili bir diğer önemli gelişme de ABD Anayasa Mahkemesi’nden geldi. Mahkeme, 6 Ocak 2021’deki Kongre baskını ile ilgili olarak federal savcıların göstericilere verilen cezalarda çok ileri gidip gitmediklerini değerlendirdi. Kongre baskınına katılan eski bir polis memurunun davası üzerinden ilerleyen süreçte, Anayasa Mahkemesi’nin muhafazakar üyeleri savcıların göstericilere yönelik suçlamaları reddedebileceğini ve Adalet Bakanlığı’nı bu davalardan bazılarını yeniden açmaya zorlayabilecek bir karar verebileceğini belirtti. Mahkemenin böyle bir kararı alması, Trump’ın Kongre baskını ile ilgili devam eden davalarını da etkileyebilir.
2024 Başkanlık seçimlerine doğru ilerlerken, siyaset mahkeme koridorlarına sıkışmış durumda. İlk defa bir eski başkanın yargılanması nedeniyle büyük öneme sahip olan New York’taki sus payı davası, Trump’ın önümüzdeki haftaları mahkeme salonlarında geçirmesine neden olacak. Şu ana kadar, legal süreç kendisi aleyhine işlemesine rağmen Trump bu durumu kendi lehine siyasi söylem üretiminde başarılı bir şekilde kullanmayı sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde sus payı davasında dinlenecek tanıkların davaya ne ölçüde etki edeceği henüz bilinmiyor.