Trump’ın Yargılanması Devam Ediyor
Donald Trump hakkında açılan ve eski bir ABD başkanına yönelik ilk ceza davası olarak tarihe geçen “sus payı davası” geçtiğimiz hafta jüri seçimi tamamlandıktan sonra savcılık ve savunmanın yaptığı açılış konuşmalarıyla başladı. Yaklaşık altı hafta sürmesi beklenen duruşmalarda Trump, yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels’e yaptığı ödeme nedeniyle ticari kayıtları tahrif etmekten 34 ağır suçla yargılanıyor. Suçlamalar, Trump’ın 2006 yılında Daniels ile yaşadığı ilişkiyi gizlemek için 2016 seçimleri öncesinde eski avukatı Michael Cohen aracılığıyla 130 bin dolar ödeme yapmasına odaklanıyor. Eski başkan mahkemede tüm iddiaları reddederken, 2024 seçimlerindeki adaylığına zarar vermek amacıyla bir cadı avıyla karşı karşıya olduğunu savunuyor.
Açılış konuşmalarının yapıldığı Pazartesi günü, Trump’ın avukatı Todd Blanche, eski başkanın hiçbir yasadışı iş yapmadığını savundu. Blanche, Trump’ın Stormy Daniels ile imzaladığı hukuki gizlilik sözleşmesinin birçok ünlü tarafından da kullanıldığını belirterek, bu ödemenin 2016 seçimlerine endeksli yapıldığı iddialarını reddetti. Avukat, bir seçimi etkilemenin demokrasinin gereği olduğunu öne sürerken, Trump’ın demokrasiye zarar verecek herhangi bir adım atmadığını savundu. Blanche, sus payı davasının en kritik ismi olarak görülen ve tanıklar arasında yer alması beklenen Trump’ın eski avukatı Michael Cohen’in güvenilmez bir kişi olduğunu ifade ederek iddiaların asılsız olduğunu yineledi.
Duruşmada Trump’ın savcıları ve jüri üyelerine yönelik hedef gösteren paylaşımları nedeniyle yayın yasağını ihlal etmesi mahkemenin gündemine geldi. Savcılar, Trump’ın yayın yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklanmasını talep etse de, yargıç henüz bir karar vermedi. Trump’ın avukatı, paylaşımların eski başkanın kendisini siyasi saldırılara karşı koruma çabası olduğunu belirtti. Trump’ın devam eden başkanlık kampanyasına atıf yapan avukat, davaların siyasi boyutu olduğunu ve Trump’ın sessiz kalmasının kampanyasına zarar vereceğini iddia etti. Mahkeme sonrası sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Trump, ifade özgürlüğü hakkının elinden alındığını savunarak, konuşma yasağı ihlali ile ilgili eleştirilere yanıt verdi.
Savcıların en önemli tanıkları arasında yer alan National Enquirer dergisinin yayıncısı David Pecker, duruşmada, 2016 seçimleri öncesinde Trump’ı olumlu şekilde tanıtmayı ve rakiplerini kötülemeyi amaçlayan yayınlar için Trump’ın o dönemki avukatı Michael Cohen ile planlamalar yaptıklarını itiraf etti. Duruşma esnasında birçok ünlü ismi zikreden Pecker, avukat Michael Cohen’i Trump’ın hayatındaki kadınlarla ilgili olası skandallar hakkında bilgilendirdiğini belirtti. Ayrıca, Daniels’e yapılan sus payının ilk olmadığını ifade eden Pecker, geçmişte Trump’ın yalan olduğunu bildiği halde başka bir modele de 30 bin dolarlık ödeme yaparak başkanlık kampanyasını korumaya çalıştığını açıkladı.
Trump, şu ana kadar hakkında ortaya atılan 34 suçlamayı da reddetti ve davaların siyasi bir operasyon olduğunu tekrarladı. Eğer suçlu bulunursa, eski başkanın 4 yıla kadar hapis cezası alması ya da şartlı tahliye ile serbest bırakılması mümkün. Trump’ın suçlu bulunması durumunda temyiz yoluna başvurarak karara itiraz etmesi bekleniyor. Bu nedenle, 6 hafta süren duruşmalar sonucunda hapis cezası kararı çıksa bile, bu kararın seçimlerden önce uygulanma ihtimali düşük görünüyor.
Donald Trump’ın New York’ta devam eden “sus payı davası” ile eş zamanlı olarak, Anayasa Mahkemesi Trump’ın 2020 başkanlık seçimlerine müdahalesi ve 6 Ocak Kongre baskını ile ilgili yargılandığı davada başkanlık dokunulmazlığı talebini görüştü. Trump, bu duruşmayı bizzat takip etmek üzere New York’taki mahkemeye bir günlük izin talebinde bulundu ancak Yargıç Merchan bu talebi reddetti. Yüksek Mahkeme’nin muhafazakar üyeleri, Trump ile ilgili iddialardan ziyade başkanlık makamının dokunulmazlığı üzerine yoğunlaşılması gerektiğini vurguladı. Trump tarafından atanan yargıçlar, bu davayı sadece Trump için değil, başkanlık makamının ve ülkenin geleceği için önemli bir test olarak gördüklerini ifade etti.
Anayasa Mahkemesi’ndeki tartışmalar sırasında, mahkemenin muhafazakar çoğunluğu Trump’ın başkanlık görevi sırasındaki bazı eylemlerinin dokunulmazlık kapsamında muaf tutulabileceğini düşündüğünü belirtti. Ancak, davayı daha detaylı değerlendirebilmek için Mahkeme’nin davayı resmi görevler ve özel davranışlar şeklinde ikiye ayırarak daha fazla inceleme için alt mahkemeye geri göndermesi bekleniyor. Bu ayrımın yapılması, hangi eylemlerin şahsi, hangilerinin resmi görev icabı olduğunun belirlenmesi açısından karmaşık bir sürece işaret ediyor. Bu nedenle, sürecin Kasım 2024 başkanlık seçimlerinden önce sonuçlanması oldukça zor görünüyor.
Trump’ın halihazırda devam eden dört davasından üçünün seçimlerden önce başlaması beklenmiyor. Sus payı davasını seçimlerden sonra ertelemek için çaba gösteren Trump, bu konuda başarılı olamadı. Seçimlerden önce karar verilmesi muhtemel olan tek dava, Trump’ın başkanlık yapmasına yasal olarak engel oluşturmayacak. Yapılan anketler ve ön seçim sonuçları, aleyhinde devam davaların Trump’a büyük zarar vermediğini gösteriyor; ancak, kampanya sürecini mahkemede geçirmesi kampanyaya olumsuz etki yapıyor. Trump kampanyasına devam edememesi durumunu eleştirerek, “Başkan Biden ülke çapında etkinlikler düzenlerken ben burada mahkeme salonunda bütün gün oturmak zorundayım. Bunların hepsi Biden’ın işi” ifadelerini kullandı.