Washington Rusya’nın Nükleer Tatbikat Duyurusuna Tepkili
Başkan Biden’ın 95 milyar dolarlık dış yardım paketini imzalamasının ardından Ukrayna’ya silah sevkiyatına hız verilirken Rusya’nın yeni bir nükleer tehditte bulunması ABD ve müttefik ülkelerin tepkisini çekti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin orduya taktik nükleer silahları kullanmaya hazır olup olmadıklarını test etme emri vermesi, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya sağladığı desteğe karşı Kremlin’in caydırıcılığı artırma hamlesi olarak değerlendiriliyor. Rusya’nın askeri tatbikat duyurusunu eleştiren Pentagon, Moskova’nın tehditkâr açıklamalarına rağmen ABD’nin stratejik güç duruşunda herhangi bir değişikliğe gidilmeyeceğini kaydetti. Pentagon sözcüsü Tümgeneral Patrick Ryder duyuruyu Rusya’nın sık sık tekrarladığı “sorumsuz söylemlerden biri” olarak niteledi.
ABD’de Ukrayna yardımıyla ilgili yaşanan siyasi anlaşmazlıklar ve İsrail-Hamas savaşıyla dikkatlerin Ortadoğu’ya kayması nedeniyle son aylarda yeterli silah ve mühimmat desteğinin sağlanamaması, Ukrayna’nın savaşma kabiliyetini zayıflatırken Rusya’nın savaş alanındaki inisiyatifi yeniden ele geçirmesine ve doğu cephesi boyunca toprak kazanmasına fırsat tanımıştı.
İki yıldan fazla bir süredir devam eden savaşta Biden yönetimi Ukrayna’ya Abrams tankları, uçaksavar füzeleri, misket bombaları, topçu mermileri, kıyı savunma gemileri ve gelişmiş gözetleme ve radar sistemleri de dahil olmak üzere ağırlıklı olarak savunma silahları gönderiyordu. 2023 yazında ABD, Avrupalı müttefiklerinin Ukrayna’ya ABD yapımı F-16’lar sağlamasına izin vermeyi kabul etmesiyle bu gelişmiş avcı uçaklarının ilk transferinin kısa süre içinde gerçekleşmesi planlanıyor. F-16’ların yanı sıra Biden yönetiminin 2024 yılının başlarında Ukrayna’ya ATACMS olarak bilinen ve yaklaşık 320 kilometre uzaklıktaki hedefleri vurabilen uzun menzilli hassas füzelerden önemli sayıda tedarik etmeye başlamasıyla Ukrayna’nın saldırı kabiliyetinde önemli bir artış bekleniyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ABD’nin eski Başkan Donald Trump döneminde 2019 yılında çekildiği anlaşmaya atıfta bulunularak, “ABD açık ve net bir şekilde, daha önce INF Anlaşması kapsamında yasaklanmış olan orta menzilli ve daha kısa menzilli füzelere sahip kara tabanlı sistemlerin konuşlandırılmasına başlamıştır” denildi. Açıklamada, ABD yapımı orta menzilli füzelerin konuşlanması durumunda Rusya’nın aynı şekilde karşılık verme hakkının saklı tutulduğuna vurgu yapıldı.
Putin geçen yıl şubat ayında, Rusya’nın ABD ile önemli bir nükleer silah azaltma anlaşması olan ve dünyanın en büyük iki nükleer cephaneliğini düzenleyen son pakt olan New START anlaşmasına katılımını askıya alacağını açıklamıştı. Putin, Rusya’nın nükleer silahları ilk test eden ülke olmayacağını, ancak ABD’nin test etmesi durumunda bunu yapacağını söylemişti.
Putin, ABD’nin Ukrayna’ya füze ve savaş uçağı göndermesi üzerine ordusuna nükleer silah tatbikatlarına hazırlanma talimatı verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Putin’in savaş alanında kullanılabilen taktik nükleer silahların hazırlanması ve kullanılması talimatı vermesinin önemli bir nedeninin ABD’nin Kiev’e verdiği askeri destek olduğunu belirtti. F-16’lar ve uzun menzilli füzelerin Ukrayna’ya sağlanması Rusya topraklarına saldırı imkanını artırırken “F-16’ların çift donanımlı platformlar olduğu ve nükleer ve konvansiyonel silahlar için kullanılabileceği gerçeğini göz ardı edemeyiz” diyen Rus yetkililer, bu uçakların Ukrayna’ya gelmesini bir provokasyon olarak değerlendirdiklerini ve “nükleer bir tehdit” olarak algıladıklarını belirtti.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov tatbikatların Fransa Cumhurbaşkanı Macron gibi bazı Batılı liderlerin Kiev’in Batılı silahları kullanmasının üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını istemelerine ve Batılı askerlerin Rusya’ya karşı savaşa katılımlarını önemli ölçüde arttırabileceklerini söylemelerine bir yanıt olduğunu belirtti. Peskov, “Bu, gerilimin tırmanmasında yepyeni bir düzey, daha önce benzeri görülmemiş bir durum ve elbette özel dikkat ve özel önlemler gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kıta için varoluşsal bir tehdit olarak gören Macron, geçen hafta The Economist dergisine verdiği mülakatta Kiev’in düşmesi halinde sıranın diğer başkentlere de gelebileceği uyarısında bulunmuştu. Fransa’nın Ukrayna’ya asker gönderme ihtimalini göz ardı etmediğini belirten Macron, Rusya’nın Ukrayna cephe hattını geçmesi ve Kiev’in asker destek talep etmesi halinde bu ihtimalin “meşru” şekilde gündeme gelebileceğini söylemişti.
Avrupa’dan askeri birliklerin Ukrayna’ya gönderilmesi konusunda fikir birliğine varılmasa da “hiçbir şeyin hariç tutulmaması gerektiğini” belirten Macron, “Rusya’nın bu savaşı kazanmaması için ne gerekiyorsa yapacağız.” şeklinde konuşmuştu. Avrupa’nın ABD’ye ihtiyaç duymadan kendi savunmasını yapabilecek güçte olması gerektiğini savunan Macron, Avrupa’nın NATO’daki rolünü güçlendirmesini ve kolektif savunması için yeni bir strateji belirlemesi gerektiğine inanıyor.
Rusya’nın askeri tatbikat duyurusunun yukarıda bahsedilen sebeplerin yanı sıra geçen hafta tamamlanan ve Soğuk Savaş’tan bu yana gerçekleştirilmiş en büyük askeri tatbikat olduğu belirtilen NATO etkinliğine bir yanıt olduğu belirtiliyor. NATO’nun “Kararlı Savunucu 24” adı verilen tatbikatı ocak ayında başlamıştı. Toplam 90 bin askerin katıldığı kaydedilen tatbikatta çatışma durumunda askeri birliklerin Rusya sınırındaki ülkelere ve ittifakın doğu kanadına nasıl takviye edileceğinin provası yapılmıştı. Moskova yönetimi, tatbikatı Rusya’yla olası bir çatışmaya hazırlanıldığının kanıtı olarak gördüğünü açıklamıştı.
Rusya, Ukrayna’yı işgali engellerle karşılaştığında ya da diğer ülkeler Ukrayna’ya yeni destek vaatlerinde bulunduğunda nükleer tehdidi gündeme getiriyor. Rusya’nın daha önce de stratejik nükleer silahların yanı sıra kıtalararası balistik füzeler ve denizaltından fırlatılan roketler kullanarak askeri tatbikatlar gerçekleştirdiğini belirten uzmanlar, önümüzdeki tatbikatlarda taktik nükleer silahların test edilmesinin pek olası olmadığını öngörüyor. Uzmanlara göre Moskova yönetimi Ukrayna’nın müttefiklerine Rusya’nın elindeki her şeyi kullanmaya hazır olduğu mesajını vermeyi amaçlıyor.