ABD, Ukrayna’nın Rusya’yı Vurmasına İzin Veriyor
Uzun bir sürenin ardından 61 milyar dolarlık yardım paketinin Kongre tarafından onaylanmasıyla birlikte Ukrayna’ya yardım akışı yeniden başladı. Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Harkiv yakınlarındaki saldırısını püskürtmesine yardımcı olmak üzere Ukrayna’ya 275 milyon dolarlık yeni bir silah ve teçhizat paketi yollayacağını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, paketin HIMARS için mühimmat, topçu mermileri, füzeler, tansksavarlar, zırh önleyici sistemler ve hassas hava mühimmatları, el bombaları, mayınlar, taktik araçlar, koruyucu ekipmanlar gibi acil ihtiyaç duyulan mühimmatı içerdiği kaydedildi. Önceki yardım paketlerinde yer alan malzemelerin halihazırda cepheye ulaştığı kaydedilirken yeni yardımın da en kısa sürede gönderileceği belirtildi.
Rusya-Ukrayna savaşında yaşanan gelişmeler ABD ve müttefiklerinin Rusya topraklarındaki askeri hedeflere karşı Batılı silahların kullanımına ilişkin politikalarında önemli değişikliklere gitmelerine neden oluyor. Biden yönetiminin Ukrayna’ya, Harkiv bölgesindeki Rus güçlerine karşı misilleme saldırıları için ABD tarafından tedarik edilen silahları kullanma izni verdiği kaydedildi. İki hafta önce Kiev’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Blinken, ABD silahlarının Rus topraklarına saldırılarda kullanılması konusunda kararı Ukrayna’nın vereceğini söyleyerek bu silahların saldırı amaçlı kullanılmasının önünün açılacağının sinyalini vermişti.
Biden’ın kararı, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardım ve diplomatik destek sağlanmasını içeren temkinli yaklaşımdan sapma olarak görülüyor. Bu hamlenin özellikle Ukrayna’nın Rus saldırılarına karşı kendini savunma kabiliyeti açısından çatışma üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor. Ancak bu karar aynı zamanda Ukrayna’nın Rusya topraklarında, özellikle petrol rafinerilerini ve nükleer erken uyarı sistemlerini hedef alan sınır ötesi saldırılarının potansiyel risklerine ilişkin endişeleri de arttırıyor
ABD ve müttefik ülkeler, ilk dönemlerinde savaşa doğrudan taraf olmama adına kendi üretimi olan silahların Rus topraklarına yönelik saldırılarda kullanılmasına izin vermiyordu. İngiltere hükümeti geçen ay Rusya içinde İngiliz silahlarının kullanımına yönelik benzer bir kısıtlamayı kaldırdığını duyurmuştu. Son dönemde strateji değişikliğine gidilerek Ukrayna’ya teslim edilen silah türleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması ve müttefiklerin teslim ettiği silahların Rus topraklarındaki hedeflere karşı kullanılmasına izin verilmesinin savaşın gidişatını etkilemesi bekleniyor.
Savaşın başından beri Ukrayna’ya büyük askeri ve mali yardımda bulunan Biden yönetimi, bir yandan Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kendini savunmasını sağlamaya çalışırken diğer yandan Rusya’nın savaşı tırmandırmasına engel olacak bir denge politikası yürütüyordu. Bazı askeri uzmanlar Ukrayna’ya gönderilen saldırı silahlarının kullanımı konusunda kısıtlamaların kaldırılması kararının hala gerilimi tırmandırma potansiyeli taşıdığına dikkat çekerken diğerleri ise kararı Ukrayna’nın savunma çabalarını güçlendirmek için gerekli bir adım olarak görüyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Economist dergisine verdiği demeçte müttefik ülkelere Ukrayna’ya silah kullanımı konusunda getirdikleri kısıtlamaları kaldırmaları çağrısında bulundu. Stoltenberg, Ukrayna’ya sağlanan silahların Rusya topraklarında kullanımına getirilen kısıtlamalar nedeniyle Ukrayna güçlerinin sorun yaşadığını belirterek, müttefiklerin bu kısıtlamaları yeniden gözden geçirmesini istedi. Genel Sekreter, Ukrayna’nın bu silahları kullanmasının meşru müdafaa anlamına geldiğine vurgu yaparak uluslararası hukuka aykırı olmadığını savundu.
Moskova kararı eleştirirken Rusya Devlet Başkanı Putin, Batı’nın Ukrayna’ya silah sağlayarak ateşle oynadığını ve bunun küresel bir çatışmayı tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Putin, Ukrayna’nın Rusya’ya uzun menzilli silahlarla saldırması halinde Batı’nın uydu, istihbarat ve askeri yardımına ihtiyaç duyacağını, dolayısıyla Batı’nın doğrudan müdahil olacağını söyledi.
Ukrayna’nın Rus hedeflerini vurmasına izin verme kararı, Rusya’nın son dönemde artan saldırganlığına bir yanıt olarak görülüyor. Ukrayna bir süredir Rus güçlerine karşı Batılı silahları kullanmak için izin talep ediyordu ve Harkiv bölgesindeki çatışmaların son dönemde tırmanması Washington’ın politikasını yeniden gözden geçirmesi yönünde baskıların artmasına neden oldu. ABD, silahlarının Rus hedeflerine karşı kullanılmasına yönelik yasağı sürdüren tek büyük Batılı güç olurken, İngiltere ve Fransa gibi diğer müttefikler bu tür kısıtlamaları daha önce kaldırmıştı.