NATO Zirvesinden Rusya ve Çin’e Sert Mesajlar
Kuzey Atlantik ittifakının kuruluşunun 75 yılının kutlandığı 2024 NATO Liderler Zirvesi, ABD’nin başkenti Washington’da gerçekleştirildi. Soğuk Savaş’tan bu yana en gergin ve öngörülemez dönemlerinden birini geçiren NATO ittifakı, Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik tehdit ve meydan okumalar karşısında kritik kararlar aldı. NATO-Ukrayna ilişkilerinin geleceği, Rusya’nın saldırganlığına karşı alınacak tedbirler ve Çin’in “endişe veren bir ülke” olarak tanımlanması gündemin öne çıkan konuları oldu. Zirvenin sonunda 32 NATO lideri tarafından imzalanan ortak bir sonuç bildirgesi yayınlandı.
NATO liderleri zirvede Ukrayna’nın potansiyel NATO üyeliği de dâhil olmak üzere Avrupa-Atlantik entegrasyonu yolundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit ettiler. İttifak ayrıca Çin’in Rusya’nın işgaline verdiği desteğe karşı daha sert bir tutum benimseyerek, değişen jeopolitik ortamın ve transatlantik ittifakın küresel çapta karşı karşıya olduğu karmaşık güvenlik sorunlarının altını çizdi.
Zirvede ele alınan en önemli konulardan biri de Ukrayna’nın NATO üyeliği meselesi oldu. Zirvenin sonuç bildirgesinde Ukrayna’nın NATO üyeliğine doğru “geri dönülmez” bir yol izlediğinin teyit edilmesi ile birlikte resmi olmasa da Ukrayna’nın NATO üyelik süreci fiilen başlatılmış oldu. NATO-Ukrayna Konseyi toplantısına katılmak üzere Washington’da bulunan Cumhurbaşkanı Zelenski zirveden Ukrayna’nın NATO üyeliği için müzakerelerin resmen başlatılması yolunda bir karar alınmasını bekliyordu ancak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da zirveden böyle bir karar çıkmadı.
2023 yılında Vilnius’ta yapılan zirvede Ukrayna’nın ittifaka kabulü için bir zaman çizelgesi üzerinde anlaşmaya varılamamıştı. Genel Sekreter Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO üyeliği için henüz vaktin gelmediğini belirterek, “müttefiklerin savaş devam ederken Ukrayna’nın birliğe tam üye olmasını uygun bulmadıklarını” söylemişti. Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO standartlarına gelmesi için birkaç yıllık bir program oluşturulduğunu kaydederken üyelik noktasında ucu açık bir süreçten söz etmişti.
NATO Ukrayna’nın birliğe üyeliği konusunda ülkenin sadece askeri kapasitesine ve askeri sistemlerin entegrasyonunu değil aynı zamanda demokratik ve ekonomik durumunu da dikkate alıyor. Ukrayna’nın NATO üyeliğine verilecek destek ile reform süreci doğrudan ilişkilendiriliyor. Nitekim, bu yılki bildirgede Ukrayna’nın gerekli görülen demokratik, ekonomik ve güvenlik reformları yönünde somut ilerleme sağladığına vurgu yapılarak bundan memnuniyet duyulduğu belirtildi.
Ukrayna’nın kısa süre içinde NATO üyesi olmasına sıcak bakmayan liderler arasında Biden da bulunuyor. Üst düzey ABD’li yetkililerin açıklamalarına göre Biden, Ukrayna’nın üyeliğe kabul edilmesinden önce yolsuzlukla mücadele için yapması gereken çok iş olduğuna inanıyor. Biden mayıs ayında verdiği bir mülakatta “Ukrayna’nın NATO’laşmasını desteklemeye hazır olmadığını” söyleyerek ülkenin üyeliğini dışlamış ve ABD hükümetinin resmi duruşuyla çelişkili bir tavır sergilemişti. Biden önceki açıklamalarında da Ukrayna’nın doğru yönde ilerlediğini ve birliğe tam üyeliğin de ileride gerçekleşeceğini savunmuş ancak NATO’nun Ukrayna’yı üyeliğe kabul edebilmesi için Rusya ile savaşın sona ermesi gerektiğini de şart koşmuştu.
NATO sonuç bildirgesinde üye ülkeler önümüzdeki yıl için Ukrayna’ya en az 40 milyar avro askeri yardım taahhüdünde bulundu ki bu Kiev’in savunma kapasitesine verilen destekte önemli bir artış anlamına geliyor. Bu taahhüt ayrıca, ittifakın Rusya karşısında Ukrayna’ya verilen desteğin devam edeceği konusundaki kararlılığı da yansıtıyor. NATO liderleri, ülkenin hava savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde arttıracak olan F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya transferini başlatma konusunda da anlaşmaya vardılar. Patriot füze sistemleri ve çeşitli hava savunma sistemlerinin tedarikiyle birlikte bu karar, ittifakın Ukrayna’yı savunmak için gerekli araçlarla donatma çabalarını gösteriyor. Ukraynalı pilotlar bir yılı aşkın bir süredir ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerinde F-16 eğitimi alıyordu.
Bazı NATO üyeleri Ukrayna ile imzaladıkları münferit güvenlik anlaşmaları ile Kiev’e ek güvenlik yardımında bulunma sözü verdi. Buna göre ABD, Almanya ve Romanya, ilave Patriot bataryaları gönderirken, Hollanda ve diğerleri de bir batarya daha oluşturmak üzere Patriot bileşenleri sağlayacak. İtalya ise bir SAMP-T hava savunma sistemi sağlayacak. Aralarında Kanada, Norveç, İspanya ve Birleşik Krallık’ın da bulunduğu diğer müttefikler ise Ukrayna’nın kapsama alanını genişletmesine yardımcı olacak bir dizi başka sistem sağlayacak. Bunlar arasında NASAMS, HAWKs, IRIS T-SLM, IRIS T-SLS ve Gepards gibi sistemler yer alıyor. Diğer ülkeler de bu sistemler için mühimmat sağlamayı kabul etmişlerdi. Zirvede alınan kritik kararlar arasında Ukrayna’ya NATO askeri yardımının ve eğitim faaliyetlerinin koordine edilmesi amacıyla yeni bir program başlatılması ve Almanya’da özel bir karargâhın kurulması da bulunuyor.
NATO zirve bildirisinde Rusya’nın Belarus’a nükleer silah konuşlandırması da dâhil olmak üzere nükleer açıklamaları ve eylemleri kınandı. Bununla birlikte ittifak, riskleri yönetmek ve daha fazla tırmanmayı önlemek için Moskova ile iletişim kanallarını sürdürmek istediğini ifade etti. Zirvede ayrıca NATO’nun Entegre Hava ve Füze Savunmasının tüm tehditlere etkin bir şekilde karşı koyacak şekilde güçlendirilmesi kararlaştırıldı. Bu adımın Rusya’nın Ukrayna ve diğer Avrupa ülkelerine yönelik füze ve insansız hava aracı saldırıları tehdidine karşı hayati önem taşıdığı belirtiliyor. İttifak ayrıca genel savunma duruşunun kritik bir bileşeni olan güvenli ve etkili bir nükleer caydırıcılık stratejisini sürdürme konusundaki kararlılığını yineledi.
Zirvede özellikle Çin’e karşı daha sert bir tutum sergilenerek Çin, Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerinin önemli bir destekçisi ve Avrupa-Atlantik güvenliğine sistematik bir meydan okuma olarak nitelendirildi. NATO Çin’i Rusya’nın savaş çabalarına her türlü yardımı kesmeye çağırdı ve İran ve Kuzey Kore gibi diğer ülkeleri de çatışmaya katkıda bulunmakla suçladı. NATO’nun Çin’e yönelik yaklaşımındaki bu değişim, ittifakın Pekin’in jeopolitik hırsları ve kurallara dayalı uluslararası düzene çok yönlü bir tehdit oluşturan Rusya ile yakınlaşması konusunda artan endişelerini yansıtıyor.
NATO sonuç bildirgesinde, Çin ilk kez Ukrayna’daki savaş için kullanılmak üzere Rusya’ya silah tedarik etmekle suçlandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Çin’in “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmak için kullandığı füze, bomba, uçak ve silahları yapmasına olanak tanıyan ekipman ve araçlar sağladığını” söyledi. Çin, Ukrayna’da devam eden savaşta Rusya’nın “kararlı destekçisi” olarak tanımlanırken, “zorlayıcı politikalarının NATO’nun çıkarlarını, güvenliğini ve değerlerini tehdit etmeye devam ettiği” ifade edildi. Böylece bir NATO zirvesi sonuç bildirgesinde, Çin ilk kez “endişe” veren bir ülke olarak yer aldı. Rusya ve Çin’in arasındaki “stratejik ortaklığın derinleştiğinin” de belirtildiği metinde, “devlet ve devlet dışı aktörlerin kötü niyetli faaliyetleriyle karşı karşıyayız” vurgusu da yapıldı.
Çin’in Rusya ile “sınır tanımayan” ortaklığının ve “Rusya’nın savunma sanayi üssüne verdiği geniş çaplı desteğin” Moskova’nın savaşını sürdürmesine olanak sağladığını belirten NATO liderleri, Pekin’i “Rusya’nın savaş çabalarına verdiği tüm maddi ve siyasi desteği kesmeye” çağırdı. ABD ve Avrupalı liderler geçtiğimiz aylarda Çin’i çift kullanımlı malların ihracatıyla Rusya’nın savunma sektörünü desteklemekle suçlamışlardı. Pekin ise silah tedarik ettiğini reddetmiş ve bu tür mallar üzerinde sıkı kontroller uyguladığını savunmuştu. NATO liderleri ayrıca Çin’in uzayda artan kabiliyetleri ve faaliyetleriyle ilgili endişelerini geçmişte olduğundan daha ayrıntılı bir şekilde dile getirdiler ve Pekin’in dezenformasyon da dahil olmak üzere “kötü niyetli siber ve hibrid faaliyetleri ve hızla genişleyen nükleer cephaneliği” konusunda daha önce duydukları rahatsızlığı yinelediler. Açıklama, tarihsel olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’nın güvenliğine odaklanan 32 üyeli ittifakın son yıllarda kendi güvenliğini giderek daha fazla bu bölgeyle bağlantılı görmeye başladığını yansıtıyor.