Ukrayna’ya Uzun Menzilli Füze Kullanma İzni
Biden yönetiminin, Ukrayna’nın Rusya içindeki askeri hedefleri vurabilmesi için uzun menzilli silah kullanımına yönelik kısıtlamaları kaldırmaya hazırlandığı belirtiliyor. Diplomatik temaslar için Kiev’e giden Dışişleri Bakanı Blinken ve İngiliz mevkidaşı David Lammy’nin Ukrayna’nın üst düzey liderleriyle bir araya gelerek Ukrayna ordusunun güçlendirilmesi ve uzun menzilli füzelerin kullanmasına izin verilip verilmeyeceği konularını görüştüğü kaydedildi. Ziyaret aynı zamanda Başkan Biden ve İngiltere Başbakanı Starmer’in Washington’da gerçekleştireceği görüşme için ön hazırlık niteliği taşıyor.
Blinken Kiev’de Zelenski ile yaptığı görüşmede, Washington’ın politikalarını savaşın gidişatına göre belirlediğini vurgulayarak Ukrayna’nın Batı’dan temin ettiği uzun menzilli silahları Rusya içinde kullanmasına yönelik kısıtlamaların kaldırılacağına dair güçlü bir işaret verdi. Ukrayna ile Batılı ortakları arasındaki ilişkiler, Kiev’in Rusya’nın derinliklerindeki hedefleri vurmak için ABD ve diğer müttefiklerinin uzun menzilli silahlarını kullanmak üzere Batı’dan yetki istemesi nedeniyle giderek daha fazla geriliyordu. Bu konu, Rusya’nın İran’dan balistik füzeler almasından sonra daha da aciliyet kazanmış durumda.
ABD ve İngiltere hükümetleri resmi bir açıklamada bulunmasa da Kiev’deki görüşmenin iki ülkenin de Ukrayna’nın uzun menzilli füze kullanımına onay verdiğinin göstergesi olduğu belirtiliyor. Uzmanlar iki bakanın ziyarette bulunmasının bizatihi iznin verildiği anlamına geldiğini ileri sürerek aksi bir durumda böyle bir ziyaretin hayal kırıklığı yaratacağına dikkat çekiyor. Bu görüşü destekleyen İngiliz hükümet kaynakları da Ukrayna’nın Rusya içindeki hedeflere karşı Storm Shadow seyir füzelerini kullanmasına izin verilmesi yönünde bir karar alındığını ancak bunun kamuoyuna duyurulmasının beklenmediğini belirtti.
Biden yönetimi mayıs ayında Ukrayna’nın Rusya içindeki hedeflere yönelik saldırılarda ABD tarafından tedarik edilen silahları kullanmasını yasaklayan politikasını gevşetmişti. Blinken Kiev’e yaptığı bir önceki ziyaretinde ABD silahlarının Rus topraklarına saldırılarda kullanılması konusunda kararı Ukrayna’nın vereceğini söyleyerek bu silahların saldırı amaçlı kullanılmasının önünün açılacağının sinyalini vermişti. Yetkililer bu silahların yalnızca sınır ötesine saldıran ya da saldırmaya hazırlanan Rus güçlerine karşılık vermek için kullanılacağını söylemişti ancak iznin verilmesinden kısa bir süre sonra Ukrayna güçleri Rusya’nın Kursk bölgesine girmiş ve Washington yönetimi bunun izledikleri politikayla uyumlu olduğunu kaydetmişti. Kursk’ta hezimete uğrayan Rusya’nın Donbas bölgesinde ilerlemeye devam etmesi de ABD’nin Ukrayna’nın uzun menzilli füze kullanımına izin verme olasılığını artırıyor.
Ziyaret, Biden yönetiminin Rusya’ya İran, Kuzey Kore ve Çin’den gelen yardımları azaltmaya çalıştığı ve ABD başkanlık seçimlerinin yaklaştığı bir dönemde gerçekleşti. Blinken seçimlerle ilgili endişelere ve Kasım ayında Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın kazanması halinde Ukrayna’ya yapılacak yardımların durumuna değindi. “Ukrayna’nın kazanmasını istiyoruz ve ihtiyaç duyduğu desteği sağlamaya devam etmeye kararlıyız” diyen Blinken, “Ukrayna’ya destek sürecektir çünkü bu destek herhangi bir ülkeye, herhangi bir partiye ya da herhangi bir seçime bağlı değildir” ifadelerini kullandı.
Blinken, Rusya’nın saldırganlık savaşına karşı Ukrayna ve halkını desteklemeye devam etmek üzere 700 milyon dolardan fazla yeni yardım yapılacağını açıkladı. Yardımın Ukrayna’nın enerji altyapısını destekleyeceği, ülke içinde yerinden edilmiş Ukraynalılara ve mültecilere hayati önemde insani yardım sağlayacağı ve sivil kayıpları önleyen, sivil alt yapıyı restore eden ve insani yardımın güvenli bir şekilde ulaştırılmasını kolaylaştıran mayın temizleme operasyonlarını destekleyeceği kaydedildi.
ABD ve İngiltere’nin uzun menzilli füzelere izin verme konusunu değerlendirirken Ukrayna’nın hedefleri konusunda daha fazla bilgi edinmek istediği kaydediliyor. Blinken ve Lammy’nin Cumhurbaşkanı Zelenski ile Kiev’in stratejik hedeflerinin ne olduğunu ve bu hedeflere ulaşmasına yardımcı olmak için neler yapılabileceğini görüştükleri belirtiliyor.
Zelenski, bir süredir ABD yapımı ATACMS ve İngiliz yapımı Storm Shadows gibi uzun menzilli füzeleri Rus topraklarındaki askeri havaalanları, füze fırlatma rampaları ve komuta merkezleri gibi hedeflere karşı kullanmalarına izin vermesi için müttefiklerine çağrıda bulunuyordu. Batılı devletler uzun menzilli füzelere izin verilmesinin Rusya ile doğrudan savaş riskini artırmasından endişe duyarken, askeri uzmanlar Ukrayna’nın savaşı kendi lehine çevirmek için daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu kabul ediyor.
Ziyaret, Blinken’ın Rusya’nın İran’dan balistik füzeler aldığını ve bunun Ukrayna’daki çatışmayı tırmandırarak Batı ile gerilimi arttırdığını söylemesinden bir gün sonra gerçekleşti. Blinken İran’ın Rus askeri personelini Fetih-360 yakın menzilli balistik füze sistemini kullanmak üzere eğittiğine dikkat çekmişti. İran ve Rusya arasında derinleşen askeri işbirliğinin tüm Avrupa için bir tehdit olduğunu söyleyen Blinken, Washington’ın İran’ı Rusya’ya balistik füze sağlamasının “dramatik bir tırmanma” anlamına geleceği konusunda özel olarak uyardığını kaydetti. ABD füze satışı nedeniyle İran’a yaptırım kararı aldığını duyurdu. İran, daha önce Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı Şehid insansız hava araçlarını tedarik etmiş ancak Rusya’ya balistik füze tedarik ettiği iddialarını reddetmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy de İran’ın Rusya’ya balistik füzeler göndermesinin stratejik düşünceleri değiştirdiğini belirtti ve bunun “önemli ve tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi. Lammy, Rusya’nın İran ve Kuzey Kore ile yeni bir ittifak kurduğunu ifade ederken Çin’e bu “asi gruba” katılmama çağrısında bulundu.
ABD ve Batılı ülkeler Ukrayna Savunma Temas Grubu aracılığıyla savaşın başından bu yana izledikleri strateji gereğince cephedeki duruma ve ihtiyaca göre Ukrayna’ya silah yardımında bulunuyordu. İki yıldan fazla bir süredir devam eden savaşta, Biden yönetimi Ukrayna’ya Abrams tankları, uçaksavar füzeleri, misket bombaları, topçu mermileri, kıyı savunma gemileri ve gelişmiş gözetleme ve radar sistemleri de dahil olmak üzere ağırlıklı olarak savunma silahları gönderiyordu. Biden yönetiminin 2023 yazında Avrupalı müttefiklerine Ukrayna’ya ABD yapımı F-16 sağlamasına izin vermesinin ardından 2024 başlarında ATACMS uzun menzilli füzelerin tedarikine başlanması ile Ukrayna’nın saldırı kabiliyeti önemli ölçüde artırıldı.
ABD ve müttefik ülkeler, ilk dönemlerinde savaşa doğrudan taraf olmama adına kendi üretimi olan silahların Rus topraklarına yönelik saldırılarda kullanılmasına izin vermiyordu. İngiltere hükümeti mayıs ayında Rusya içinde İngiliz silahlarının kullanımına yönelik kısıtlamayı kaldırdığını duyurmuştu. Son dönemde strateji değişikliğine gidilerek Ukrayna’ya teslim edilen silah türleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması ve Rus topraklarındaki hedeflere karşı kullanılmasına izin verilmesinin savaşın gidişatını etkilemesi bekleniyor.
ABD ve İngiltere’den gelen açıklamalara tepki gösteren Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’ya Rusya’daki hedefleri vurmak için uzun menzilli silahlar kullanmasına izin verilmesinin “NATO’yu Rusya ile savaşa sokacağı” konusunda uyarıda bulundu. Verdiği bir demeçte, “Bu durum çatışmanın doğasını önemli ölçüde değiştirecektir” diyen Putin, “Bu NATO ülkelerinin, ABD’nin, Avrupa ülkelerinin Rusya ile savaş halinde olduğu anlamına gelir” ifadelerini kullandı. Kremlin sözcüsü Dmtriy Peskov da Starmer ve Biden arasındaki görüşmenin sadece bir formalite olduğunu ve bir anlaşmanın çoktan yapıldığını öne sürerek Rusya’nın cevabının “uygun olacağı” sözünü verdi.
Putin, daha önce yapmış olduğu bir açıklamada Batı’nın Ukrayna’ya silah sağlayarak ateşle oynadığını ve bunun küresel bir çatışmayı tetikleyebileceği uyarısında bulunmuş ve Ukrayna’nın Rusya’ya uzun menzilli silahlarla saldırması halinde Batı’nın uydu, istihbarat ve askeri yardımına ihtiyaç duyacağını dolayısıyla Batı’nın doğrudan müdahil olacağını söylemişti. Savaşın başından beri Ukrayna’ya büyük askeri ve mali yardımda bulunan Biden yönetimi, bir yandan Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kendini savunmasını sağlamaya çalışırken diğer yandan Rusya’nın savaşı tırmandırmasına engel olacak bir denge politikası yürütüyordu.
Bazı askeri uzmanlar, Ukrayna’ya gönderilen saldırı silahlarının kullanımı konusunda kısıtlamaların kaldırılmasının hala gerilimi tırmandırma potansiyeli taşıdığına dikkat çekerken diğerleri ise kararı Ukrayna’nın savunma çabalarını güçlendirmek için gerekli bir adım olarak görüyor. Bazı ABD’li yetkililer ise uzun menzilli silahlar konusunda isteksiz olmalarının arkasında tırmanma korkusunun ötesinde birçok farklı neden olduğunu belirterek bu silahların savaşta stratejik oyunu değiştirici olmadığını ileri sürüyor ve ABD ile Kiev’de bu silahlardan yeterince bulunmadığının altını çiziyor.