İsrail Ateşkes Çağrılarını Reddetti
İsrail’in Lübnan’da düzenlediği saldırılarda 600’den fazla kişi hayatını kaybederken, Hizbullah ile ateşkes yapılması için yapılan çağrıları reddetti. ABD, Fransa ve bazı diğer müttefikler İsrail-Lübnan sınırında 21 günlük acil bir ateşkes çağrısında bulundu. İsrail’in ateşkes çağrılarına kulak tıkaması en büyük müttefiki ABD’ye meydan okuma olarak değerlendiriliyor. İsrail-Hizbullah çatışmasının durdurulmasını isteyen müttefikler ABD, Avustralya, Kanada, Avrupa Birliği, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, BAE ve Katar’dan oluşuyor. Lübnan’da geçici bir ateşkes çağrısında bulunan 12 ülkeden oluşan blok “diplomatik bir çözüme ulaşılması için diplomasiye alan açmak üzere” çatışmalara 21 günlük ara verilmesini ve Gazze’de ateşkes sağlanmasını önerdi.
Ortak açıklamada çatışmaların “tahammül edilemez” olduğu ve ne İsrail ne de Lübnan halkının çıkarına olmayan “daha geniş bir bölgesel tırmanma için kabul edilemez bir risk” oluşturduğu belirtildi. İsrail’in saldırıları Lübnan’ın güneyinde yüz bine yakın kişinin daha yerinden edilmesine neden oldu. 7 Ekim’den bu yana evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısının 200 bini geçtiği belirtiliyor.
ABD’li yetkililere göre, Dışişleri Bakanı Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan liderliğindeki ulusal güvenlik ekibi bu hafta New York’ta dünya liderleriyle bir araya gelerek planı desteklemeleri için lobi faaliyetlerinde bulundu. Blinken öneriyi ilk olarak Fransa Dışişleri Bakanı’na sundu ve ardından G7 dışişleri bakanları ile görüşüldü. Daha sonra Körfez İşbirliği Konseyi dışişleri bakanlarıyla bir araya gelen Blinken, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdulrahman Al Sani ve Suudi Dışişleri Bakanı Faisal bin Farhan ile görüşerek onaylarını aldı. Blinken ve Beyaz Saray kıdemli danışmanı Amos Hochstein’in daha sonra Lübnan Başbakanı Najib Mikati ile görüşerek onun da onayını aldığı belirtildi.
ABC’nin “The View” programına katılan Biden, “topyekûn bir savaşın mümkün olduğu” uyarısında bulundu ancak “tüm bölgeyi temelden değiştirebilecek bir çözüm için” fırsat olduğunu söyledi. Biden, İsrail ve Hizbullah’ın ateşkesi kabul etmesinin Gazze’de İsrail ve Hamas arasındaki çatışmaların durdurulmasına yardımcı olabileceğini öne sürdü. Biden yönetimi, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın mali çıkarları için İran petrolünün yasadışı sevkiyatına karıştığını söylediği bir düzineden fazla gemi ve diğer kuruluşları hedef alan ek yaptırımlarla baskıyı arttırdı.
Başkan Biden yaklaşık bir yıldır Gazze’deki savaşın yayılmasını önleyebilmek için çaba sarf ediyordu. İsrail ve Hizbullah arasında hızla genişleyen çatışma, Biden’ın çabalarının yetersiz kaldığını gösterdi. ABD’li yetkililer, Lübnan’daki çatışmaların, Biden yönetimi resmi olarak savaş olarak adlandırmasa bile, bir savaşa benzediğini kabul ediyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jon Finer, İsrail ve Hizbullah arasındaki hava saldırıları ve roket saldırılarının çok daha kötüye gidebileceğini kaydetti.
Pentagon’dan yapılan bir açıklamada ise, İsrail’in Lübnan’da bir kara harekatı başlatmasının beklenmediği belirtildi. Pentagon Sözcüsü Sabrina Singh, “Biz kesinlikle bölgede gerginliği tırmandıracak adımlar görmek istemiyoruz” diyerek ABD’nin topyekûn bir savaşın önüne geçmek için diplomatik çözümler görmek istediğini dile getirdi. Singh ABD ordusunun Lübnan’daki operasyonlar için İsrail’e istihbarat desteği sunmadığını da sözlerine ekledi.
Hizbullah’ın 8 Ekim’de Filistinlilerle dayanışma içinde İsrail’e saldırılar düzenlemeye başlamasından bu yana ABD çatışmayı kontrol altına almaya ve İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmalarla sınırlı tutmaya çalışıyordu. ABD’li yetkililer çatışmaları durdurmak, Hizbullah güçlerini sınırdan geri püskürtmek ve on binlerce sivilin sınırın her iki tarafındaki evlerine dönmesini sağlamak amacıyla diplomatik bir çözüm üzerinde çalışmaya başladı. Ancak Gazze’deki savaş devam ederken, İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmalar yavaş yavaş ve kademeli olarak tırmandı. Her iki taraf da daha ağır ve sofistike silahlar kullanarak diğerinin topraklarının daha derinlerindeki hedeflere saldırdı.
ABD ve müttefikleri ateşkes çağrısında bulunurken İsrail ordusu Hizbullah’a karşı “saldırı operasyonlarını” hızlandırma sözü verdi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ordunun “tamamlaması gereken ek görevler” olduğunu söyleyerek “Hizbullah’ın dengesini bozmaya ve kayıplarını derinleştirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. İsrail’in Lübnan sınırına yakın bölgesine atıfta bulunarak “kuzey bölgesinde planlanan operasyonları onayladıklarını” söyleyen Gallant, “Hizbullah’ı ortadan kaldırmak, Hizbullah’ın saldırı altyapısını dağıtmak ve roket ve füzeleri imha etmek üzere operasyonlar dizimize devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Aralıksız hava saldırıları ve iletişim cihazlarının patlatılmasının ardından İsrail ordusunun Lübnan sınırında kara harekatına hazırlık için bir tatbikat düzenlediği duyuruldu. İsrail yönetimi kuzey bölgesini güvence altına alma ve tahliye ettiği binlerce vatandaşını geri getirme sözü vermişti. Netanyahu hükümetinin son dönemlerde, İsrail’in kuzey sakinlerini sınıra yakın evlerine geri döndürmeyi yeni bir savaş hedefi haline getirdiği belirtiliyor. Ancak İsrail’in Lübnan’daki çatışmayı tırmandırmasının sınırın her iki tarafındaki sivillerin evlerine dönmelerini daha da zorlaştıracağına vurgu yapılarak İsrail’in bu hedefi savaş gerekçesi olarak kullandığı öne sürülüyor.
ABD basını Hizbullah’ın tabanına, komutanlarına ve altyapısına yönelik saldırılarını arttıran İsrail’in askeri ve istihbari avantajını kullanarak Lübnanlı gruba “İsrail’in kuzey sınırından geri çekilmek için bir anlaşma yap ya da savaşa gir” minvalinde üstü kapalı bir ültimatom verdiği değerlendirmesinde bulunuyor. Gazze’deki savaşını büyük oranda tamamlayan İsrail dikkatini Lübnan sınırına çevirmiş durumda.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen çağrı cihazı ve telsiz saldırıları İsrail’in Hizbullah’ın iletişim sistemlerini derinden etkilediğini ortaya koyarken, Beyrut’ta düzenlenen ve Hizbullah’ın elit Rıdvan gücünün lider kadrosunun büyük bölümünü öldüren hava saldırısı da İsrail’in istihbarat kapasitesinin örgütün üst düzey yöneticilerini açığa çıkarmaya devam ettiğini gösteriyor.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi tırmandırarak savaşın genişleme riskini artırıyor. ABD ve Fransa’nın öncülüğünde 12 ülkenin imzaladığı ortak bir açıklama ile 21 günlük acil bir ateşkes çağrısı yapıldı ancak barışa yanaşmayan Netanyahu saldırılara devam etme talimatı vererek uluslararası tepkilere kayıtsız kalmaya devam ediyor.