ABD Yönetimi Türkiye’ye Yaptırım Kararı Aldı
Trump yönetimi, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasından dolayı Türkiye’ye ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında uygulanacak yaptırımları açıkladı. ABD Kongresi’nin iki kanadı Temsilciler Meclisi ve Senato’da kabul edilen Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na (NDAA) dahil edilen CAATSA uyarınca Türkiye’ye yaptırım uygulanması yönünde baskı devam ediyordu. NDAA yasası geçmesi sonrasında 30 gün içerisinde Başkan’ın CAATSA’yı uygulamasını mecburi hale getirdi. Başkan Trump daha önce CAATSA kapsamında yaptırım uygulanması yetkisini Dışişleri ve Hazine Bakanlıklarına vermişti ancak Türkiye’nin Obama yönetiminden istediğini alamayınca S-400 satın almak zorunda kaldığını ifade ederek yaptırım uygulamaya sıcak bakmadığını göstermişti.
NDAA yasasının geçmesiyle birlikte Türkiye’ye karşı uygulanması kararlaştırılan yaptırımlar Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından açıklandı. Pompeo, Türkiye’nin Rusya’nın en büyük askeri ihracat şirketi Rosoboronexport’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının CAATSA kapsamında Rusya’nın savunma ve istihbarat sektörüyle “önemli bir işlem” olarak değerlendirildiğini belirtti. Pompeo, Türkiye’ye daha önce S-400 alımının ABD’nin askeri teknolojisini ve personelini tehlikeye atacağı, Rusya savunma sanayiine önemli kaynak sağlayacağı ve Rusya’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve savunma sanayisine erişimini kolaylaştıracağı yönünde uyarıda bulunduklarını belirterek, “Türkiye NATO ile uyumlu alternatif sistemlerle savunma ihtiyaçlarını karşılayabilecek olmasına rağmen S-400’lerin alımı ve test edilmesi konusunda ilerlemeye karar verdi. Bu karar Türkiye’nin küresel F-35 savaş uçağı ortaklığının askıya alınması ve projeden çıkarılmasının beklenmesine neden oldu’’ ifadelerini kullandı.
Pompeo açıklamasının devamında, ‘‘Bugünkü hamle ABD’nin CAATSA’nın 231’inci maddesini tam olarak uygulayacağı ve Rusya’nın savunma ve istihbarat sektörleriyle önemli alışverişlerde bulunulmasına hoşgörü göstermeyeceği yönünde açık bir mesaj göndermiş oldu” şeklinde konuştu. Pompeo açıklamasının sonunda, Türkiye’ye S-400 sorununun ABD ile işbirliği içinde bir an önce çözmesi çağrısında bulunarak, “Türkiye ABD için değerli bir müttefik ve önemli bir bölgesel güvenlik partneridir ve on yıllardır devam eden verimli savunma sektörü işbirliğini Türkiye’nin S-400’e sahip olmasını bir an önce sona erdirerek devam ettirmek istiyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye’ye uygulanan yaptırımlara açıklık getirme amaçlı gerçekleştirilen özel toplantıda konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Güvenlik ve Silahlanmayı Önleme Müsteşar Yardımcısı Christopher Ford, Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığı’na (SSB) yönelik yaptırımların, başkanlığa “ABD’nin ürün ve teknolojileri için ihracat lisansı ve yetkilerinin verilmesinin yasaklandığını” kaydetti. Ford, ABD mali kuruluşlarından 12 aylık vadede SSB’ye 10 milyon dolardan fazla kredi tedarik edilmesinin yasaklandığını, İhracat İthalat Bankasının (EXİMBank) SSB’ye kredi desteğinin kesildiğini ve uluslararası mali kuruluşların da (IMF ve Dünya Bankası vb.) kredi vermesinin engelleneceğini ifade etti. Ford, yaptırımların son zamanlarda Avrupa Birliği Zirvesi’nde görüşülen yaptırımlarla bir ilgisinin olmadığını ve sadece Türkiye’nin S-400 alımına ilişkin olduğunu kaydetti.
Türkiye’yi nasıl gördüklerine ilişkin bir soruya yanıt veren Ford, “Bu karmaşık bir ilişki. Zor bir ilişki. Sonuçları olan bir ilişki. Türkiye halen bir NATO müttefiki ve Türkiye’nin NATO’ya katkılarına çok değer veriyoruz” dedi. Türkiye’yle S-400 alımı konusunda ikna etmek için uzun bir süredir diplomatik görüşmeler yaptıklarını ifade eden Ford, yaptırımları yasa gereği uyguladıklarını savundu. Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer da özel brifingde yaptığı açıklamada, Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemi alımı nedeniyle getirilen CAATSA yaptırımlarının asıl hedefinin Rusya olduğunu kaydetti. Palmer açıklamasında “CAATSA yasasının 231. maddesi ve bugünkü eylemler Türkiye ya da ABD’nin başka bir müttefik veya partnerinin askeri potansiyelini veya savaşa hazır durumunu bozmaya yönelik değil. Aksine yaptırımlar Rusya’yı, çeşitli kötü niyetli eylemlerine yanıt olarak bir bedel ödemesini sağlamaya yönelik” ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisini ve finans sektörünü hedef almadığı için nispeten sınırlı olarak nitelendirilebilecek olan yaptırımlar, Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığı’na yapılacak tüm Amerikan ihracatının yasaklanmasını, SSB Başkanı İsmail Demir ile kurumda görevli diğer üç yetkilinin varsa ABD’deki mal varlıklarının dondurulması ve vize sınırlaması getirilmesini içeriyor. Türkiye’ye uygulanmak üzere CAATSA’nın 235. bölümünden belirlenen beş yaptırım şu şekilde:
1. Savunma Sanayii Başkanlığı’na mal ve teknoloji transferi için ihracat lisansı verilmesi yasağı (Section 235(a)(2));
2. Savunma Sanayii Başkanlığı’na 12 aylık bir süre içinde miktarı 10 milyon doları geçecek şekilde ABD mali kurumları tarafından kredi verilmesi yasağı (Section 235(a)(3));
3. Savunma Sanayii Başkanlığı’na ihracat konusunda ABD İhracat-İthalat Bankası (EXİMBank) desteğinin yasaklanması (Section 235(a)(1));
4. ABD’nin Savunma Sanayii Başkanlığı’na yarar sağlayacak kredilere karşı çıkma zorunluluğu (Section 235(a)(4))
5. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, başkan yardımcısı Faruk Yiğit, SSB Hava Savunma ve Uzay Departmanı Başkanı Serhat Gençoğlu ve SSB Bölgesel Hava Savunma Sistemleri Direktörlüğü Program Müdürü Mustafa Alper Deniz’e vize yasağı getirilmesi, (Section 235(a)(7), (8), (9), (11), ve (12))
ABD’nin yaptırım kararına tepki gösteren Türk Dışişleri Bakanlığı, yaptığı bir yazılı açıklama ile “ABD’nin, S-400 hava savunma sistemlerini tedariğimiz nedeniyle bugün açıkladığı ve Türkiye’ye karşı tek taraflı yaptırımlar içeren kararını kınıyor ve reddediyoruz” ifadelerini kullandı. S-400’lerin NATO sistemleri bakımından zafiyet yaratacağına dair ABD iddialarının “teknik dayanaktan yoksun” olduğunu belirten açıklamada, “Kaldı ki Türkiye, bu konuda NATO’nun da katılacağı teknik bir çalışma grubu kurulmasını teklif ederek, meselenin siyasi önyargılardan uzak bir şekilde, nesnel ve gerçekçi bir zeminde ele alınmasını defaatle önermiştir. Bu itibarla, ABD’nin konuyu iki müttefike yakışır şekilde diyalog ve diplomasi yoluyla çözme yönündeki önerimizi kabul etmeyerek, tek taraflı yaptırımlara başvurması her türlü izandan yoksun bir davranıştır” denildi. Yaptırım kararının açıklanmasından sonra Twitter hesabından bir açıklamada bulunan SSB Başkanı İsmail Demir de, “Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde tam bağımsız savunma sanayii hedefimizde kararlıyız. Şahsım veya kurumumuza yönelik yurt dışında alınan herhangi bir karar, benim ve ekibimin duruşunu değiştirmeyecek; Türk savunma sanayiini hiçbir şekilde engelleyemeyecektir” ifadelerini kullandı.
Yaptırımların hedefinde bulunan Rusya da ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım uygulama kararını sert bir dille eleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “ABD’nin Türkiye’ye S-400 alımı yüzünden yaptırım kararı alması beklenmedik bir haber değil, ABD bunu bir yıldan fazla bir süredir konuşuyordu, bu yüzden sürpriz değil. ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması, uluslararası hukuka karşı kibirli tutumunun bir başka tezahürüdür” ifadelerini kullandı.
Başkan Trump’ın, Kongre’nin baskısıyla 2017’de imzaladığı CAATSA yasası, esas olarak Rusya’nın 2016 ABD seçimlerine müdahale girişimi, Kırım’ı ilhak etmesi ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları desteklemesine karşı Obama döneminde getirilen yaptırımların güvence altına alınması amacını taşıyordu. 2 Ağustos 2017’de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD’nin ulusal güvenliğine “tehdit” olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı birincil derece yaptırımların ve bu ülkelerle ‘önemli bir alışveriş’ yapan ülkelerin ikincil yaptırımlara muhatap olacağını öngörüyordu. ABD’nin Türkiye’ye yönelik aldığı yaptırım kararı Rusya’yı cezalandırma çabalarının yanısıra Türkiye’nin emsal oluşturmasını engelleme ve Hindistan, Mısır ve Suudi Arabistan gibi Rusya’dan silah ve askeri teçhizat alma niyetinde olan diğer ülkelere gözdağı verme amacı güdüyor.
Türkiye’ye karşı uygulanacak olan CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için gerekli olan şartlar Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı (NDAA)’nın 1241. bölümünde şu şekilde ifade ediliyor: “Başkan yaptırım uyguladıktan sonra 1 yıl içinde Kongrenin gerekli komitelerine, Türkiye’nin veya yaptırım uygulanan kişilerin artık S-400’leri veya bunların yerine herhangi bir Rus sistemini uhdesinde bulundurmadığını, Türk topraklarında Rus hükümeti veya şirketleri adına herhangi bir Rusya vatandaşının S-400’leri çalıştırmadığını teyit ettikten sonra; Türkiye’den Türk Hükümetinin veya hükümet adına başka bir tarafın S-400 veya onun yerini alabilecek bir sistemi tekrar edinmek için CAATSA’nın 231. bölümünün kapsamına girecek herhangi bir faaliyete girmeyeceğine dair taahhüt aldıktan sonra yaptırımları kaldırabilir.”