Amerikan Teknoloji Devleri Mercek Altında
6 Ocak 2021 tarihinde yaşanan şiddet olayları sonrasında Twitter ve Facebook, Başkan Trump’ın hesaplarını kalıcı olarak kapattı. Google ve Apple, Trump taraftarlarının yoğunlukla kullandığı Parler uygulamasını kaldırdı. Parler uygulamasına barındırma hizmeti sağlayan Amazon ise bu hizmeti askıya aldı. Trump’ın sosyal medyadan çıkarılması sonrasında Beyaz Saray’ın resmi Twitter hesabından bir video paylaşarak geçtiğimiz hafta yaşanan şiddeti kınadı ve tekrar şiddete başvurulmaması çağrısında bulundu. Yaklaşık 11 milyon kişi tarafından izlenen bu videoda Trump’ın Seçilmiş Başkan Biden hakkında herhangi bir açıklama yapmadığı gözlerden kaçmadı. Hesabının kapalı olması nedeniyle Trump, kendisi aleyhinde yürütülen azil süreci sırasında Twitter’dan istediği gibi açıklama yapamadı. Trump geçtiğimiz sene azil süreci sırasında günlük ortalama 58 tweet atarak toplamda yaklaşık 600 tweet atmıştı. Twitter’dan açıklama yapma olanağı bulamayan Trump, bu hafta açıklamalarını Beyaz Saray’ın resmi internet sitesinden yapmak durumunda kaldı. Yapılan bu açıklamalarda Trump’ın, kendisine yönelik yasaklar öncesinde Twitter’dan paylaştığı mesajlara benzer bir dil kullandığı görüldü.
Trump, başkanlık yarışına girdiği dönemde sosyal medyada 5 milyon takipçiye sahipti. Twitter, Trump döneminde karını ciddi bir şekilde artırdı ve Başkan’ı takip etmeyenler için vazgeçilmez bir sosyal medya platformu oldu. Trump’ın hesabını kapatması sonrasında Twitter’ın hisselerinde yaklaşık yüzde altı oranında bir kayıp yaşadı. Teknoloji devlerinin kendi insiyatifi ile attığı adımlar ABD’de ve dünyada farklı tepkilere yol açıyor. İleride 6 Ocak tarihinde yaşanan şiddet ve terör olaylarının tekrar yaşanmamasını isteyen birçokları, bu adımları geç atılmış olsa da mantıklı karşıladı. Trump’ın sosyal medyaya erişiminin kısıtlanması için teknoloji şirketleri üzerinde bir baskı vardı. Örneğin Eski Başkan Obama’nın eşi Michelle Obama, Kongre baskını sonrasında Trump’ın sosyal medyadan yasaklanması çağrısında bulunmuştu. Buna karşılık Trump’ın ve taraftarlarının sosyal medyadan bu şekilde dışlanmasının ifade özgürlüğüne aykırı olduğu savunuldu. Trump’ın şiddeti teşvik ettiği iddiasıyla hesabı kapatılırken örneğin insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan, İran Ruhani Lideri Ali Hameney’in Twitter hesabının açık olmasının çelişki olduğu ifade edildi.
Trump’a ve taraftarlarına yönelik getirilen sosyal medya kısıtlamalarına ilişkin kararların bizzat teknoloji şirketleri tarafından verilmesi bu şirketleri son derece güçlü kılıyor. Bu şirketlerin California eyaletinde yaşayan milyarder CEO’ları Washington’daki birçok siyasetçilerin ve savcıların yapamadıklarını yapabiliyor. Söz konusu kısıtlamaların doğru ya da yanlış olduğuna bakılmadan teknoloji şirketlerinin siyasi içerikli karar vermesi meselesi tartışılıyor. Teknoloji devlerinin bu kadar güçlü olduğunun bir kez daha açıkça görülmesi, hukuki düzenleme getirilmesini tekrar gündeme getiriyor. Kentucky Eyalet Kongresi’nde dini ve siyasi içerikli paylaşımların yasaklanmasından doğan zararların tazmin edilmesini öngören bir yasa tasarısının hazırlanmasına başlandı.
Sosyal medya sınırlamalarından Biden ekibi de memnun değil. Twitter, Biden’a ABD Başkanlığı’nın kullandığı @POTUS ve @WhiteHouse isimli hesapları sıfırlayarak verecek. Biden, toplamda yaklaşık 60 milyona sahip bu hesapları aldığında sıfır takipçi ile başlaması söz konusu olacaktı. Trump, 2017 yılında göreve geldiğinde Obama döneminden kalan 12 milyon takipçi ile başlamıştı. Biden’ın danışmanları, Trump’tan sonra getirilen bu uygulamanın Biden’ın aleyhinde olduğunu ileri sürüyor. Zira başkanlık, Twitter’daki bu hesabı dünyaya seslenmek adına önemli bir platform olarak görüyor. Bu dezavantajlı durumu düzeltmek ve sıfır takipçi ile başlamamak için Biden’ın ekibi, geçtiğimiz günlerde yeni bir hesap açtığını duyurdu. @PresElectBiden isimli hesap 20 Ocak itibariyle başkanlığın resmi hesabına dönüştürülecek.