ABD İsrail’i İkna Edemiyor
İsrail-Filistin çatışmasını çözmeye yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım geliştirmeden Ortadoğu’daki stratejik hedeflerine ulaşamayacağını gören Biden yönetimi, Gazze’de ateşkesin sağlanması için diplomatik temaslara ağırlık vermeye başladı. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, çatışmalara ara verilmesi ve Gazze’de bulunan 130 civarındaki rehinenin serbest bırakılmasını sağlamak için 7 Ekim’den bu yana Ortadoğu’ya beşinci ziyaretini gerçekleştirdi. Yönetim iki hafta önce de arabuluculuk rolü üstlenen Mısır ve Katar ile istişarelerde bulunmak üzere Ortadoğu Temsilcisi Brett McGurk’ü bölgeye göndermişti.
Son haftalarda ABD, Katar ve Mısır tarafından yürütülen arabuluculuk çabaları, çatışmalara ara verilmesi, Filistinli tutukluların serbest bırakılması ve Gazze’ye daha fazla yardım karşılığında sivillerden başlayıp askerlerle biten farklı kategorilerdeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına odaklanıyordu. Doğrudan görüşmeye yanaşmayan İsrail ve Hamas temsilcileri arabulucular aracılığıyla konuşmayı tercih ediyordu. Mekik diplomasisi yürüten yetkililer, İsrail’in her seferinde bir aşamayı müzakere etmeye çalışırken Hamas’ın kalıcı bir ateşkesi kabul eden bir “paket anlaşma” istediğini belirtmişlerdi.
Bir aydan fazla bir süredir devam eden görüşmelerin sonunda ABD, Mısır ve Katar, çatışmalara birkaç hafta ara verilmesini ve Hamas’ın Gazze’de tuttuğu rehinelerin serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes teklifi hazırladı. Teklif, rehineleri serbest bırakmayı kabul etmeden önce İsrail’in çekileceğine dair garanti isteyen Hamas’a geçen hafta iletilmişti. Teklifi büyük ölçüde kabul eden Hamas, Gazze’de dört buçuk ay boyunca silahların susmasını, bu süre zarfında tüm rehinelerin serbest kalmasını, İsrail’in Gazze’den askerlerini çekmesini ve savaşın sona erdirilmesi anlaşmasını öngören bir ateşkes planı önerdi.
Reuters’in haberine göre Hamas’ın önerisi, her biri 45 gün sürecek üç aşamalı bir ateşkes öngörüyor. Militanlar 7 Ekim’de ele geçirdikleri İsrailli rehineleri Filistinli esirlerle takas edecek. Gazze’nin yeniden inşası başlayacak, İsrail güçleri tamamen geri çekilecek, son aşamada ise cesetler ve kalıntılar takas edilecek. Yetkililer Hamas’ın teklifinin kalıcı bir ateşkes garantisini içermediğini ancak son rehineler serbest bırakılmadan önce savaşın sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya varılması gerektiğini belirtiyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ise Hamas’ın ateşkes ve rehine serbest bırakma anlaşması için öne sürdüğü şartları “hayal ürünü” olarak nitelendirerek reddetti. İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü savaşı “mutlak zafer” elde edene kadar sürdürme sözü veren Netanyahu, operasyonun yıllar değil aylar süreceğini iddia etti. Hamas’ın yönetim ve askeri kabiliyetlerini yok etmeyi öncelikli savaş hedeflerinden biri olarak gören İsrail, önerinin Hamas’ı Gazze’de etkin bir şekilde iktidarda bırakacağını ve askeri kabiliyetlerini yeniden inşa etmesine izin vereceğini savunuyor. Filistin devletine karşı olan Netanyahu’nun Hamas’a karşı taviz verdiği takdirde aşırı sağcı partilerin desteğiyle iktidarda kalan koalisyonun çökmesinden endişe duyduğu belirtiliyor.
Netanyahu’nun açıklamaları, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın bölgede bulunduğu sırada geldi. Netanyahu’nun uzlaşmaz tutumu ve sert söylemleri özenle yürütülen diplomatik çabaları sonuçsuz bırakabileceği endişesi yaratırken, Blinken’ın Netanyahu ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamalar ateşkesin hala mümkün olduğu izlenimini verdi. Tel Aviv’de basın toplantısı düzenleyen Blinken, Hamas’ın kalan rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze’deki çatışmalara kalıcı bir ara verilmesini öngören anlaşmaya verdiği yanıtın, “bazı sorunlu şartlar içermesine rağmen anlaşmaya varılması için alan yarattığını” belirtti. Müzakerelerin hala ilerleyebileceğine inandığını kaydeden Blinken, Netanyahu’nun “hayalperest” sözleriyle Hamas’ın önerilerinde kabul edilemez bazı unsurları kast ettiğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı, Blinken’ın Netanyahu ve Herzog’la Hamas’ın elindeki tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamaya yönelik çabaları ve Gazze genelinde yerlerinden edilmiş sivillere ulaşan insani yardım miktarının artırılmasını ele aldığını kaydetti. Açıklamaya göre Blinken, hem İsrailliler hem de Filistinliler için kalıcı barış ve güvenliğin en iyi yolu olarak ABD’nin bir Filistin devletinin kurulmasına verdiği desteği yineledi. Bakan ayrıca Batı Şeria’daki gerilimin acilen azaltılması ve çatışmanın büyümesinin önlenmesi gerektiğini vurguladı. Blinken’ın, “ABD’nin İsrail’in 7 Ekim’deki terörist saldırıların bir daha tekrarlanmamasını sağlama hakkına verdiği” desteği bir kez daha teyit ettiği ve Gazze’deki sivillerin korunması için mümkün olan tüm adımların atılmasının önemini vurguladığı da açıklamalarda yer aldı.
Blinken’ın Ortadoğu ziyaretini değerlendiren ABD basını, Biden yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasındaki ilişkilerin giderek gerginleştiğinin net olarak ortaya çıktığını kaydetti. Amerikan basınına göre, Blinken Gazze’de ateşkes, İsrailli rehinelerin serbest bırakılması ve daha geniş bir barış süreci sağlamaya çalışırken Netanyahu iç siyasete odaklı hareket ediyor. Medya bu durumun çatışmayı sona erdirecek bir anlaşmaya varılmasının öngörülenden daha uzun sürmesine yol açacağını belirtiyor. Amerikan medyası Blinken’ın ABD’nin Arap müttefikleriyle birlikte çalışarak bir barış anlaşması için önemli teşvikler sunduğunu ve bunu Netanyahu’ya iletmeye çalıştığını yazdı. Bu teşvikler arasında Gazze’nin yeniden inşasına yardıma açık olmak ve Filistin devletine giden bir süreci kabul etmesi halinde İsrail ile Suudi Arabistan arasında resmi diplomatik ilişkiler kurulması da var. Netanyahu’nun Hamas’la müzakerelerde kendi iç kamuoyuna öncelik vermesi durumunda, Gazze’deki Filistinli sivil ölümlerinin artmasından rahatsızlık duyan Arap liderlerin sabrının taşabileceği ifade ediliyor.
Netanyahu hükümetine Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları sona erdirmesi, insani yardım girişini kolaylaştırması ve savaş sonrası iki devletli çözümü kabul etmesi yönündeki önerilerini kabul ettiremeyen Biden yönetimi, Mısır ve Katar’la birlikte Gazze’de ateşkesin sağlanması ve esirlerin serbest bırakılması içeren bir anlaşma üzerinde çalışıyordu. Savaşı durdurmanın yollarını aradıklarını kaydeden yönetim, Mısır ve Katar ile arabuluculuk faaliyetleri yürütmesi için Ortadoğu Temsilcisi Brett McGurk’ü bölgeye göndermişti. Her iki taraf için de kabul edilebilir bir formül bulmanın zor olduğunu belirten yetkililer, İsrail ve Hamas arasında yakın zamanda bir anlaşma sağlanması ihtimalinin zayıf göründüğünü kaydetmişti.
Biden yönetiminin Gazze’deki ateşkes için yoğunlaştırdığı diplomatik girişimler, İsrail ve Filistin arasındaki derin anlaşmazlıklar nedeniyle ilerleme kaydedemiyor. Arabulucu ülkelerin çabaları ve Hamas’ın ateşkes önerisi bir ilerleme olarak görülse de kalıcı bir ateşkesin önünde hala çok ciddi engeller bulunuyor. Uzlaşma arayışındaki Blinken’ın çabaları ve ABD’nin sunduğu teşvikler, taraflar arasında sürdürülebilir bir barış yolunu açma potansiyeline sahipken, Netanyahu’nun Hamas’la müzakereleri iç politikada dengeleri koruma çabasıyla sınırlı tutması Arap dünyasının sabrını zorlayabilir ve bölgesel istikrarı daha da tehlikeye atabilir.