• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Washington, Rusya‑Ukrayna Müzakerelerinden Çekiliyor mu?

SETA Foundation Posted On May 9, 2025
0
6 Views


Trump yönetimi, Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakere sürecinden çekilebileceklerini ve arabuluculuk rolünü bırakabileceklerini duyurdu.

Trump yönetimi, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın çözümüne yönelik müzakere sürecinden çekilebileceklerini ve bir anlaşmaya varılamaması halinde arabuluculuk rolünü bırakabileceklerini duyurdu. Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için başlatılan barış görüşmelerinden ABD’nin çekilebileceği yönündeki açıklamalar, diplomatik çözüm arayışlarında yeni bir belirsizlik yaratırken Washington’ın müzakerelerden çekilme sinyali hem bölgesel hem küresel anlamda kritik sonuçlar doğurabilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Ukrayna’daki barış çabalarına bağlılığını sürdürdüğünü ancak arabuluculuk rolünü azaltma niyetinde olduğunu kaydetti. Bakanlık Sözcüsü Tammy Bruce, ABD’nin artık “dünyanın her yerine uçarak” arabuluculuk yapmayacağını ve çözümün tarafların kendi inisiyatifleri ile gerçekleşmesi gerektiğini belirtti. ABD’nin bu yaklaşımı, Rusya ve Ukrayna arasındaki diplomatik çıkmazın artık çözüme kavuşturulması sorumluluğunu doğrudan tarafların üzerine bıramak istediğine işaret ediyor.

Başkan Trump, seçim kampanyasında Ukrayna’daki savaşı hızlı bir şekilde çözme vaadinde bulunmuş, ancak bu iddialı söylem süreç içinde değişikliğe uğrayarak daha uzun vadeli bir perspektife dönüşmüştü. Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte, Washington’ın aktif arabuluculuğunda gerçekleşen görüşmeler ilk başlarda umut verici ilerliyordu. Ancak Rusya’nın müzakere sürecinde bile saldırılarına ara vermemesi ve son olarak geçen ay Kiev’e yönelik büyük çaplı saldırılar gerçekleştirmesi sonrasında Trump barış anlaşmasına dair inancını yitirmeye başladı.

ABD’nin Ukrayna ile 30 Nisan’da imzaladığı mineral anlaşmasının hemen ardından barış görüşmelerinde arabuluculuk rolünü azaltabileceğini açıklaması, stratejik bir öncelik değişikliğine gidildiği şeklinde değerlendiriliyor. Washington’ın tarafların kendi çözümlerini üretmesi gerektiği yönündeki açıklaması, Trump yönetiminin barış sürecindeki tıkanıklık ve yavaş ilerlemeden duyduğu hayal kırıklığını yansıtırken aynı zamanda ABD’nin mineral anlaşmasıyla ekonomik hedeflerini büyük ölçüde güvence altına aldığı için diplomatik çabaları azaltmayı ve diğer küresel önceliklere odaklanmayı tercih edebileceği anlamına geliyor.

ABD’nin tutum değişikliğinin nedenleri arasında, Rusya’nın görüşmeler sırasındaki sert ve uzlaşmaz yaklaşımı öne çıkıyor. Rusya, Ukrayna’dan Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki egemenlik taleplerini terk etmesini ve NATO üyeliği hedefinden vazgeçmesini talep ediyor. Ukrayna ise bu şartları kabul edilemez buluyor. Rusya’nın Kırım’ı Ukrayna’ya iade etmek istememesi ve askeri operasyonlarına devam etmesi, müzakere masasındaki ilerlemeyi engelliyor.

Eski Başkan Biden, bu hafta BBC’ye verdiği demeçte Trump’ın barış görüşmelerinden çekilme ihtimaline karşı eleştirilerde bulundu. Biden, Demokrat Parti’nin genel tutumuyla uyumlu bir şekilde, Trump’ın Rusya politikalarını “sorumsuz” ve “Putin’e taviz veren” bir yaklaşım olarak nitelendirdi. Trump’ın Ukrayna’ya askeri yardımları kesme ve arabuluculuktan çekilme eğilimini de eleştiren Biden, bunu “ABD’nin küresel liderliğini zayıflatan ve Ukrayna’yı Rusya’nın insafına bırakan” bir hata olarak tanımladı. Demokrat Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer gibi isimler, Trump’ın bu politikasını iç politikada Cumhuriyetçi tabanın “izolasyonist” eğilimlerine oynama çabası olarak görüyor ve Ukrayna’ya desteği sürdürme konusunda Avrupa ile sıkı bir koordinasyon çağrısı yapıyor.

Trump yönetiminin geri çekilme ihtimalini güçlendiren nedenlerden biri olarak Avrupa Birliği’nin görüşmelerdeki sınırlı rolü gösteriliyor. Washington, AB ülkelerinin barış sonrası dönemde yükü paylaşmasını istiyor ancak Brüksel, büyük çaplı bir güvenlik gücü oluşturmak ve uzun vadeli yeniden inşa projelerini finanse etmek konusunda istekli görünmüyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın sınırlı ölçüde askeri destek sağlama yönündeki açıklamaları dışında, Avrupa genelinde güçlü bir destek bulunmuyor.  

ABD’nin arabuluculuk rolünden çekilebileceği yönündeki açıklamalarına, Ukrayna ve Rusya’dan farklı tepkiler geldi. Ukrayna, bu açıklamaları temkinli bir şekilde karşılarken Avrupa’nın daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın ateşkese yanaşmadığını ve Washington’ın çekilmesinin müzakereleri karmaşıklaştırabileceğini belirtti. Aynı zamanda Zelenski, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa liderleriyle yeni bir “barış planı” için görüşmelere başladığını duyurdu.

ABD’nin arabuluculuk çabalarından pek de memnun olmayan Rusya ise Ukrayna’nın doğrudan Moskova ile görüşmesi gerektiğini savunuyor.  ABD’nin kısa zaman çizelgesinin “karmaşık” olduğunu ifade eden Kremlin sözcüsü Peskov, Washington’ın arabuluculuğuna minnettar olduklarını, ancak barış anlaşmasının Ukrayna ile yapılması gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşım Rusya’nın görüşmeleri kendi şartlarına çekme çabası olarak yorumlanıyor.

Rusya son olarak Ukrayna’ya 7-9 Mayıs tarihleri arasında üç günlük ateşkes önerisinde bulundu ancak Zelenski bu öneriyi Rusya’nın uluslararası izolasyonunu hafifletmek ve Moskova’daki Zafer Günü kutlamaları için uygun bir atmosfer yaratmak amacıyla tasarlanmış bir “tiyatro gösterisi” olarak değerlendirerek reddetti. Kiev yönetimi alternatif olarak ABD’nin 2 ay önce önerdiği 30 günlük ateşkes planını öne çıkarıyor. Ukrayna ABD’nin önerdiği 30 günlük ateşkesi kabul etmiş, ancak Moskova bunu reddederek Ukrayna’ya yapılan askeri yardımın tamamen durdurulmasını talep etmişti.

Rusya açısından ABD’nin masadan çekilmesinin kısa vadede bir avantaj sağlayacağı ancak uzun vadede Moskova’yı olumsuz etkileyebileceği ileri sürülüyor. ABD’nin Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımları artırması veya Rus varlıklarını Ukrayna’ya aktarması gibi senaryoların gündeme gelebileceği belirtiliyor. Nitekim, Trump bu hafta 30 günlük koşulsuz ateşkes önerisini yeniden ön plana çıkardı ve çatışmalara ara verilmemesi halinde ek yaptırım tehdidinde bulundu. Trump yönetiminin Rusya’ya karşı uygulayabileceği “ikincil yaptırımlar” ile Moskova’nın Çin ve Hindistan gibi ülkelerle ticaretini zora sokabileceğine dikkat çekiliyor.

Ukrayna barış müzakerelerinde ABD’nin arabuluculuk rolünü azaltma ya da tamamen çekilme ihtimali, bölgesel ve küresel dengeler üzerinde önemli etkiler yaratma potansiyeli taşıyor. Trump yönetiminin müzakerelerden çekilme sinyali hem diplomatik çıkmazın derinleştiğini hem de Washington’ın stratejik önceliklerinde değişiklik yaşandığını göstermesi açısından önemli. ABD’nin bu tutumu, tarafların kendi çözümlerini üretme sorumluluğunu doğrudan üzerlerine bırakırken, Rusya’nın sert talepleri ve Ukrayna’nın kabul edilemez bulduğu şartlar barış sürecini zorlaştırıyor. 

Post Views: 6



You may also like
Amerikan İstihbarat Kurumlarında “Kızıl Korku”
May 9, 2025
İlk Kez Bir Amerikalı Papa Seçildi 
May 9, 2025
ABD ve İngiltere Arasında Ticaret Anlaşması
May 9, 2025
  • Recent

    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025
    • Turkish-American Relations in the Middle East under...
      April 4, 2025
    • Fidan’s Visit to Washington and Türkiye’s Strategic...
      March 29, 2025
    • The Limits of Trump’s Diplomacy
      March 22, 2025
    • Recession Fears Rattle U.S. Stock Market
      March 12, 2025
    • Kadir Ustun joined The Communications Directorate's...
      December 14, 2024
    • Kılıç Kanat joined The Communications Directorate's...
      December 13, 2024

  • Washington Gündemi

    • Amerikan İstihbarat Kurumlarında “Kızıl Korku”
      May 9, 2025
    • İlk Kez Bir Amerikalı Papa Seçildi 
      May 9, 2025
    • ABD ve İngiltere Arasında Ticaret Anlaşması
      May 9, 2025
    • Washington, Rusya‑Ukrayna Müzakerelerinden Çekiliyor...
      May 9, 2025
    • Amerikan Ekonomisi Yılın İlk Çeyreğinde Küçüldü 
      May 2, 2025
    • Ulusal Güvenlik Danışmanı Görevden Alındı
      May 2, 2025
    • Dış Politikada İlk 100 Gün
      May 2, 2025
    • Nadir Elementler Anlaşması İmzalandı
      May 2, 2025
    • Pentagon’da İkinci Signal Skandalı 
      April 25, 2025
    • Trump’ın Yeni Hedefi Fed
      April 25, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search