ABD Suriye’ye Yaptırımları Kaldırdı
ABD, Suriye’ye uyguladığı kapsamlı yaptırımları kaldırma kararı alarak önemli bir adım attı. Başkan Donald Trump, Körfez turu kapsamında Suudi Arabistan’da Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara ile bir araya geldikten sonra, Suriye’nin geleceği açısından kritik bir karara imza attı. Yıllardır süren iç savaş ve uluslararası izolasyon nedeniyle büyük ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan Suriye’nin kalkınması ve yeni yönetimin istikrarlı bir şekilde devam etmesi için bu hamle önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. ABD’nin kararının ardından bölgesel aktörlerden destek açıklamaları gelirken, bu adım, diğer ülkelerin de Suriye’ye yatırım yapmasının önünü açabilir. ABD kamuoyunda Trump’ın Suriye kararı destek bulsa da, muhafazakarlar ve bazı muhalif sesler, kararın gelecekteki etkileri konusunda kaygılarını dile getiriyor.
Başkan Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı, Suriye’nin yeniden uluslararası topluma entegre olabilmesi açısından tarihi bir fırsat yaratıyor. Yaptırımlar, özellikle Suriye hükümetinin devrik başkanı Beşar Esad’a yönelikti. Esad’ın düşmesinin ardından, Suriye’nin yeni yönetimiyle yapılan görüşmeler, bu yaptırımların kaldırılması için fırsat yarattı. Trump, bu adımı atarak sadece Suriye’nin yeniden inşa sürecine yardımcı olmayı değil, aynı zamanda bölgedeki stratejik çıkarlarını da gözetmiş oldu.
Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt, Trump’ın yaptırımların kaldırılması için Şara’ya bazı taleplerde bulunduğunu belirtti. Bunlar arasında, İsrail ile Abraham Anlaşmaları’nı imzalama, yabancı teröristlerin Suriye’den çıkarılması ve Suriye’nin kuzeyindeki DAEŞ üyelerinin tutuklu olduğu cezaevlerinin kontrolünü üstlenme gibi taleplerin yer aldığı ifade ediliyor. Ancak, Suriye yönetiminin bu talepleri ne ölçüde yerine getireceği ve nasıl bir uygulama süreci izleyeceği belirsiz. Yine de, bu tarihi gelişmenin sekteye uğramaması için Suriye yönetiminin önümüzdeki günlerde stratejik adımlar atması beklenebilir.
Trump, Suriye’nin yeniden inşasına yardımcı olmanın yanı sıra, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi bölgesel aktörlerle ilişkileri güçlendirme adına da kritik bir adım atmış oldu. Bu karar, aynı zamanda bölgesel istikrarın sağlanması için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.. Yaptırımların kaldırılması, yalnızca ekonomik olarak Suriye’yi yeniden canlandırma potansiyeli taşımıyor, aynı zamanda ABD’nin Orta Doğu’daki etkisini yeniden şekillendirmesine de olanak verebilir. Bu bağlamda istikrarın sağlanması Trump’ın Suriye’den çekilme politikası için de anlamlı bir zemin oluşturabilir.
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, yıllardır yaptırımların kaldırılmasını talep etmiş ve bu kararın ülkesinin geleceği için çok önemli olduğunu belirtmişti. Şara ve liderliğindeki hükümet, yaptırımların kaldırılmasının Suriye’nin yeniden inşası için kritik olduğuna inanıyor. Trump’ın bu kararı, Şara’nın hükümetinin uluslararası alanda daha fazla kabul görmesine yardımcı olacak ve bölgedeki stratejik ilişkileri pekiştirecektir. Ancak, bu kararın nasıl uygulamaya konulacağı ve uluslararası yatırımcıların Suriye’ye ne kadar güven duyacağı hala belirsizliğini koruyor.
Suriyeliler, Trump’ın yaptırımları kaldırma kararını coşkuyla kutlarken, geleceğe yönelik temkinli bir yaklaşım sergiliyorlar. Yaptırımların kaldırılması, yeni yönetimin ekonomik açıdan daha güçlü bir pozisyona gelmesini sağlasa da, birçok Suriyeli, bu adımın sadece bir başlangıç olduğunu ve gerçek değişimin zaman alacağını ifade ediyor. Yine de, Trump’ın bu kararı, Suriye’nin uluslararası topluma yeniden entegrasyon sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor. Bu kararın, Suriye’ye yönelik uluslararası izolasyonu hafifletme potansiyeli taşıdığı ve ekonomisinin yeniden canlanması için zemin hazırlayacağı düşünülüyor.
Trump’ın bu hamlesi, ABD için jeopolitik açıdan önemli bir kazanım anlamına geliyor. Yaptırımların kaldırılması ile Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin müttefiklerinin Suriye’ye yatırım yapmalarının önü açılırken, Rusya ve Çin gibi büyük aktörleri Suriye’den uzak tutmayı başarabilir. Bu noktada Trump’ın bölgesel aktörleri de denkleme sokma çabası Suriye’nin geleceğinin şekillenmesinde etkili olacaktır. Görüşmenin Suudi Arabistan’da gerçekleşmesi ve Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın da sürecin baş aktörü olarak konumlandırılması bu bağlamda önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Üçlü zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da telekonferansla dahil edilmesi ve Trump’ın Suriye konusunda açıklama yaparken daima Türkiye’yi zikretmesi de bu bağlamda önemli bir alan açıyor. Suudi Arabistan ve Türkiye, bu süreçte diplomatik kazananlar olarak ön plana çıkarken her iki ülkenin de Suriye’nin yeniden inşa sürecinden daha etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor. Suriye, yavaş ama istikrarlı bir şekilde, bölgesel bir çatışma alanından bölgesel bir işbirliği alanına dönüşün sinyallerini veriyor..
Trump’ın yaptığı açıklamalar ve Suriye’ye yönelik yapılan bu hamle, İsrail’in tepkisini çekti. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Suriye’nin yeniden yapılanmasının eski radikal unsurlar tarafından yönetilmesinin İsrail için büyük bir tehdit oluşturabileceği uyarısında bulundu. Netanyahu ve diğer İsrail yetkilileri, Suriye’nin gelecekteki politikalarını dikkatlice izleyeceklerini belirtti. İsrail, özellikle Şara’nın liderliğindeki yeni hükümetin, uluslararası topluma entegrasyon sürecinde daha dikkatli adımlar atması gerektiğini savunuyor. Benzer kaygılar ABD siyasetinin de gündeminde yer alıyor. Bazı Kongre üyeleri ve muhafazakarlar Şara’nın geçmişine atıf yaparak iki ülke arasında yapılacak işbirliğinin ABD ulusal çıkarlarına uygun olmayabileceğini ve birçok risk barındırdığını ifade ederek eleştiriyor.
Trump’ın yaptırımları kaldırması ve Şara ile birlikte poz vermesi, Suriye yönetiminin uluslararası tanınırlığı açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Trump, görüşme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin daha önce başına 10 bin dolar ödül koyduğu Şara’nın güçlü bir geçmişe sahip başarılı ve karizmatik bir lider olduğunu belirtti. Bu açıklama, yeni Suriye yönetiminin uluslararası meşruiyetini pekiştiren bir adım oldu.
Trump’ın Körfez ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar, Suriye için hem ekonomik hem de politik açıdan önemli bir kazanım sağladı. Daha önce “terörist” statüsünde değerlendirilen ve radikal gruplarla ilişkisi olduğu yönünde endişeler barındıran Ahmed Şara’nın ABD başkanı düzeyinde muhatap alınması, bu tartışmaları sona erdirmek için önemli bir gelişme olarak yorumlanabilir.. Suriye, hem politik hem de ekonomik anlamda yeni bir döneme girerken yaptırımların kaldırılması, ülkenin ekonomik sıkıntılarının aşılmasına yardımcı olacak önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.