ABD ve İran Nükleer Anlaşmaya Çok Yakın
Uzun süredir devam eden İran nükleer anlaşma müzakerelerinde son aşamaya gelindi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği tarafından kendilerine sunulan nihai metni ve İran’ın cevabını detaylı bir şekilde gözden geçirdiklerini ve hazırladıkları yanıtı AB yetkililerine gönderdiklerini duyurdu. İranlı yetkililer, AB tarafından sunulan anlaşma taslağına ilişkin görüşlerini 15 Ağustos’ta AB’ye iletmiş ve “ABD’nin gerçekçi ve esnek olması halinde nükleer anlaşmaya çok yakın olduklarını” dile getirmişti.
İran’ın yanıtını “makul” olarak niteleyen AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Borrell de ABD’den olumlu yanıt gelmesi halinde kısa süre içinde İran ile nükleer anlaşmaya varılabileceğini kaydetmişti. Washington, Tahran’ın anlaşmadaki taahhütlerini yeniden tam olarak uygulamaya başlamasını, İran ise ABD’nin anlaşmaya dönerek tüm yaptırımları kaldırmasını ve anlaşmadan tekrar ayrılmayacağına dair güvence vermesini talep ediyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliğinin taslak metnine ilişkin İran’ın görüşlerini AB aracılığıyla almıştık. Bu konudaki incelemelerimiz bitti ve AB’ye yanıt gönderdik” ifadelerini kullandı. Bakanlık, ABD’nin verdiği yanıtın içeriği konusunda herhangi bir detay paylaşmadı. Price geçen hafta yaptığı açıklamada nükleer anlaşmayı canlandırmanın tek yolunun “İran’ın gereksiz taleplerinden vazgeçmesi” olduğunu belirtmişti.
Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Koordinatörü John Kirby, “Başkan, İran’ın nükleer silah kapasitesine ulaşmasını önlemek için burada diplomatik bir sonuç elde etmeye kararlı” ifadelerini kullandı. İran’ın bazı tavizler verme kararı aldığını bu nedenle anlaşmaya daha yakın olduklarını dile getiren Kirby, “Farklar devam ediyor. Henüz orada değiliz” şeklinde konuşarak anlaşmaya varma konusunda hala bazı pürüzlerin bulunduğuna işaret etti.
ABD yönetimindeki üst düzey bir yetkili Reuters’e yaptığı açıklamada ABD’nin iddia edildiği gibi anlaşma konusunda tavizler vermediğini ama İran’ın öne sürdüğü koşulların önemli bir kısmını geri çektiğini ileri sürdü. Yetkiliye göre bu koşullar arasında İran’ın, uluslararası denetçilerin nükleer programla ilgili başlattıkları soruşturmalara son vermesi yönündeki talebinden vazgeçmesi de bulunuyor. ABD ve İran arasında görüş ayrılığının hala sürdüğünü ve nihai anlaşmaya ulaşmanın beklenenden uzun sürebileceğini kaydeden yetkili, ülkesinin istediği anlaşmaya göre, İran’ın sınırlı seviyelerin üzerinde uranyum zenginleştirmesinin ve stoklamasının yasaklanacağını belirtti.
“Sınırlı seviyeden” kasıt İran’ın anlaşmadan ayrılarak yeniden nükleer silah yapmaya girişmesi durumunda elindeki zenginleştirilmiş uranyum ile bunu 6 aydan kısa bir sürede gerçekleştiremeyecek olması anlamına geliyor. Yetkili ayrıca İran’ın Fordo’da bulunan yer altı nükleer tesislerindekiler dahil olmak üzere tüm gelişmiş santrifüjlerini durdurması gerektiğini sözlerine ekledi.
İran’ın öne sürdüğü Devrim Muhafızları’nın ABD’de Yabancı Terörist Organizasyonlar (FTO) listesinde çıkarılması gibi şartlar anlaşmayı zora sokan maddeler arasında bulunuyor. İran’ın ABD’nin yeniden anlaşmadan ayrılmayacağına dair güvence talep etmesi de Biden yönetiminin nükleer anlaşmayı yasal bağlayıcılığı bulunan bir anlaşma olarak değil politik bir tercih ve yaklaşım olarak değerlendirmesinden dolayı mümkün görünmüyor.
Tahran yönetimi de bir açıklama yayınlayarak ABD’nin yanıtını aldıklarını duyurdu. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, yaptığı açıklamada, AB yetkilileri tarafından sunulan anlaşma taslağına ilişkin ABD’nin yanıtını aldıklarını söyledi. Washington’un yanıtının AB aracılığıyla kendilerine iletildiğini aktaran Kenani, “ABD tarafının görüşlerinin detaylı incelenmesine başlandı. İran, incelemeyi tamamladıktan sonra bu konudaki görüşlerini AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e iletecek” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, İran’ın nükleer programını en yüksek ulusal güvenlik tehditleri arasında sayan İsrail yönetimi, Tahran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmaya başından itibaren karşı çıkıyor. İran ile yürütülen müzakereleri yakından takip eden İsrail, Biden yönetimine anlaşmayı imzalamaması yönünde çağrıda bulundu.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan İsrail Başbakanı Yair Lapid, ABD Başkanı Joe Biden’in “İran’ın nükleer silah geliştirmesini engelleyeceği” yönünde verdiği sözü yerine getirmediğini ileri sürdü. Lapid bu anlaşma ile İran’ın yılda 100 milyon dolar fazladan kazancı olacağını ve İran’ın sadece iki yıl içinde santrifüj geliştirip, kurması ve çalıştırmasına imkân sağlayacağını ifade etti. İsrail’in bu anlaşmaya taraf olmadığına vurgu yapan Lapid, anlaşmanın hiçbir şekilde İsrail’i bağlamayacağını ve “İran’ın nükleer programının engellenmesi için her türlü aracı devreye sokacaklarını” kaydetti.
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015 yılında imzalanan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPAO) olarak bilinen nükleer anlaşmanın canlandırılması çabaları yaklaşık 16 aydır Avusturya’nın başkenti Viyana’da Avrupa Birliği koordinatörlüğünde yürütülüyordu. Müzakerelerde ABD’nin yeniden anlaşmaya dönmesi, İran’ın ise anlaşma şartlarını tam olarak uygulamaya başlaması hedefleniyordu.