ABD ve Rusya Ukrayna Görüşmelerine Hazırlanıyor
Biden yönetiminin Ukrayna sınırına askeri yığınak yapan Rusya’yı işgalden vazgeçirme çabaları devam ediyor. Son bir ay içerisinde iki kez telefon görüşmesi yapan ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin mevcut sorunların çözümü için diplomatik temasların devam ettirilmesi konusunda uzlaştıklarını açıklamıştı. Amerikalı yetkililer önümüzdeki hafta içinde Rus heyetleri ile üç ayrı görüşmeye katılacak. İlk görüşme 10 Ocak Pazartesi günü Cenevre’de yapılacak. 12 Ocak’ta NATO-Rusya Konseyi toplantısı Brüksel’de gerçekleştirilirken 13 Ocak’ta da üçüncü bir toplantı Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde Viyana’da yapılacak.
Rusya uzun süredir, Ukrayna meselesi, Belarus mülteci krizi ve enerji tedariki hususunda yaşanan sorunlar nedeniyle ABD, NATO ve AB’nin dış politika gündemini meşgul ediyor. Rusya’nın Ukrayna sınırında askeri yığınağını artırması nedeniyle gerilen ABD-Rusya ilişkileri, Putin’in ABD ve NATO karşıtı söylemlerini sertleştirmesiyle daha da gergin bir hal almıştı. Kremlin sorunların çözümüne yönelik taleplerini içeren bir anlaşma taslağı hazırlamış ancak bu istekler Biden yönetimi tarafından kabul görmemişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bölgede artan gerilimi diplomasi yoluyla çözmeye çalışacaklarını ve Ocak ayında Rus yetkililerle görüşmelere başlayacaklarını açıklamıştı.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Rusya ile gelecek hafta yapılacak güvenlik görüşmelerinde ABD ve müttefikleri, seçim müdahalesi, silah anlaşmaları, Ukrayna krizi ve diğer konular gündeme alınacak. Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki konuyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD heyetlerinin Rusya’nın Avrupa’daki güvenlik faaliyetleriyle ilgili endişelerini dile getireceklerini söyledi. Psaki, görüşmelerde Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi, Gürcistan’a askeri müdahalede bulunması, askeri anlaşmaları ihlal etmesi ve muhalif isimlerin zehirlenmesi gibi konuların dile getirileceğini söyledi.
Psaki “son yirmi yılda iki komşu ülkeyi işgal eden, diğer ülkelerde seçimlere müdahale eden, yabancı topraklarda suikast girişiminde bulunmak için kimyasal silahlar kullanan ve uluslararası silah kontrol anlaşmalarını ihlal eden Rusya’dır. Biz ve müttefiklerimiz, önümüzdeki günlerde, haftalarda ve kesinlikle bu görüşmelerin bir parçası olarak Rusya ile bu sorunları ve diğer sorunları gündeme getireceğiz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri faaliyetleri konusunun da ele alınacağını söyleyen Psaki, Donbas bölgesindeki mevcut çatışmanın çözümü için Minsk Anlaşmasını desteklemeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Psaki, “Rusya’nın da daha önce hemfikir olduğu Avrupa güvenliği temel prensipleri temelinde hiçbir ülkenin sınırları güç kullanılarak yeniden çizilemez ve devletler egemenlik hakları gereğince hangi kurumlarla çalışacaklarına karar verme yetkisini haizdir” ifadelerini kullanarak Ukrayna’nın NATO ile ortaklık kurabileceğine ve Rusya’nın bunun aksi yönde bir talepte bulunamayacağına atıfta bulundu. Psaki, son olarak Başkan Biden’ın Rusya ile Batı arasındaki bazı konularda ilerlemenin mümkün olduğunu, ancak Putin’in bazı taleplerinin uygulanabilir olmadığını açıkça belirttiğini söyledi. Psaki, Rusya’nın taleplerini madde madde ele almayacaklarının altını çizerken ilerlemede fayda sağlamayacağını düşündükleri için görüşmeleri kamuoyuna açık bir şekilde yapmayacaklarını da sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in NATO müttefiki Doğu Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri faaliyetlerine karşı birlik çağrısı yaptığı bildirildi. ABD’nin, NATO müttefikleriyle yakın iş birliği ve diyalog yoluyla gerilimi azaltma konusundaki taahhütlerinin arkasında olduğunu belirten Blinken, Bükreş Dokuzlusu olarak bilinen ülkelerin dışişleri bakanlarıyla Ukrayna meselesini görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Blinken görüşmelerde müttefiklerin ortak savunma konusunda birlik halinde, hazır ve kararlı bir NATO duruşu sergilemeleri çağrısında bulundu. Blinken ayrıca ABD’nin Transatlantik güvenliği ve NATO’nun 5. maddesi konularında vermiş olduğu taahhüdün arkasında bulunduğunun altını çizdi. Rusya, Ukrayna örneğinde olduğu gibi Doğu Avrupa ülkeleri için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu ülkelerin NATO’ya alınmasına şiddetle karşı çıkan Kremlin yönetimi Doğu Avrupa’daki NATO askeri unsurlarının azaltılmasını istiyor.
Dışişleri Bakanı Blinken ayrıca Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Washington’da bir araya geldi. İki bakan ikili ilişkileri ilgilendiren konuların yanı sıra gündemdeki Ukrayna kriziyle ilgili görüş alışverişinde bulundu. Blinken ortak basın açıklamasında “ABD ve Almanya, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik eylemlerini, Avrupa’da barış ve istikrara ciddi bir meydan okuma olarak görüyor. Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığmasının yanı sıra, bunu Ukrayna’nın kışkırttığı şeklinde gittikçe sertleşen söylemini de kınıyoruz. Rusya’nın bu tavrı, tilkinin, ‘kümesteki tavuklar tehlike oluşturuyordu dolayısıyla kümese saldırmaktan başka seçenek kalmadı’ demesine benziyor” ifadelerini kullandı.
Baerbock da konuşmasında “Rusya’nın eylem ve faaliyetlerinin net bir amaca yönelik olduğu konusunda hem fikir olduğumuzu belirttik. Ukrayna’nın egemenliğinin Rusya tarafından bir kez daha ihlal edilmesinin çok ağır sonuçları olacağını konusunda fikir birliği içerisinde olduğumuzu ifade ettik” açıklamasını yaptı. Baerbock, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı tavrının sürmesi halinde Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattından gaz alımının sürmesinin mümkün olamayacağını da dile getirdi. Başkan Biden ve Şansölye Angela Merkel geçen Temmuz ayında Washington Bildirgesini imzalamış ve Rusya’nın komşularını baskı altında tutmak ya da tehdit etmek için enerjiyi bir silah olarak kullanmasına izin verilmemesi gerektiği konusunda anlaştıklarını açıklamışlardı.
ABD Başkanı Joe Biden da Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ile Pazar günü bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Biden, Zelenskiy’e Rusya’nın işgali durumunda ABD ve ortaklarının destek taahhüdünü yineledi. İki lider, gelecek hafta başlayacak NATO-Rusya Konseyi’ndeki ikili Stratejik İstikrar Diyaloğu ile Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı’ndaki diplomatik çabalara da desteğini dile getirdi. NATO üyesi olmayan Ukrayna, birliğe katılmak için 10 yıldan uzun süredir yaptığı üyelik başvurusunun sonuçlanmasını bekliyor. Rusya ise Ukrayna’nın üyeliğe kabulüne sert bir biçimde karşı çıkıyor.