ABD’de Irkçı Terör: Buffalo Silahlı Saldırısı
New York eyaletinin Buffalo kentinde bir markete düzenlenen ırkçı saldırıda 10 kişi hayatını kaybetti. ABD Başkanı Biden eşiyle birlikte taziye için gittiği kentte gerçekleştirdiği konuşmasında 18 yaşındaki Payton Gendron’un beyaz üstünlüğüne inandığı için gerçekleştirdiği silahlı saldırıyı bir yerli terör eylemi olarak nitelendirdi. Ağırlıklı siyahların yaşadığı bölgede saldırı gerçekleştirmek için evinden yaklaşık 300 kilometre seyahat ettiği anlaşılan Gendron bir gün önce Buffalo’da olduğunu ve saldırının gerçekleştiği süpermarkette keşif yaptığı ortaya çıktı. Saldırının ardından oldukça duygusal bir konuşma yapan Biden, beyaz üstünlüğü düşüncesinin uzun zamandır büyümesine göz yumulduğunu ancak artık toplumsal kültürlerinde böyle bir zehrin yerinin olmadığını vurguladı.
Medya ve siyasetin, öfkeli ve yabancılaşmış bireyleri radikalize ettiğini söyleyen Biden tüm Amerikalıları beyaz üstünlüğü ideolojisini reddetmeye çağırdı. Saldırı Biden’ın henüz bir mesafe alamadığı silah reformu konusunu da tekrar gündeme taşıdı. Saldırıda kullanılan veya kullanılması planlanan tüm silahlar fail tarafından yasal yollarla edinilmiş. 18 yaşındaki Gendron’un lisede cinayet ve intihardan bahsettiği ruh sağlığı değerlendirmesinin bu silahları sıradan bir mağazadan satın almasına engel teşkil etmediği anlaşılıyor. Ulusal Güvenlik Konseyi İç Güvenlik Danışman Yardımcısı Josh Geltzer, Biden yönetiminden ateşli silahlarla ilgili yeni önlemlerin gelebileceğini söyledi ancak ayrıntı vermedi. Biden ise Beyaz Saray’ın bu konuyla ilgili yapabileceklerinin sınırlarını kabul etti ancak Kongre’yi ikna etmeye çalışmaktan vazgeçmeyeceğinin altını da çizdi.
Wall Street Journal, saldırganın profilini detaylarıyla incelediği haberinde, Gendron’un Kasım 2021’den çekimden önceki geceye kadarki günlük kayıtları ve beraberindeki 180 sayfalık bir belgenin, onun karanlık, izole, komplocu ve paranoyak ve şiddet dünyasını yansıtmakta olduğunu ve son yıllarda aşina olunan bir tipin özelliklerini taşıdığını ileri sürdü: Yalnız, sosyal olarak izole edilmiş, zihinsel olarak sorunlu ve interneti kitlesel şiddet ilhamı olarak kullanan bir kişi. Kendini faşist olarak tanımlayan Gendron’un, katliamdan önce siyahlar ve Yahudiler hakkında nefret dolu sosyal medya içeriği paylaştığı ve saldırısını titizlikle planladığı belirtildi. Beyaz üstünlüğü ideolojisinin önemli argümanlarından olan ‘büyük değiştirme’ teorisine inanan Gendron yazdıklarında 2019 yılında Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye düzenlenen ve 51 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı temel motivasyon kaynağı olarak gösterdi.
Beyaz üstünlüğünü savunan çevrelerde başlayan ve şu an ülkedeki pek çok Cumhuriyetçi arasında açık veya örtülü olarak onaylandığı belirtilen ‘değiştirme teorisi’ sağ siyasette gittikçe daha fazla ana akım haline geldi. Aslında 1900’lerin başından ülke gündemine sert biçimde giren ve 40 yıl boyunca ülkeye göçmen girişini sınırlayan 1924 Göç Yasasını şekillendiren ideolojinin mimarı The Passing of the Great Race adlı kitabın yazarı Madison Grant olarak görülür. Yakın zamanda ise 1990’da North Carolina senatörünün ‘beyaz eller’ isimli reklam kampanyasında tekrar sağ siyasete taşınan teori esasen ülkenin değişen demografik yapısı nedeniyle, gelecekte beyazların ülkede azınlık durumuna düşeceği endişesine dayanıyor.
Eski Başkan Trump da bu teoriyi temel alan bir şekilde, 2016’da göçmen karşıtlığını merkeze alan bir kampanya yürütmüştü. 2020’de seçimleri kaybetmesinde “yasadışı göçmen seçmenlerin” etkisi olduğunu öne sürmüştü. Değiştime teorisi beyaz üstünlükçü çevrelerde filizlendi ancak zamanla Trump’ın ‘beyaz öfkeyi’ siyasette görünür kılmasının önemli bir aracı haline geldi. Sağ siyasetteki bu tutum elbette toplumun eğilimlerinden bağımsız değil. Nitekim 2021 tarihli bir ankete göre Amerikalıların üçte biri ülkede bir grup insanın kendi politik çıkarları için nüfus artırımı yoluyla Amerikalıların yerine göçmenlerin geçmesi için çalıştığına inanıyor.
Temsilciler Meclisi 222-203 oyla, yerel terörizmi önlemeyi ve beyaz üstünlükçülerin şiddet içeren aşırılık tehdidiyle mücadele etmeyi amaçlayan bir yasa tasarısını kabul etti. Geçirilen 2022 Yurtiçi Terörü Önleme Yasası, bir sonraki aşamada değerlendirilmek üzere Senato’ya gidecek. Temsilciler Meclisi üyeleri, Buffalo’daki trajedinin ardından harekete geçme baskısı altındalar ancak son derece kutuplaşmış siyasi iklim herhangi bir önemli politika değişikliğinin Kongre’nin her iki kanadından da geçmesini zorlaştırıyor. Yurtiçi Terörizmi Önleme Yasası ile İç Güvenlik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve FBI’da özel olarak yerel terörizme odaklanan ofisler kurulacak.
Perşembe günü ilk görülen ilk mahkemede Gendron birinci dereceden cinayetle suçlandı ve duruşma 9 Haziran’a ertelendi. Sanık duruşmada mahkeme tarafından atanan üç avukat tarafından temsil edildi. Saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları ve aile üyeleri duruşma salonuna akın etti. Mahkeme salonunda oturan bir kadının, Gendron mahkeme salonundan çıkarken “Payton, sen bir korkaksın” diye bağırdığı duyuldu. Gendron davasının önümüzdeki dönemde Amerika’daki ırkçılık ve beyaz üstünlüğüne dayanan silahlı şiddet ve terör meselelerinin gündemde kalmasını sağlayacağı açık.