ABD’den Rusya’nın Tahıl Anlaşmasından Çekilmesine Tepki
Rusya, geçen yıl Türkiye ve BM arabuluculuğu çabalarıyla imzalanan ve bugüne kadar Ukrayna limanlarından milyonlarca ton tahılın dünyaya ulaştırılmasını sağlayan Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı istedikleri şartlar yerine getirilmediği sürece yeniden uzatmayacağını duyurdu. Karara tepki gösteren Washington, anlaşmanın son bulmasının gıda güvenliği kapsamında neden olabileceği olumsuz etkilere dikkat çekerek, karardan geri dönülmesi çağrısı yaptı. Rusya ve Ukrayna, Türkiye’nin arabuluculuğuyla savaşın küresel gıda fiyatları üzerindeki etkisini azaltmak için 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da düzenlenen törenle Tahıl Koridoru Anlaşması‘nı imzalamıştı. Belirli periyotlarla dört kez uzatılmış olan anlaşmanın süresi son olarak 18 Mayıs’ta iki aylığına uzatılmış ve 18 Temmuz tarihinde bu süre dolmuştu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova’nın tahıl gemileri tarafından kullanılan deniz koridorunu kapattığını ve artık kuzeybatı Karadeniz’deki gemiler için güvenlik garantisi vermeyeceğini duyurdu. Rusya aylardır anlaşma şartlarının tam olarak yerine getirilmediğini ileri sürerek anlaşmayı uzatmamakla tehdit ediyordu. Rusya anlaşmayı iptal etmesine gerekçe olarak kendi gıda ihracatında engellerle karşılaşmasını ve yeterince fayda sağlayamamasını gösterirken Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Moskova’nın hedeflerine ulaşıldığında Ukrayna’nın Karadeniz limanlarından yapılan ihracata yeniden izin verebileceklerini dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı yazılı açıklamada Rusya’nın Karadeniz Tahıl Girişimi’ne katılımını askıya alma kararından derin üzüntü duyduklarını belirtti. Rus hükümetinin gıdayı silah olarak kullanmaya devam ettiğinin altını çizen Blinken, bu durumun dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca savunmasız insana zarar verdiğini kaydetti. Rusya’nın anlaşmadan çekilme gerekçesi olarak öne sürdüğü iddiaları yalanlayan Blinken, BM’nin Moskova tarafından dile getirilen endişelere açıklık getirmek üzere ABD, AB, İngiltere ve özel sektör temsilcileriyle koordinasyon sağlayarak, Rusya’nın rekor gıda ihracatı gerçekleştirmesini kolaylaştırdığını savundu. Rusya’nın gıda ve gübre ihracatı üzerinde hiçbir G7 yaptırımı bulunmadığını belirten Blinken, “Rusya ne yazık ki Dünya Gıda Programına katkıda bulunmuyor ve ihracatı dünyanın en yoksul ülkelerine değil daha yüksek gelirli ülkelere odaklanıyor” dedi. Rusya’nın kararının, geçen hafta Suriyelilere sınır ötesi insani yardımı yeniden yetkilendiren BM Güvenlik Konseyi kararını veto etmesiyle de paralellik gösterdiğini ileri süren Blinken, “Bu sinsice eylemler dünyanın en savunmasız kesimlerine zarar vermektedir” ifadelerini kullandı. Rusya Hükümetini kararından dönmeye ve Anlaşmayı uzatmaya çağıran Blinken, ABD’nin “hayat kurtaran Karadeniz Tahıl Girişimi’nin genişletilmesi ve hem Ukrayna hem de Rus tahılının dünya pazarlarına ulaştırılması yönündeki çalışmaları dolayısıyla BM ve Türkiye’ye müteşekkirdir olduğunu” kaydetti.
Düzenlediği basın toplantısında da BM ve Türkiye’nin aracılık ettiği anlaşmanın, Rusya’nın Ukrayna limanlarını işgal edip abluka altına almasının ardından gerekli hale gelmiş olduğunu hatırlatan Blinken, Tahıl ve diğer gıda ürünlerinin Ukrayna’dan çıkıp dünya pazarlarına ulaşmasına imkân sağlayan anlaşmanın 32 milyon ton gıda ürününün farklı ülkelere ulaştırılmasına yardımcı olduğunu söyledi. Rusya’nın eylemini “Ukrayna’ya karşı savaşında gıdayı silah olarak kullanma” şeklinde tanımlayarak karar nedeniyle gıdaya ihtiyaç duyan yerlerin zor durumda kalacağını ve gıda fiyatların yükselmeye başlayacağını kaydeden Blinken, “Sonuç olarak bu vicdansızlıktır. Böyle bir şey olmamalı. Bu durum mümkün olduğunca çabuk düzeltilmelidir. Umarım her ülke bunu çok yakından izliyordur. Rusya’nın, dünyanın dört bir yanında umutsuzca gıdaya ihtiyaç duyan insanların gıdadan mahrum bırakılmasından ve pek çok ülkenin çok zor bir enflasyon yaşamaya devam ettiği bir dönemde fiyatların yükselmesine katkıda bulunmaktan sorumlu olduğunu göreceklerdir” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby de basın toplantısında Rusya’nın kararını “tehlikeli ve sorumsuzca” bulduklarını söyledi. Rusya’nın Ukrayna limanlarına yönelik ablukasını sürdürme ve bu tahılın pazarlara ulaşmasını engelleme kararının dünyanın her yerindeki insanlara zarar vereceğini belirten Kirby, “Rusya bu askeri saldırganlık eyleminin sonuçlarından tamamen ve tek başına sorumlu olacaktır” ifadelerini kullandı. Rusya’nın anlaşmayı askıya almasının bir sonucu olarak küresel buğday mısır ve soya fasulyesi fiyatlarında hemen bir artış görüldüğüne dikkat çeken Kirby, Rusya hükümetine kararını derhal geri almaya çağrısında bulunduklarını belirtti. Uygulanan yaptırımların, “Rus propagandasının aksine, Rus gıda ve gübresini hedef almadığını” belirten Kirby, “Ukrayna tahılının dünyanın geri kalanına ulaşmasını sağlamak için diğer ülkelerle birlikte çalışmaya ve Ukrayna’nın bu tahılı, başka yollardan da olsa, umutsuzca ihtiyaç duyan pazarlara ulaştırma çabalarını desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adam Hodge de twitter üzerinde paylaştığı açıklamasında Rusya’nın anlaşmayı askıya almasının gıda güvensizliğini daha da kötüleştireceğini ve dünya çapında milyonlarca savunmasız insana zarar vereceğine dikkat çekti. Anlaşma, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonucunda artan gıda fiyatlarının düşmesine yardımcı olduğunu hatırlatan Hodge, “sevk edilen 32 milyon metrik ton tahıl ve gıda maddesinin yarısından fazlası, dünyanın gıda konusunda en güvensiz bölgelerinden bazıları da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelere gitmiştir ve bu sayede gıda fiyatları düştüğünden dolayı anlaşma kapsamında yapılan her sevkiyat dünyanın en yoksul ülkelerindeki sıkıntıların azaltılmasına katkıda bulunmuştur” ifadelerini kullandı. “Rusya’nın Anlaşmaya katılımını askıya almasının bir sonucu olarak küresel buğday fiyatlarında şimdiden bir artış görüyoruz” diyen Hodge, Rusya’yı acilen kararından dönmeye çağırdıklarını ifade etti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, Rusya’nın tarım bankasının bir yan kuruluşunun SWIFT uluslararası ödeme sistemine bağlanması karşılığında Ukrayna’dan Karadeniz’e güvenli tahıl ihracatına izin veren bir anlaşmayı uzatmasını önerdiği belirtiliyor. Rusya’nın anlaşmadan çekilme kararıyla ilgili açıklamalarda bulunan Guterres, Rus gıda ve gübre ürünlerinin dış ticaretindeki engellerin farkında olduğunu ve anlaşmayı canlı tutmak için Putin’e yeni bir teklifle mektup yazdığını söyleyerek önerisinin dikkate alınmamış olmasından dolayı derin bir hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi. Guterres mektubunda, Mutabakat zaptının imzalanmasından sonra alınan tedbirlerle Rusya’nın tahıl ticaretinin yüksek ihracat hacimlerine ulaştığını ve gübre piyasalarının istikrara kavuştuğunu ve Rus ihracatının neredeyse tam kapasiteye ulaştığını kaydediyor.
BM’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlara rağmen ticareti kolaylaştırmak için ABD, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği’nden lisanslar almak ve özel sektöre açıklama ve rehberlik sağlamak gibi eylemleri de özetlenen mektupta, ayrıca BM’nin bankacılık ve özel sektörde “özel çözümler” bulmak için nasıl çalıştığı ve bu kapsamda Rusya Ziraat Bankası için SWIFT uluslararası bankacılık ağı dışında “özel bir ödeme mekanizması” kurulması da yer aldığı belirtiliyor. Genel Sekreter, Rusya’nın kararından üzüntü duymakla birlikte, bu kararın hem Ukrayna hem de Rusya’dan gıda ürünleri ve gübrelerin uluslararası pazarlara ulaştırılmasına yönelik çabaları durdurmayacağı konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Anlaşmanın devam etmesi için farklı bir teklif getiren Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, Karadeniz tahıl sevkiyatı anlaşmasının devam etmesi gerektiğini ve Moskova’nın çekilmesinin ardından Rusya’nın katılımı olmadan da işleyebileceğini söyledi. Zelenskiy Telegram uygulaması üzerinden paylaştığı bir mesajda BM Sekreteri Guterres ile yaptığı telefon görüşmesinde ikilinin “gıda güvenliği ve Karadeniz üzerinden gıda sevkiyatının yenilenmesi için ilgili ülkelerle birlikte çalışma” konusunda mutabık kaldıklarını belirtti. Zelenskiy ülkesinin Türkiye ve BM ile birlikte çalışarak Rusya’nın katılımı olmadan anlaşmayı sürdürmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ise Rusya’nın anlaşmadan çekilmesinin ardından New York’ta BM’deki ortaklarıyla bir sonraki adımlar konusunda acil istişarelerde bulunduklarını duyurdu.
Ukraynalı yetkililer daha önce de anlaşmanın uzatılması konusunda bir uzlaşma sağlanamaması durumunda tahıl satışı için alternatif yollarının bulunduğunu belirtmişti. Ukrayna Tarım Bakanı Mykola Solsky, farklı alternatiflerin mevcut olması nedeniyle ortada bir kıyamet senaryosu görmüyoruz. Ukraynalı tüccarlar ve çiftçiler, birçok farklı ihracat yolu oluşturabileceklerini gösterdiler” şeklinde konuştu. Mevzubahis alternatif yollar hakkında bilgi vermeyen Solski olası bir kötü durumda bu rotalardan tahıl ihracına devam edeceklerini ifade etmişti.
Anlaşmaya aracılık eden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kararın ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile anlaşma hakkında konuşacağını söyleyerek anlaşmanın yeniden canlandırılabileceğine dair umut verdi. Erdoğan körfez turu öncesi havalimanında gazetecilere yaptığı açıklamada “Bugünkü açıklamaya rağmen, Rusya Federasyonu Başkanı dostum Putin’in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Dışişleri bakanı Hakan Fidan’ın mevkidaşıyla görüşeceğini söyleyen Erdoğan “seyahatten döner dönmez Sayın Putin’le ben de görüşmelerimi yapacağım. Kendisiyle ağustos ayında ülkemizde bir araya geldiğimizde tüm bu hususları görüşme fırsatını da bulacağız. Ayrıca Rus tahıl ve gübresinin sevkinin önünün açılması noktasında nasıl hareket edebileceğimizi de istişare edeceğiz” şeklinde konuştu.
Anlaşmayla ilgili kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, “İstanbul’da Tahıl Koridoruyla ilgili çalışmaları yürüten bir heyet var. Bunlar şu an itibariyle Milli Savunma Üniversitemizde bu çalışmayı birlikte yürütüyorlar. Biz bugün gerek Dışişleri Bakanım muhatabıyla bir görüşme yapacak ve bu görüşmeyle birlikte temenni ediyorum ki süratle bir mesafe alırız ve aralık vermeden yolumuza devam ederiz. Belki bu arada bizler Ağustos’u beklemeden Sayın Putin’le de bir telefon görüşmesiyle adımlarımızı atarız” ifadelerini kullandı.
Moskova yönetimi uzun süredir Tahıl Sevkiyatı Anlaşmasından beklediği kadar fayda sağlayamamaktan şikâyet ediyordu. Ukrayna’nın tahıl ihracatı anlaşmanın imzalanmasının ardından kısa süre içinde savaş öncesi oranlarına ulaşırken Rusya kendi ihracat rakamlarının çok gerisinde kalmıştı. Tarım ürünleri konusunda Rusya’ya yönelik herhangi bir yaptırım olmasa da taşımacılık, bankacılık ve sigortacılık gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin yaptırımlara maruz kalmaktan çekinmesinden dolayı Rusya gübre ve tarım ürününü ihraç etme konusunda sıkıntı yaşıyordu. Daha önce de anlaşmadan çekilmiş ve kısa süre sonra geri dönmüş olan Rusya’nın rahatsız olduğu konularda çözüm bulunmasını ve kendilerine garanti verilmesini talep etmişti.
Moskova ayrıca anlaşma kapsamında, Rusya’dan tarım ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmak ve dünyadaki gıda güvenliği durumunu daha da iyileştirmek için Batı’nın Rusya’ya uyguladığı bir dizi ekonomik kısıtlamanın kaldırılmasını talep ediyordu. Rusya anlaşmanın 18 Mayıs’tan sonraya uzatılması karşılığında, Rus Ziraat Bankası’nın (Rosselkhozbank) SWIFT’e yeniden bağlanmasını ve gıda ve gübre ihracatında yer alan Rus şirketlerine ait varlık ve hesapların blokajının kaldırılmasını talep etmişti. Moskova ayrıca gübre üretiminin hayati bir unsuru olan amonyak akışının, Ukrayna tarafından bloke edilen Togliatti-Odessa boru hattı üzerinden yeniden başlatılmasını istiyordu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, en kısa sürede Rus gıda ve gübre ihracatının önünde duran engelleri kaldırmaya çalışacakları sözü vermişti.