Amerikan Ekonomisinin Ana Gündemi: Enflasyonla Mücadele
Normale dönüş sinyalleri vermesine rağmen 2022 yılı ABD ekonomisi için oldukça çalkantılı geçti: Çin’deki kapanmalar ve Ukrayna savaşı nedeniyle tedarik zincirinde yaşanan sorunlar benzin fiyatlarının ilk kez 5 doların üzerine çıkmasına, enflasyonun 1980’lerden beri görülmeyen seviyelere ulaşmasına ve faiz oranlarının yükselmesine neden oldu. Bunlara rağmen istihdam rakamlarının tarihi seviyelerde yüksek seyretmesi ve tüketim harcamalarının 2021 seviyelerinde gerçekleşmesi iyi haberler olarak öne çıktı. Amerikalıların kişisel tasarruf oranı ise pandemi sırasında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı zira birçok çalışan işe gidip gelme masraflarından tasarruf etmekle birlikte harcamaları teşvik eden hükümet tedbirlerinden yararlandı. Ancak hane tasarruf oranı %2.4 ile 2005’ten bu yana en düşük seviyeye indi.
Enflasyon ise 2022’de en çok gündeme gelen ekonomi konularından biri oldu. Wall Street Journal’ın haberine göre içinde bulunduğumuz enflasyon dalgasından en fazla etkilenen kitle orta gelir grubu oldu. Analize göre normalde yoksul gruplar üzerinde gizli bir vergi olarak görülen enflasyon bu sefer orta gelir grubunun standartlarına darbe vurdu. Kongre Bütçe Ofisi tarafından yapılan araştırmalara göre, tarihi oranda yüksek istihdam oranlarından faydalanan birçok düşük gelirli hane iş buldu ve bu grupların aldıkları ücret artışları ortalama yaşam masrafı artışlarından fazla oldu. Bununla birlikte federal nakdi ödemeler de bu grupların yaşam standardının gelişmesine yol açtı. Üst gelir grubu ise hisse senedi ve tahvil piyasalarında büyük kayıplar görse de gelir ve tasarruf miktarları harcamalarını sürdürmelerine olanak verdi.
Orta gelir grubunda ise durum oldukça farklı. Yine Kongre Bütçe Ofisine dayandırılan verilere göre orta gelirli haneler için satın alma gücü 2021’e kıyasla 2022’de %2,9 düşerken, alt gelir grubu için %1,5 ve en üst seviyedeki grup için %1,1 oranında arttı. Lüks tüketim ürünleri ve mücevherat gibi üst kategorilerde satışlar güçlü kalırken, orta gelir tüketicilerin alışkanlıklarını değiştirdikleri ve daha uygun fiyatlı ürünlere yöneldiği görülüyor. Neticede orta gelir grubu haneler gittikçe artan bir oranda geçim sıkıntısı yaşadıklarını söylüyor.
London School of Economics’ten Xavier Jaravel de orta gelirli hanelerin 2020’den 2022’ye kadar %15’in oldukça üzerinde enflasyon yaşadığını, buna kıyasla en yüksek ve en düşük gelirli hanelerde bu oranın %14 ve daha düşük olduğunu tespit etti. Bunun başlıca nedeni olarak ise fiyat artışlarının orta kesimin özellikle maruz kaldığı araç ve benzin fiyatlarındaki artış. Michigan Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı çalışma da orta gelirli hanelerin mevcut ekonomik durumlarındaki düşüşün yüksek olduğu yönünde. Mali sorunların kaynağı sorulduğunda ise sorumlu olarak büyük oranda enflasyon gösteriliyor. İyi haber şu ki, enflasyon yavaşlıyor gibi görünüyor. Kasım ayında tüketici fiyatları endeksi, Haziran ayındaki %9’luk artışa kıyasla bir önceki yıla göre %7,1 arttı. Benzin fiyatları son aylarda düştü, ancak market ürünleri hala zamlanıyor.
ABD Merkez Bankası 2023’te enflasyonla mücadele için ekonomiyi gerekirse agresif tedbirlerle yavaşlatmaya devam etme sinyalleri veriyor. Bu şimdiye kadar nispeten işe yaradı fakat özellikle iş piyasasının önümüzdeki aylarda çok hızlı yavaşlayarak bir durgunluğa yol açabileceğine dair endişeler de var. Büyük finansal kurumlar da durgunluğun gelip gelmediği konusunda ikiye bölünmüş durumda. Morgan Stanley’e göre Avrupa piyasaları durgunluğa girme tehlikesi altındayken iş piyasaları sayesinde ABD resesyonu teğet geçebilir. Bank of America ekonomistlerine göre ise ABD büyük olasılıkla 2023’ün ilk çeyreğinde durgunluğa girecek.
Washington Post’un derlediği göstergeler ise ekonominin gidişatı konusunda tahminlerin farklılığını açıklayıcı nitelikte. 2023’ün hangi istikamette gideceğine dair argümanlar farklı parametrelerle açıklanabiliyor. Washington Post’un listesinin başında enflasyonun yavaşlaması geliyor. Amerikalılar, gıda, yakıt ve kira gibi temel ihtiyaç maddelerinde aylarca hızla yükselen fiyatların ardından nihayet rahatlamaya başladı. Genel enflasyon art arda beş aydır düştü ve 2023’te düşüşünü sürdürmesi bekleniyor. İkinci olarak, geçtiğimiz yaz galonu yaklaşık 5 dolarla zirve yapan ortalama benzin fiyatları, kısmen küresel talepteki düşüş sayesinde rekor seviyelerden geri çekildi. Üçüncüsü, borçlanma maliyetlerindeki artış. Enflasyonun gevşemesi resmin sadece bir parçası. FED, hızla yükselen fiyatlar ile mücadele etmek için geçen yıl faiz oranlarını yedi kez artırdı. Bu da araç kredileri ve kredi kartı faizleri dahil olmak üzere tüm kredi türleri üzerinde artışa sebep olan bir süreci başlattı.
Borçlanma maliyetlerindeki artışla ilgili dördüncü olarak, konut piyasasında durgunluk başladı. Ev kredisi faiz oranlarının iki katına çıkması ile ev satışları art arda 11 aydır düştü ve yeni ev inşaatları, pandemi kapanmalarının başladığı Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyede. Beşinci olarak Amerikalılar, pandeminin başlarında yüksek talep gören mobilya, araba ve beyaz eşya gibi diğer pahalı ürünlere de daha az harcıyor. Sonuç olarak, ekonominin nereye gittiğinin erken bir göstergesi olarak kabul edilen ABD üretimi istikrarlı bir şekilde düşüş trendinde. Altıncısı, iş piyasası aylardır ekonominin en iyi giden kalemi. Yüzde 3,7’lik işsizlik oranı, tarihin en düşük seviyelerine yakın ve birçok işveren hâlâ işçi bulup elde tutma konusunda yaşadığı zorluklardan şikayet ediyor.
Yedinci gösterge hane tasarruf oranları. Maaşlarda nominal artışlar olsa da enflasyonun etkisiyle birçok aile tasarruflarından harcama yapmaya başladı. Son aylarda tasarruf oranlarında ciddi bir düşüş var. Sekizinci olarak Ocak ayında rekor seviyelere yükselen borsa aylardır düşüşte. Pandemi sırasında hızla yükselen teknoloji hisseleri, son aylardaki en büyük düşüşlerden bazılarını yaşadı. Meta hisseleri geçen yıl yaklaşık yüzde 70 değer kaybederken, Amazon yüzde 55 düştü. Son olarak ABD ekonomisi 2022’nin başlarında beklenmedik bir şekilde küçüldükten sonra toparlandı. Amerikan perakendecilerinin daha az ithalat ve daha fazla ihracat yapmasıyla hükümet harcamalarındaki artış ve daralan ticaret açığı, yılın sonlarında gayri safi yurtiçi hasılaya yardımcı oldu.